HECE

ABONE OL
19:02 - 01/10/2020 19:02
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Sözcüklerin ağzımızın tek hareketiyle, bir çırpıda çıkardığımız parçalarına hece denir. Hece için sözcüklerin bölünemeyen en küçük parçalarıdırlar da diyebiliriz. Hece bölünemez. Satır sonuna gelen sözcüğün tamamı satıra sığmıyorsa eğer, sona kalan bölüm satır sonuna hece bölme işareti olan (-) işareti konulduktan sonra aşağı satıra taşınır.

Dilimizdeki heceler şunlardırlar:
– Tek sesli harften oluşan heceler, örnek: o – kul, e – lek, ı – şık, i – ki, a – dam, ü – züm, ö – lüm, u – fuk
– Bir sesli, bir sessiz hartften oluşan heceler, örnek: ek – mek, ar – mut, or – man, Iğ – dır, iğ – ne, ör – dek, ut – ku, üz – gün
– Bir sessiz, bir sesli harften oluşan heceler, dilimizin 21 sessiz harfiyle 8 sessli harfininin yan yana gelerek oluşturdukları heceler bu türden hecedirler.
– Bir sessiz, bir sesli ve bir sessiz harften oluşan heceler; bunlar da 21 sessiz, 8 sesli harfimizin oluşturdukları hecelerdirler.
– Bir sesli ve iki sessiz harften oluşan heceler, örnek: ark, art, örs, ırz, ilk, üst, alt, ast gibi heceler bu türdendirler.
– Bir sessiz, bir sesli ve iki sessiz harften oluşan heceler, örnek; Türk, Kürt, dört, kürk, dert, fert, burç, felç, lüks, kart, sürt, mert gibi heceler de bu türdendirler.

Bunu neden mi yazdım?
Günlük gazeteleri dikkatli okursanız, yazı işleri çalışanlarının bu konudaki dikkatsizliklerini, özensizliklerini hemen göreceksiniz. Hecenin bölündüğüne, ilkokul öğrencisinde bile bağışlanmayan bu yazım yanlışının sık sık yapıldığına siz de tanık olacaksınız.

Hecenin bölünemeyeceğini bilmiyorlar mı sizce bu hanımlar ya da beyler?
Biliyorlar kesinlike.
Peki neden yapıyorlar bunu?
Kanımca iki nedeni var bunun.
Birinci neden; yazıyı sütuna yerleştirmek düşüncesi olabilir. Bilgisayarlara “Yazıyı sütuna yerleştir!” buyruğunu verirseniz o, işini yapar. Yazım kurallarına uyup uymamaya özen göstermez.

İkinci nedense, yine kanımca, “Dilimizin yazım kurallarını tam olarak uygulamasak da olur .” aymazlığıdır.

Bu arkadaşlar yazılarını yabancı bir dilde yazsalar kurallara uyma konusuna en büyük özeni gösterirler. Öyle ya! O yabancı dili bilenler yazım yanlışlarını görürler de onlarla maytap geçerler.
Hümme haşa!

Düşmanlar başına!
Kendi anadilimize saygısızlıkta, onun yazma ve konuşma kurallarına uymamakta, onları hunharca çiğnemekte bir sakınca görmezler.
Ne de olsa Türkçe’nin kuralları hep, her zaman “Bana göre…” girişiyle konulan kurallardırlar. Kuralı kendimize göre koyar ve uygularız.
Kime ne Allah aşkına?

Hele bu dinazor Hasan Öğretmen de kim oluyormuş?

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.