HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK!

ABONE OL
11:43 - 23/10/2020 11:43
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Ülkemiz NATO’ya girdikten sonra ABD destekli silahlı güçlerin darbelerini gördü, yaşadı.

Hepsinde de bir-kaç sene sonra, tekrar demokratik parlamenter sisteme geri dönüldü.

Son darbeyi 15 Temmuz’da kontrollü traji komik darbe denemesi olarak yaşamıştık.

15 Temmuz Darbesinin olacağı, bilindiği halde engellenmemesi, meclis araştırmasıyla siyasi ayağının ortaya çıkarılması istemi AKP’nin ve MHP’nin mecliste oy çokluğu ile engellenmişti.

Cemaat ortaklığıyla TSK’yı, Yargıyı, Yürütmeyi, basını işlevsiz bıraktığı yerden, 20 Temmuz’da AKP, iktidarı, MHP’yi de yedeğine alıp, FETÖ’nün yarım bıraktığı darbeyi tamamlayarak sivil darbeyle Parlamenter Demokrasiye son verdiler.

AKP; genel Başkanı Erdoğan KHK ile kendisini tek yetkili Başkan, Damat Albayrak’ı yardımcı atadı.

Hedef, 29 Ekim 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ni bir Ortadoğu kabile devletine dönüştürmekti.

31 Mart Yerel Yönetim Seçimlerinin İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptali

”Bir Hukuk Darbesidir!”

Çünkü yerel yönetimlerde kazanılan yerler hem ekonomik hem de eğitim bakımında ülkenin en önemli bölgeleriydi.

Hele İstanbul’un kaybedilmesi yandaşların, tarikatların ganimetten olması bir yana, seçmen gözünde artık bittikleri anlaşılacaktı.

O nedenle, daha önceden atadıkları yüksek yargıç kostümündeki siyasal -sözde hukukçulara- verdikleri talimatla Hukuk Darbesini gerçekleştirdiler.

Yargıtay Onursal Başsavcısı Kanadoğlu; ‘Bu karar Türk Hukuk tarihine sürülmüş bir kara lekedir.”

Bu saptama sadece CHP, İYİ Parti, SP, TKP, DSP, HDP tarafından değil, AKP Kurucularından ve AKP Hükümetinde Başbakan, Cumhurbaşkanı görevi yapan Abdullah GÜL, AKP Hükümetinde Dışişleri Bakanı ve Başbakanlık yapan Ahmet Davutoğlu tarafından da yapılmıştır.

Hatta, Haşim Kılıç; Anayasa Mahkemesi Başkanı iken AKP’nin kapatılması davasında ret oyu vermişti. AKP’nin YSK’ya baskısını ve yasaları ve anayasayı çiğnemelerine karşı çıkarak:

” Ne yazık ki önce ahlak ve maneviyat diyerek iktidara gelen arkadaşlarımız ne pozitif hukuk kuralları bıraktılar ne de ahlak bıraktılar! YSK GÖREVİNİ İHMAL ETMEKLE KALMAMIŞ, MİLYONLARCA İNSANIN SEÇME HAKKINI KULLANILMAZ DURUMA SOKMUŞTUR! Dedi.

Kenar Mahalleden gelen bir” Ekrem İmamoğlu!” Alçakgönüllü kişiliği ile, tatlı dili ile, yandaş provokatörlerini bile insan yerine koymasıyla her kesimin sevgisini kazanarak İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Başkanlığını anasının ak sütü gibi kazandı.

Fakat AKP ve tek hükmeden Erdoğan kazanamayınca; Ne olduğu bilinmese de, elde kanıt olmasa da

Bir şeyler olduğunu hissettiler.” Kanıt aradılar bulamadılar. Bütün oylar sağdan sayıldı, soldan sayıldı İmamoğlu çıktı.

Oy zarflarında; ”Büyük Şehir Belediye Başkanı için, İlçe Belediye Başkanı için, Belediye Meclisi Üyeleri için, Muhtarlar için verilen oylar sayıldı. İmamoğlu yine kazandı.” AKP, yine itiraz etti.

Sayım yeniden yapıldı, İmamoğlu yine önde çıktı, Mazbatası verildi.

Reis ikna olmadı. ”Sandık tamam, seçim de tamam ama kazanamadıysam seçim sayılmaz.” Dedi;

Devreye; Yedek güç olarak pusuda bekletilen yandaş YSK’nın dilsiz sözde yargıç -aslında -AK Trolleri devreye girdi. ”Kanıta manıta gerek yok aynı zarftan çıksa da; İlçe Belediyeleri, Belediye Meclisi üyeleri, Muhtarlıklar geçerli, Büyük şehir Belediye Başkanlığı seçimleri yeniden yapılacak! ”Dediler.

Ulu-(yan) emre itaat!

Cumhuriyet tarihinin en şaibeli bir seçim darbesini yaşadık.

YSK’ın AK Trol üyeleri; bir zarfta dört oy var. Üçünü geçerli, biri geçersiz saymak (Özgür Özel’in örneklediği gibi) ”yüz liranın yetmiş beş lirası geçerli 25 lirası sahtedir” Demek kadar pişkinliktir.

Ekrem İmamoğlu’nu seçim gezilerinde karşılayan, pırıl pırıl parlayan gözleri, içtenlikli bir çocuğun Her şey çok güzel olacak! ‘Sözü İstanbul seçimlerinin simgesi olmuştu. (BERKAY)

Sanatçılar aynı sloganı kullanınca, Fetullah Gülen’i ABD’de ziyaret edip elini öpen, ondan takke alan, TBMM’sinde bir oylamada başkası yerine sahte oy kullanan ve bu seçimlerde AKP’nin YSK Temsilcisi Recep Özer, sanatçılara;

”Sizin adaletinizin terazisini sileyim!” Derken aklınca seviyesiz küfrünü kamufle ediyordu.

Ben bunun gibi seviyesiz sözleri, hatta AKP Genel Başkanı ve MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin rakiplerine, birbirlerine ettikleri hakaretleri yazamam.

Çocuklarımdan, ailemden, öğrencilerimden, öğretmenlerimden utanırım.

Ben benim öğrencilerimde de gördüğüm; temiz kalpli, içtenlikli, düşündüğünü eğmeden, bükmeden özlü sözleri örneğini veren Berkay’ın sözleriyle yazımı bitireyim;

HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK!

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.