0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bu söz Atatürk’e aittir.
Büyük önder, herhalde boşuna söylemedi bu sözü. En azından derin deneyimleri ve tarih bilinci bunu söylemeyi gerekli kılıyordu onun için.
Niçin?
Şöyle düşünelim:
Uluslararası ilişkiler de hak mı vardır, güç mü?
Elbette güç…
Olması gereken, idealize ettiğimiz, düşlediğimiz kuşkusuz “hak”kın geçerli olmasıdır.
Ancak, bırakalım geçmiş yüzyılları, bugün bile güç almıyor mu hakkın yerini?
Alıyor. Hem de nasıl…
Dikkat edin, bir emperyal güç, bir coğrafyaya gireceği zaman, derhal hukuka getiriyor sözü. Hukuk açısından o bölgeye müdahalenin ne kadar gerekli olduğunu söyleyip duruyor.
Propagandasını da yapıyor bunun; saf akılları uyutmak için.
Ancak bunların tamamı hikaye.
Bugün elinizde bir güç yoksa, nasıl olacak da haklı bile olsanız, hakkınızı kabul ettireceksiniz ki?
İşte değerli arkadaşlarım; şunu bilelim:
Bugün ne Ermeni Sorunu’nda ne de Dersim gibi konularda, batının Türkiye’ye yaklaşımını haklı olduğumuzu iddia ederek çözebiliriz.
Elin Almanı, çıkmış devlet televizyonunda Atatürk’ü Hitler’e benzeten yayın yapmış, Dersim olayları üzerinden.
Yapar…
Yapacak da.
İş hiç bir zaman onların vicdanına ve hukuk anlayışına bırakılarak çözülemez; çünkü adamların amacı üzüm yemek değil ki bağcıyı dövmek!
Ama görsünler elindeki gücü, bak karşında nasıl eğiliyorlar.
Güç dediğim şu; örneğin biz Almanya’dan borç almak zorunda olmayalım da onlar bizden borç almak zorunda olsun…
Ticaret hacmimiz örneğin, onların şu anki ticaret hacimlerinin on katı olsun…
Yani mesela dedik…
Bu denli azıya gelmişler gibi; hoyratca üzerimize gelebilirler mi?
Emperyalizm güce ve paraya tapar.
Tamam, elbette her türlü mücadeleyi vermeliyiz; hukuk alanında, bilimsel araştırmalar yönünden.
Ama güçlü olmalıyız, bu kaçınılmaz.
Gücün varsa, haklısın.
Hakkını da kabul ettirebilirsin.
Ne yazık ki böyle.
O nedenle Atatürk bu sözü kullanırken, bunların bilincindeydi.
Yoksa savaş hukuku açısından bakıldığında, Sevr’i bize getirip, hukukun gereğidir diye önümüze koydular.
Ancak ne yaptık?
Bir ölüm kalım savaşı vererek, Sevr’i tarihin çöplüğüne attık ve yerine Lozan’ı kabul ettirdik.
İşte, bu da hukuktur diyerek yaptık bunu.
O nedenle ülkemiz güçlü olmalı ve ulusal sorunlarını bu gücü arkasına alarak çözmelidir.
Yoksa koş babam, koş!
Prof. Dr. Kemal ARI