HAYAT AĞACI

ABONE OL
18:06 - 01/10/2020 18:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

HAYAT AĞACI

Zeytin ağacı mitoloji ve botanikte ölümsüz ağaç, diye geçiyor. Uzun ömürlü ve dayanıklıdır. Oldukça ağır ve zahmetli büyür. Kökleri derinlere uzar, bu nedenle kalkerli, çakıllı, taşlı ve kurak topraklarda yetiştirilmeye elverişlidir. Yazı sıcak, kışı ılıman geçen iklimi sever.

Akdeniz iklimini seven bu ağacın meyvesi zeytin, sofralarda eksik olmaz. Nur suresinde Kuran-ı Kerim’de kutsal olarak geçiyor. Ramazan aylarında oruç açmaya zeytinle başlanır.
Hayat ağacı olması, Nuh’un gemisi hikâyesine dayanır. Gönderdiği güvercin, zeytin dalı getirince suyun çekildiği anlaşılmış, yani yaşama başlanır. Barış sembolüdür, çiftçi barış olursa tarlasında çalışır, ürün elde edebilir.
Ağaç 2500 yıl yaşayabiliyor, bu nedenle olsa gerek, çok tanrılı ilk çağda ölümsüz ağaca tapılıyordu. Akdeniz kıyılarından Mezopotamya’ya uzanan coğrafyada yaşıyor.
Eşsiz meyve ekmeğe katık, sağlığa faydalıdır. 

İlk defa zeytini bostan tarlasında yediğimde henüz ilkokula gidiyordum. Bugünkü beyaz ekmekle halam şehirden getirmişti. Köyümüzde yufka yapılırdı o zaman. O tadı hiç unutamadım, çocukluğumda hatırladığım en önemli tad.

Yaşar Kemal’in öykülerinde, Nazım Hikmet’in şiirlerinde okuyunca merakım daha arttı. Ressam komşum Turgut Gülten’in sergilerde gösterilen resimleriyle de hayranlığım arttı.
Çok hor davranılan bir ağacı doğaseverlerle yıllar önce korumaya aldık. Ama sadece ömrünü uzattık, gölgesinde deniz kenarında ızgara yapıyorlardı. Sigara içiliyordu, ki 250 sigara dumanı bir ağaç öldürmeye yetiyormuş. Bugün kuru ağacı bile korumaya çalışıyor, doğaseverler. Ağaca alışan kuşlar hâlâ dallarına konuyor. Gövdesinde yaşayan kertenkele gibi hayvanlar yaşıyor.

Topraktan aldığı gücü insana yansıtır. Bu ağacın meyvasından elde edilen yağı yemek pişirmede mutfaklardan eksik olmaz. Saç ve cilt bakımında kullanılmadan önce, yüzyıllarca bu toprakların insanlarını aydınlatmış, sabunuyla insan vücudunu temizlemiştir.

Akdeniz’e aşık, insanları da ona sevdalıdır. Hititleri, Yunanlıları, Romanlıları, İsa’nın havarilerini, Türklerin Anadolu’ya gelişine şahit olan bu ağacın sevgisi nesilden nesile aktarılmıştır.

Ege’de bulunan batık gemilerde izlerine rastlanıyor. Bu nedenle ticareti çok eskilere dayandığı görülüyor. Hipokrat en büyük şifacı olarak zeytinyağını işaret ediyor. Berlin’de adının verildiği bir sokak olan Bergamalı Galenos’un, birçok reçetesinde zeytinyağı kullanması ölümsüzlüğünün bir başka kanıtıdır.

Türkiye, bugün dünyanın en zengin zeytinyağı üreten ülkelerinden biridir. Bunun bilincinde olan sektör her gün biraz daha kaliteli yağ üretiyor ve ihraç ediyor.
Bu satırları yazarken, masamda Kristal Yağları Genel Müdürü Christopher Dologh’un 80 yıllık gönlünü ve hayatlarını bu ağaca vermiş bir ailenin üçüncü kuşağı olarak yazdığı bir kitapçık var. Zeytin ağacı gibi dostu ve bir yoldaşı olduğu için kendisini mutlu sayıyor.

Zeytinin anayurdu olarak kucak dolusu saygı, sevgi anlayışla geliştirerek dünya ikinciliğine gelmek mümkündür. Aşılmayacak sorun yok aslında. En sağlıklı besin kaynağını yaşam için fırsata çevirmek beraberce mümkündür.

Ekim ayında meyvalar toplanmaya başlanıyor. İnsan eliyle dikilmeyen ağaçlar kuşların dışkısıyla toprağa düşen çekirdeklerden orman gibi gelişmiş. Bin kadar çeşidi var. Berlin’e gelirken çekirdek getirerek saksılarda yetiştirmeyi denemek mümkün.

Berlin sokaklarını süsleyen, kestane ağaçlarının hikâyesi de Osmanlılar zamanında Anadolu’ya uzanıyor.

Dologh Bey, Kristal çatısı altında zeytin ağacına, zeytine, zeytinyağına, üreticisine ve tüketicisine saygı duymayı, dahası sevmeyi öğrenmiş. Bir zeytin dalı kâfi, yeter ki zeytin ağacının kökleri eksik olmasın, diyor.
Didim/Yeşilkent sitesinde yaşlı bir zeytin ağacı doğa korumaya alınmış, buna çok sevindim. Yazılarımda dile getirmiştim.
Kim demiş Türkler okumaz, diye. Genellemek çok tehlikelidir, okuyan da var elbette.

Turistler fotoğraf çekiyor, henüz bilgi veren bir levha ağaca iliştirilmemiş. Herhalde hazırlanıyor olmalı.

Hoşça kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey                

Kaynak:
Atlas Tarih Dergisi eki, Hayat Ağacının Öyküsü, 
Doğan Burda Yayıncı, Ekim 2017 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.