0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

HEP ÜZGÜNÜZ

31 Temmuz 2018 tarihinde Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde askeri üs bölgesinde görev yapan astsubay eşini ziyaretten dönen Nurcan Karakaya’nın kullandığı otomobil, Susak Deresi yakınlarından geçerken patlama meydana geldi. Anne Karakaya olay yerinde hayatını kaybederken, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan 11 aylık bebeği de tüm çabalara karşın kurtarılamamıştır. Bu hain olay karşısında, tüm toplum acıyı yüreğinde hissetmiştir.

“Bebek katili PKK terör örgütünün başı” tanımlamasından rahatsızlık duyanlar, bu öldürülenin son bebek ve son kadın olmayacağını anlamışlar mıdır? Sadece tarikatların ve cemaatlerin çocuk istismarı karşısında tepki verenler, sadece kocası tarafından öldürülen kadınlar için ses çıkaranlar, PKK terör örgütünün katliamlarına ne zaman tepki verecek, ses çıkaracak?

Çoluk çocuk demeden birçok köyü yakan, katliam yapan, yollara koydukları mayınlarla insanları paramparça eden, bombalayan PKK terör örgütü ile bebek katili başının kendilerine karşı olanlara yönelik “tavuklarına kadar öldürün” talimatını unutanlar, yaşanan bu acıların sorumlularıdır. Bunların yanında PKK terör örgütüyle Oslo’da görüşenler, 29 Ekim 2009 tarihinde PKK terör örgütü üyelerini Habur’da davul zurnayla karşılayanlar, çadır mahkemeleri kuranlar, terör açılımları yapanlar, Güneydoğu’da kentleri PKK terör örgütüne teslim edenler, hendek kazılmasına göz yumanlar bu acıların baş sorumlularıdır.

İçişleri eski bakanı ve başbakan eski yardımcısının “Öcalan’ın mesajları bizim de düşüncemiz”, başbakan eski yardımcısının “Sayın Öcalan demeyi ve PKK bayrağı açmayı suç olmaktan çıkardık”, başbakan eski yardımcısının “Abdullah Öcalan, olayları okuma kabiliyetine ve becerisine sahip”, içişleri eski bakanının “Öcalan, bölgenin durumunu daha sağlıklı yorumluyor” söylemleri, PKK terör örgütünün nasıl korunup, kol kanat gerildiğinin kanıtlarındandır.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde sığ siyasi görüşleriyle ve aldıkları direktiflerle, PKK terör örgütünün başı için “başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz” diyen Selahattin Demirtaş’ı ziyaret edenlerin, mağdur edebiyatına ortak olanların ve Demirtaş’ın partisi ile gelecek kurmaya heveslenenlerin bu olaylarda üzgünüz demeye hakları yoktur. Kendi partileri yerine PKK terör örgütünün partisi HDP’ye oy verip, TBMM’ye sokarak, devletten maaş almalarını sağlayanların da bu olaylarda üzgünüz dememeleri gerekir.

Terör olayları sonucunda hep üzgünüz mesajları veriyoruz ama sonuç değişmiyor, sürekli yeni ölümler oluyor. Çünkü emperyalizmin verdiği görevi yerine getiren iktidar ve iktidara yardımcı olan muhalefet ile ülkemizin sorunlarını çözmek olanaksızdır. Ülkemizin çıkarlarını düşünen yöneticilerin olmaması, en büyük eksiğimizdir.

Bütün yaşananlar göz önündeyken, emperyalizmin beslediği ve ülkemizi bölmek için ortaya saldığı HDP için güzellemeler yapan demokrasinin sahte kahramanları; çocuklarınızı, torunlarınızı severken elinizdeki kanı, o masum bebeklere de bulaştırdığınızın farkında mısınız?

Suay Karaman