HAYDUT DEVLET VE BATIK/GÜÇSÜZ DEVLET KİM?

ABONE OL
19:03 - 01/10/2020 19:03
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Israrla Türkiye kelimesini kullanmayan batılılar hindi anlamında gelen Turkey kelimesini kullanıyor.

Peki Batılılar Turkey/hindi kelimesini kullanıyor da Türkiye yetkilileri neden Turkey ismini kullanıyor dersiniz? Tüm diplomatik alanda, uluslararası kuruluşlarda her yerde bu kavramı hem yabancılar hem Türkiye yetkilileri kullanıyor.

Birçok ülke adını değiştirdi. Uluslararası alanda yeni isimle anılıyor. Habeşistan artık Ethopya olarak tanınıyor.. Çin binlerce yıldır Pekin olarak bilinen başkentinin Bejing olarak kullanılmasını kabul ettirdi.

ABD; bazı ülkeleri asıl isimleriyle değil kendi tanımladığı kavramlarla anıyor.. Öylesine ki düşman gördüğü ülkeler tehdit sıralamasına göre yer alıyor.

Önce İran, Irak ve Kuzey Kore gibi ülkelere Haydut Devlet tanımı verdi.
Türkçe’de tökezlemiş/başarısız devlet anlamına gelen bu kavram, kapitalizm ve onun yavrusu emperyalizmin, gözüne kestirdiği avına taktığı bir isim.

Amerikalılara göre Türkiye’nin adı FAILED STATE.
Rogue State/failed state, batık, güçsüz ve dağılma noktasına gelen ülkeler için Amerikan stratejistleri tarafından kullanılıyor. Yırtıcı hayvanın peşine düşüp kolayca avladığı sürünün zayıf bireylerini de çağrıştıran bir kavram.

Afganistan, Yugoslavya, Somali ve ilk körfez savaşı sonrasındaki Irak bunlara örnek gösterilebilir.

Son olarak Pakistan ve Yemen de bu gruba katılmak istenen ülkeler. Bu sayılan ülkelerin hepsi aslında terörü desteklediği için değil, küresel sisteme dahil olmadığı için hedefte.

Ya, İran, Kuzey Kore ya da Rusya gibi bilinçli olarak dahil olmuyorlar, ya da gelişmişlik düzeyleri çok geride ve parçalanmaya yüz tuttukları için.

Türkiye’nin bugünkü tablosuna bakıldığında iki yönden bu kervana katılmak istendiği görülebilir.

Birincisi önce Osmanlı’yı sonra da Cumhuriyet’i bitirmek için yüzyıllardan beri desteklenen gerici unsurların iktidarını perçinleme noktasına gelmeleri.

İkincisi ise aynı süreçte Balkan halkları, Ermeni ve Rumlar gibi kopartılmak istenen Kürtlerin bugün çeşitli terminolojilerle topyekün ayrılıkçı konuma getirilmek istenmesi.

Bu iki olumsuz ve gerici süreç de ekonomik çöküntüye paralel olarak yürüyor. Ancak bu iki gerici ve bölücü dinamik de kesin bir başarı vaat etmiyor. Kısa vadede yapılacak tüm yapısal değişiklikler ülkenin köklü tarihi şifreleriyle çelişecek gibi gözüküyor.

Bu demek değildir ki tehlike yok.

Türkiye’yi dönüştürme ve kullanma ne yazık ki koltuk hırsı olan biat kültürüne alışmış tipler kanalıyla yürütülmektedir.

Yönetme iradesi açısından tehlike, açık ve yakındır.
Batı’nın Türkiye’yi yönlendirmesi, ülkeyi yönetenleri yönetme iradesine dayanır. Tüm büyük şirketlerini, limanlarının işletmeciliğini yabancılara devretmiş bir siyasi iktidar hala demokrasi özgürlük diyorsa düşünmek gerekir.

Zamanında Hasta adam demişlerdi. Şimdi ise; Failed State diyorlar..ABD’nin veya Avrupa’nın Türkiye’yi failed state görmesi o kadar da önemli değildir. Bu kadar ajan ve satılmışın olduğu ülkede bilgi kirliliği kaos meydana getirir.

Ne bu aşağılık kompleksi?

Türk Milleti dün olduğu gibi bugünde yarında asil, soylu, adaletli, insani değerlerle, bölgesinde ve dünyada saygın konumu devam ettirecektir.

Türkiye’nin sorunu kendi içindedir.

Kendi insanının birbirine düşmanca baktığı bir ülkede elbette yabacı haydutlar Türkiye’yi haydut devletler kategorisine koyarlar. Onlara kızmak yerine kendimize çeki düzen versek daha doğru olsa gerek!

GünüN SözÜ: Kendine sevgisi ve saygısı olana başkası sevgi ve saygı duyar.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.