HANGİ ETİK?

ABONE OL
11:43 - 23/10/2020 11:43
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

12 Eylül 1980 darbesinden sonra özellikle Turgut Özal’ın Anavatan Partisi (ANAP) ile başlayan yolsuzluklar zinciri, günümüzde de sürmektedir. Ancak bu konuda 17 yıllık AKP iktidarı ile hiçbir parti yarışamaz. Yıllardır AKP’li siyasetçilerin ve yerel yönetimlerde görevli bulunanların yolsuzluğu, talanı, eş, dost kayırması gibi olaylar, toplumun bir kesiminde büyük nefret yaratırken, bir kesiminde de ‘bize de rant düşer’ düşüncesiyle görülmek istenmedi.

31 Mart 2019 yerel seçimlerinde bu durumdan bıkan toplum, özellikle anakentlerde CHP’li yerel yöneticilerin seçilmesine yeşil ışık yakmıştır. Ancak CHP’den seçilen belediye başkanlarının bazıları eş, oğul, kardeş, akraba torpilleri ile gündeme oturmaya başladılar. Kimi de çift maaş ile gündeme geldi. Bu olay, toplumumuzdaki genel çürümenin bir yansımasıdır. Ne ilktir, ne de son olacaktır; toplumdaki çürüme devam ettiği sürece bu olaylar sık sık yaşanacaktır.

Önseçim yapmadan, bazı ilişkiler sonucu atanan ideolojisiz, yetkin olmayan, devşirme yerel yöneticilerle güzel ve olumlu işlere imza atmak bir düştür. CHP’ye oy veren seçmenler, bu olayları CHP’ye yakıştıramıyorlar. Bu olaylara tepki verirken bazı aymazlar “şimdi sırası değil” demektedirler. Ne acı ki aymazlar, bu işlere ortak olduklarının farkında bile değiller. Söz konusu olaylara özgürce tepkimizi koymalıyız ki tekrarlanmasınlar, yoksa çoğalırlar. Bunların çok daha fazlası diğer partilerde de yapılıyor ama biat kültüründen gelenler hiç tepki veremiyor. İşte özgür düşünen CHP’lilerin farkı buradadır.

Toplumdaki çürümeye son vermenin yolu eğitimle birlikte, gelişmiş demokrasilerde kabul görmüş, çağdaş ‘Siyasi Etik’ kuralları hayata geçirmekle başlayacaktır. Böylece siyasette, yerel yönetimlerde ve kamu yönetiminde dürüstlük, yetkinlik, şeffaflık temel ilke haline getirilecektir. Siyasette ve kamu yönetiminde, her türlü yozlaşma ve kirliliğe, etik dışı ilişkilere son verilecektir. Siyaset, medya ve ticaret arasındaki ilişkilerde şeffaflık sağlanacaktır. Siyasi partilerin ve adayların seçim harcamaları etkin denetim altına alınarak, siyasetin finansmanına şeffaflık getirilecektir. Siyasetin bir zenginleşme aracı olmasına son verilecektir.

Kuralsızlık ve yolsuzluklarla etkin ve kalıcı mücadelede, siyasetin ve siyasetçilerin kalitesini, verimliliğini arttırmak ve saygınlığını yükseltmek için ‘Siyasi Etik’ kurallarının olumlu katkılar sağlayacağı tartışmasız bir gerçektir.

Yukarıda sözü edilen ‘Siyasi Etik’ kuralları ile benzerliği olmayan CHP’nin hazırladığı ‘Siyasi Etik Yasası’ teklifi TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Yerel yöneticileri tek başına atayanların hazırladığı bu teklif yaşanan etik dışı davranışları çözebilir mi? Eğitim olmadan, yalnızca içeriği boş siyasi söylemler ve yasalarla, bu sorunları çözmek mümkün değildir. Üstelik toplumun her kesiminde çürümüşlük varken, parlamentonun bu sorunun üstesinden gelmesi çok zordur. Dürüstlüğünden kuşku duyulanların ‘Siyasi Etik Yasası’ çıkarmaları gülünçtür.

CHP’nin Afyonkarahisar’da düzenlediği Belediye Başkanları toplantısına genel başkanın söylemi damga vurmuştur: “Bu dönem yeni bir uygulama başlatacağız, il kongrelerine tek isimle gideceğiz.” Bu demokratik olmayan uygulamayı başlatan genel başkanın ‘Siyasi Etik Yasası’ teklifi vermesi, kandırmacadan başka bir şey değildir. Partide gizli olarak tüzük ve program çalışması yapanların, CHP’yi ve ülkemizi nereye sürükleyecekleri bellidir. Bu duruma son vermek için, Altı Ok’a sahip çıkan kadrolara gereksinim vardır.

Artık CHP’de yetkinlik, etik, mantık ve erdem egemen olmalıdır. Yaptıkları görevin bilincine varmalıdırlar. Özellikle CHP’li yerel yöneticilerin bundan sonra kendilerinin ve yakınlarının geleceğini değil, ilçelerinin, kentlerinin ve ülkemizin geleceğini düşünmek zorunda olduklarını anımsamaları gerekir.

Suay Karaman

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.