HEP BİRLİKTE…  

ABONE OL
11:48 - 23/10/2020 11:48
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

HEP BİRLİKTE…
 
Ya birbirlerinden haberleri yok ya da bizlerle dalga geçiyorlar hep birlikte!..  
 
Konunun bakanı bir açıklama yapıyor, başbakanın haberi yok, başbakan bir konuda açıklama yapıyor, ilgili bakanın haberi yok, başkan bir konuda karar alıp açıklama yapıyor, başbakanın da ilgili bakanın da haberi yok!

 
Başbakan ya da yardımcısına soruluyor; ben şöyle sanıyordum, o nedenle öyle dedim, meğer böyleymiş, şimdi konuyu tartışıp bir karar alacağız diyor!..
 
Aynı konuda başbakan başka söylüyor, ilgili bakan başka; diğer bakanların ise zaten hiçbir şeyden haberi yok!..
 
Bu demektir ki gerek bakanlar gerek vekiller, göstermelik oturuyor o koltuklarda, konuyu tartışacak, değerlendirecek, karar verecek değiller; hatta fikirlerini bile beyan edemiyor, yukarıdan gelecek emri bekliyorlar sadece!!!
 
Bizlerden, yani halktan birinden pek de farkları yok. Farkımız şu; bizler onlar gibi uygulamak, yerine getirmek üzere emir beklemiyoruz; sadece verilen emirlerin doğrultusunda zorlanarak yaşamaya çalışıyoruz. Onlar fikrini söylediğinde, karşı çıkabildiğinde, sadece gözden düşebiliyor, biz suçlanıyoruz! Onlar konumlarının nimetlerinden olabildiğince yararlanıp çıkar sağlayabiliyor, biz hiçbir konuda adamsanmıyoruz, onların maaşlarına yeterli para olup hemen devasa zamlar yapılıyorken, bize gelince, günler, aylar, hatta bazı haklarımızda yıllarca düşünülüyor, kimini alamıyoruz, alabildiklerimiz de, kaynak yok açıklamalarıyla, sadaka kabilinden oluyor!
 
O tek sesin, tek yetkilinin ise, bitmeyen doymazlıkla her isteğine evet deniliyor ya da itiraz edilemiyor, her israfına kaynak da, para da bulunabiliyor!..
 
Üstelik, bir kesim haklı görüyor, lâyık görüyor, helal edip daha fazlası da olsun istiyor!.. Diğer kesim ise, sessiz sedasız hem ülkelerinin hem kendilerinin hem çocuklarının akıbetini merak ederek, gidişatın ereğinden endişeyle, korkuyla, acıyla, üzüntüyle izliyor!..
 
Asla da hakkını helal etmiyor!..

 
Yaz saati uygulamasında da inat edip dayatıyor tek yetkili; zorunlu olarak da gerek başbakan gerek ilgili bakan ve yardımcılar da savunuyor yararını!.. Oysaki bırakın işin uzmanını, sıradan vatandaş bile görüyor yarar değil zararı olduğunu, öğretmen, öğrenci ve velileri, hatta tüm çalışanları, herkesi zora sokacağı yanı sıra, maliyetini, cebinden daha fazla para çıkıp birilerinin cebine gireceğini. Hatta ve hatta, birilerinin cebini doldurma amaçlı olduğunu da!..
 
Adamın biri çıkıp millete tecavüz edeceğim de dememiş miydi üstelik? Bizler de bu inat sayesinde, hem o adamın tecavüzüne maruz kalıyor, hem de tecavüzün üstüne para ödüyoruz tecavüzcüye!.. Ayrıca, bu konuda hem inat eden hem de bu inadı destekleyenler de tecavüzcüye yardım etmiş olmuyor mu? Tecavüz suç olduğuna göre, bu suça iştirakle, kendileri de tecavüzcü ve suçlu olmuyor mu?
 
Üstelik itiraz mercii de yok, gerçi var ama onun da kararlarını dinleyen yok.
 
Amiyane, hatta amiyaneden de fazla bir söylem var malumunuz, tecavüz kaçınılmazsa diye başlayan; gerçi zevk alanlar da var şüphesiz ama biz önerinin aksine acı çekiyoruz!
 
Sadece saat uygulama konusunda da değil, her konuda olan bitenin zevk alacak bir yanı yok çünkü!!!
 
Perihan Reyhan Alkan

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.