”HAYIR”CILAR DARBECİ – ”EVET”CİLER DEMOKRAT..?

ABONE OL
11:54 - 23/10/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 AKP ve yandaş basın, referandum öncesi bu sloganı kullandıklarında, Hayır’cılar kızıyorlardı ve bende ” Neden kızıyorlar acaba..? ” diye merak ediyordum… Adamlar haksız mı böyle söylerken..? 

Zaten yaklaşık 3 yıldır ” Sivil Anayasa ” konusu iyice ön plana çıkmıştı… O konuya da geliriz ama önce Hayır’cılar neden Darbeci oluyorlar, ona bir bakalım… 
1921’i bir tarafa bırakıp, 29 Ekim 1923, yani Cumhuriyet’in ilan edilmesinde sonra,1924’den 1961’e kadar geçerli olan 1924 Anayasasına bakalım… O Anayasada ne yazıyor..? 
” Eğer sivil idare dahili meselelerde asayişi sağlayamaz ve harici meselelerde Türkiye’nin çıkarlarını koruyamaz hale gelirse, ordunun, önce Örf-i idare ilan etmesi, hal ve gidişat düzelmezse, idareye el koyması ve bir sonraki seçimlere kadar yönetmesi Anayasal bir hak ve sorumluluktur..!” 
Adamlar haklı… Böyle Anayasa mı olurmuş..?
Nitekim; bu Anayasal hükme dayanarak ordu 27 Mayıs 1960’da, kimine göre  ” İhtilal ” kimine göre ise ” Darbe ” yaptı ve yönetime el koydu…. Daha sonraki 1961 Anayasasında da, yaklaşık aynı maddenin bulunması, 12 Eylül 1980’de askerlerin yönetime el koymasına yol açtı.. Ardından 1982 Anayasası geldi ama… Onun da” Değiştirilmesi Teklif Dahi Edilemez ” maddeleri var… Bu maddelere dayanarak, TSK yeni bir darbe yapabilir mi..? Yapar tabii… Bal gibi yapar… Ama Hayır’cılar bu Anayasanın değişmesini istemediklerine göre, demek ki, darbenin yolunu açık tutmak istiyorlar… Şimdi anladınız mı, Hayır’cılar neden Darbeci oluyorlar…! 
Adamlar haksız diyebilir misiniz..?  
Batı Anadolu’nun büyücek ilçelerinden birisinde, televizyon muhabiri sokak röportajları yapıyor ve kameraman da çekiyor… Muhabir yoldan geçen birisine soruyor…” Efendim… Almanya Başbakanı Adolf Hitler İsrail’e savaş açmak üzere… Bu durumda, sizce Türkiye nasıl bir tutum almalıdır..? ” Adam fazla düşünmeden cevabını veriyor.. “Valla..! Bence Türkiye tarafsız kalmalıdır…” 
Yukarıda yazılanlara inanabilmek için, en az bu kendisi ile röportaj yapılan vatandaş kadar, bilgili ve dünya ile ilgili olmak gerekir, çünkü yazılanların tamamı hayal mahsulü ve uydurma… Ama benim insanım inanıyor ve referandumda oyunu o doğrultuda kullanıyor… İşte zaten ” Sözün Bittiği Yer ” de tam burası…
1982 Anayasasına karşı çıkan entelektüellere sorarsanız, bugüne kadar Türkiye’de yapılmış en demokratik Anayasa 1961 Anayasası… Bu Anayasa sayesinde, devletin üç erki kesin çizgilerle ayrıldı ve Anayasa Mahkemesi kuruldu… İki meclisli yönetim ( TBMM ve Senato ) bu Anayasa sayesinde geldi… Bu anayasa sayesinde Türkiye İşçi Partisi resmen kurulabildi ve TBMM’ne girdi… Milletvekillerinden birisi de üstad Çetin Altan’dı. 
Ama olmadı, yürümedi ve Türkiye 19 yıl çok çalkantılı günler yaşadı, çok zaman ve çok insan kaybetti…
Şimdi o entelektüel arkadaşlara soralım… Adı üzerinde…1961 Anayasası… Eeeee…? 1961’de yönetimde kimler vardı..? Askerler… O çok beğenilen Anayasayı kim hazırlattı ve sonra da onayladı..? Askerler… Neden o, yere göğe sığdıramadıkları Anayasa “Sivil ” oluyor da, halkın % 92 ile onayladığı 1982 Anayasası ” Sivil ” olmuyor veya onlarca olamıyor..? 
Var mı bu çelişkiyi izah edebilecek birisi..?
Yukarıda yazılanların hiç birisi, hiç bir Anayasa’da olmamasına, hiç bir şekilde askerlere böyle bir görev verilmemiş, hiç bir şekilde darbeler bir hak olarak görülmemiş olmasına rağmen..!  Bu ülkede hiç darbe olmadı, hiç yönetime el konulmadı mı..? 
Yahu arkadaşlar..! Lütfen bırakalım bu klişelerin peşine takılmayı… Bir an olsun kendinizi, darbe yapacak üst komuta kademesindekilerin yerine koyun… Darbe yapacak asker, kendince başka çaresi kalmamışsa ve yapacak gücü varsa, arkasına tüm TSK’yı almışsa, Anayasa mı tanır, Anayasa mı takar…? Gücünü Anayasadan alan, Anayasal dayanağı olan Darbe oldu mu..? Olabilir mi..? Alır kelleyi koltuğa, yapacağı Darbeyi yapar…! 
Başarılı olursa  ” Vatan Kurtaran Kahraman” dır..! Başaramazsa zaten sonu ” İdam ” dır..! 1961 Talat Aydemir olayını ve idama giden günleri hatırlayın…
Tabii sözün bittiği, daha doğrusu benim sözümün bittiği bir yer daha var… Sivil Anayasa sözünü ve söylemini dillerinden düşürmeyenler kimler..? Başbakan, Bakanlar, Milletvekilleri, Köşe yazarları, Televizyon yorumcuları, Entelektüeller ve o çok yaygın değimi ile Aydınlar…!
Yani Batı Anadolu ilçelerinden birisinde, sokak röportajı yapan sade vatandaş falan değil..! İşte benim ” Sözümün Bittiği Yer ” de tam burası…
Kalın sağlıcakla efendim…
 
M. Deniz Olcayto   

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.