HATIRLAMAK VE HATIRLATMAK

ABONE OL
18:57 - 01/10/2020 18:57
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Tarih ders alınması gereken gerçeğin aynasıdır. Türk Milleti tarihte esaret yaşamamış bir millettir. Bağımsız yaşama gönül vermiş Türk Milleti dış ihanetten dolayı değil genellikle iç ihanetler sonucu sıkıntılara düşmüştür.

Tarihten alınması gereken dersler vardır. Ve bu dersler hatırlanmalıdır.

Evvela Tunus, Mısır, Cezayir, Yemen, Fas, Libya, Bahreyn ülkelerde ayaklanma ve gösteriler başlamıştır. Bunlar o ülke dinamiklerinden olmamaktadır. Yıllarca hazırlanan CIA – Mossad, MI5 servislerinin tuttuğu, gönderdiği ajanlar ve o ülkenin hainlerinden istifade edilerek yapılan operasyondur. Kuzey Kafkasya ve Ortadoğu’da 22 Ülkenin sınırlarının yeniden çizilme çalışmasıdır. Operasyonlarda 3. ülke ajanları kullanılmaktadır.

İran hariç diğer ülkeler, Osmanlı Devleti idaresinde kalmış, Osmanlı Devletinin parçalanması sırasında, İngiltere, Fransa, İtalya ülkeler tarafından işgal edilerek sömürge olmuşlardır.

Bu ülkelerden Mısır, Türkiye gibi Jeopolitik ve Stratejik Önemi çok yüksektir. Bütün bu ülkelerin ve Ortadoğu’nun ortak özelliği Petrol ve doğal gaza sahip olmalarıdır. Bu bölgenin ellerinde olması veya bu ülkelere kumanda edebilecek, kendilerine bağımlı bir yönetici kadrosu olan ülkenin kullanılmasıdır

Fas’tan Endonezya’ya kadar İslam dünyasında bir kaos var. Bu kaosu, diktatörlüklere karşı çıkan Müslüman halkların başkaldırısı olarak yorumlayanlar olduğu gibi Genişletilmiş Büyük Orta Doğu ve Kuzey Afrika Projesi’nin somut uygulamaları olarak görenler de var.

Türkiye; emperyalizmin siyasi, sosyal, ekonomik kültürel baskısı altındadır.
Emperyalizm kelimesinin kabul edilmesi halinde ardından işbirlikçi kavramı geliyor! Rahatsızlığın sebebi budur!

Türk Milleti’nin yolunu çizen, içinde yaşadığı yurt ve bir de milletler tarihinin bin bir facia ve ıstırap kaydeden yapraklarından çıkardığı neticelerdir.

Tarihten alınması gereken derslerin daima hatırlanması gerekir.

Unutulmamalıdır ki;
Tarihte yaşamış uzun ömürlü devletler Roma ve Osmanlı imparatorluğu Anadolu, Boğazlar, ege, Akdeniz ve Ortadoğu bölgesine milli güçlerine artırarak sahip olmuşlardır.

Anadolu ve Trakya da geçmişte birçok devletçik, beylikler de yaşamıştır. Ancak denizlere hakim olamadıkları için ömürleri kısa olmuştur.

Alparslan’ın Malazgirt savaşı ile açtığı kapı, Kutalmış oğlu Süleyman şah’la 1074 İznik’te kurulan Anadolu’da Türk devleti; haçlı savaşları ile uğraşırken bir yandan da Anadolu’nun Orta Asya’dan gelen Türklerle yerleşik hale getirilmiştir.

Miryokefalon savaşı; Anadolu Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan ile Bizans imparatoru I. Manuel Komnenos arasında, Isparta Gelendost yakınlarında Miryokefalon’da (Myriokephalon) yapılan savaş (17 Eylül 1176 Salı günü)(Isparta yakınlarında). Anadolu’da Türk hakimiyetinin kabul edildiği savaştır.

Aynı var olma yok olma 1922 yılında Sakarya savaşı ile verilmiş, Mustafa Kemal liderliğinde savaş kazanılarak, Anadolu ve Trakya bütünlüğü korunmuştur.

Bugün aynı bölgeye sahip olmak uğraşı veren ABD-İngiltere-İsrail şer üçgeni vardır. Bütün çaba, bölge üzerindeki stratejik hedeflerdir.
Türkiye toprakları üzerindeki Yunanistan’ın Enosis beklentisi değişmemiştir.
Ermenistan anayasasında yer alan bayrağında şekillendirilen Doğu Anadolu özlemi devam etmektedir.

Bilinmelidir ki; Milli gücü teşkil eden unsurlar, her dönem yenilenmiş ve varlığı sürdürme iradesi olarak ortaya konulmuştur.

Günün Sözü: Bilirken susmak, bilmezken söylemek kadar çirkindir.

Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.