HALİMİZ, İTHAL DAMATTAN İYİCE…

ABONE OL
11:49 - 23/10/2020 11:49
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

HALİMİZ, İTHAL DAMATTAN İYİCE…

Geçen hafta “ithal gelinler” konusunda yazdığım makaleden sonra bazı erkeklerden telefonlar aldım. “Abi, biz ithal damatlar konusunu da yazacak mısın?”. Tabii ki yazmam gerektiğini düşündüm, çünkü onların Almanya’daki durumları da bazı açılardan pek iç açıcı değil. Onların da kendilerince sorunları var. Geçen yazımda bahsettiğimiz ithal gelinler trajedisinin ikinci perdesi ithal damatlar trajedisi oluyor. 

Bizde, herhangi bir durumunun pek acıklı olmamasına rağmen pek de parlak olmaması halinde hâl hatır sorulduğunda “işte halim iç güveysinde iyice” derler. Almanya’da artık bu deyimi “işte halim ithal damattan iyice” şeklinde değiştirmek gerekiyor sanıyorum. İthal damat olarak hem “iç güveysi” oluyorsun, buna bir de dilini, dinini adet ve göreneklerini tanımadığın bir ülke eklenince halin Türkiye’deki “iç güveylerinden” daha da acıklı oluyor. 

Türkiye’de tatil yaptığım otellerde tanıştığım garsonların çoğu samimiyeti artırınca “ağabey, ne olur kör, topal, genç, yaşlı, Türk, Alman önemli değil, bana Almanya’dan bir kız ayarla ki ben de buralardan kurtulayım” diyor. 

Yani Almanya’yı bir kurtuluş olarak görüyorlar… Almanya’ya kapağı atabilen şimdi kurtulmuş mudur acaba? Kurtulmuşluk derken ekonomik düzelme kast ediliyorsa, bundan onbeş, yirmi yıl önce belki bu mümkündü, ama iki Almanya’nın birleşmesinden sonra artık bu da birçokları için hayal oldu.  

Her şeye rağmen ekonomik düzeyini yükseltebilenler acaba şimdi mutlu mu? O da ayrı bir sorun.  Eğitim düzeyine, görünüşüne ve yaşamını birleştireceği kadında araması gereken birçok özelliği bir yana bırakıp, sadece kadının Almanya’da olmasını yeterli görüp evlenip buralara gelenler ekonomik düzeyleri yükselmiş olsa da tam mutlu olamıyorlar. Çünkü yaşamını paylaştığı insan o hayalindeki insan değil… 
Örneğin, üniversite mezunu genç Türkiye’de iş bulmayınca, Türkiye izninde altlarında güzel arabalı ve bol bol para harcayan “Almanyalılar”’ a özenip bir şekilde Almanya’da yaşayan bir Türk kızı bulup evlenip buralara geliyor. 

Sanıyor ki onlar saray gibi evlerde oturuyor ve kayınpeder altına hemen bir Mercedes çekecek…  Ne kapıda Mercedes ne de saray gibi evler… Sabah karanlığından akşama kadar çalışan, akşamları da bir temizlik işinden ötekine koşan bir aile… Tek odada yaşam… Zavallı damadın eğitimi Almanca olmadığından ona bir fayda sağlamıyor. İş bulamıyor, en küçük işinin hal olmasında bile eşine ve yakınlarına muhtaç oluyor. 

Hele bir de kendine “iç güveysi” almakla, köle almanın aynı olduğunu düşünen aileler var. Almanca kursa gitmek isteyen damada “boş ver yahu öğrenir gidersin” diyorlar ve onu da temizlik işlerine sokuyorlar.   Zavallı damat ne olduğunu anlayamıyor ve “yahu ben yıllarca okudum, belki burada doktora bile yapabilirim diyordum, şimdi tuvalet temizliyorum” diye bunalıma giriyor. Tabii eşi ve ailesiyle de özellikle eğitim seviyesinin değişik olmasından dolayı büyük sorunlar yaşıyor. “Ben ne yaptım, niye buralara geldim” diyor ama iş işten geçti diyerek dönemiyor. Bazıları da psikolojisi bozulduğundan eşine şiddet uygulamaya başlıyor.  

Bunların bazıları dili bilmediğinden eşinin yardımı olmadan kapı dışarı çıkamazken, Türk kahvelerine takılıyor. Burada “Türkçe”sini ve kumar alışkanlığını geliştiriyor. Tabii onlar da bir süre sonra bu içki-kumar çıkmazında yok olup gidiyor. 

Bunlara son günlerde burada elli yaş üzeri bekar veya dul Türk bayanları ayarlayıp Türkiye’den buraya kapağı atmaya çalışanlar orta yaşlılar eklendi… Bunlar, genelde Türkiye’deki gelişmelerden rahatsız olanlar emekliler… Genelde sosyal medya üzerinden buldukları bayanla evlenip, buraya gelip, emekliliğini daha güzel yaşayabileceğini düşünen sözüm ona “aydın ve olgun erkekler”. Buradakilerin hayallerini emekliğini Türkiye’de geçirmek süslerken, onlar tersine göç yapıp burada kültür şoku yaşıyorlar… 

Bir de tüm bu olumsuz koşullara rağmen buralarda iş güç sahibi olmayı başarıp bir seviyeyi gelebilenler var. Onlar ise aradan yirmi yıl geçse de en küçük bir tartışmada eşinden şu sözleri duyabiliyor:

“Seni buraya ben getirttim, adam ettim, Türkiye’de sürünecektin!”. 

 Ahmet İNCEL

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.