0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

HAK – HUKUK- ADALET

15 Haziran 2017 günü başlattı CHP Genel Başkanı “Adalet Yürüyüşü” nü. 9 Temmuz 2017 günü, son derece görkemli bir biçimde de sonlandırdı.

Neden yürüdü genel başkan? Neden yürüdüler ülkenin her kesiminden ve siyasî görüşünden insanlarımız onunla birlikte?

Çünkü; AKP´nin, adında “adalet” sözcüğü olan bir partinin 15 yıllık iktidarında “adalet” ten söz edilemez bir duruma düşmüş, düşürülmüştür ülkemiz. 

Adaletten söz edilemeyince; onunla bağlantılı olan, o olmayınca olmayan haktan ve hukuktan da eser bırakmadı AKP ülkemizde.

Bu nedenle de “adalet” yürüyüşünü, “hak” ve “hukuk” arayışı izlemeliydi işin doğası gereği.

26 Ağustos – 29 Ağustos tarihleri arasında bir “Adalet Kurultayı” düzenlediler yurdumun hak-hukuk-adalet arayıcıları. 

Kurultayın çağrısını CHP yaptı. 4 gün sürecek kurultayın gündemini de o belirledi. 

Ancak; altını özellikle çizerek, bu kurultayın CHP kurultayı olmadığını açıklayan parti, kurultaya isteyen özel ve tüzel tüm kişilerin çağrılı olduğunu da duyurdu çeşitli yollardan.

Kürsü herkese açıktı.

Söyleyecek sözü olan her kişi ve her kuruma, sınırsız ve süresiz söz hakkı tanındı kurultayda.  

Neden?
Çünkü; “Hak-Hukuk-Adalet” arayışında herkesin yol gösterici olmasının doğruluğuna inanıyor CHP.
Bize verilen bilgiye göre; kurultay sonucunda hazırlanacak rapora isteyen her kişi ve kurum ulaşabilecek.

Bu rapor, ülkeyi yönetenlere de ulaştırılacak.

Onların, halkımızın bu konulardaki şikâyet ve dileklerinin neler olduğunu yazılı bir belge olarak almalarını amaçlıyorlar bundan.

Bir yarar getirir mi?
AKP iktidarının bugüne kadar yaptıklarından, bundan sonra yapacaklarının ne olacağı konusunda bir düşünce edinen yurttaşlarımız bu soruya olumlu bir yanıt vermeyecek, veremeyeceklerdir.
Bakın şu sorulara kaynaklar ne yanıtlar veriyorlar:

Hak nedir?
Hak; hukuka uygunluk, hukukun, adaletin gerektirdiği ve birine ayırdığı şey, kazanım, kazanç.

Bu açıklamaya göre adaletin ve hukukun olmadığı bir yerde haktan söz edilemeyeceğini söylemek yanlış olmaz.

Hukuk nedir?
Hukuk; toplumu düzenleyen ve devlet yaptırımıyla güçlendirilmiş bulunan kuralların, yasaların bütünü. Bu kuralları, yasaları, hakları konu alan bilim.

Hukukun işlemesi için kuralların ve yasaların, hukuk bilimin gösterdiği biçimde uygulanması zorunludur. Bu olmazsa hukuk, hukuk olmaktan çıkar.

AKP iktidarı; hukuku gereği gibi, hukuk biliminin istediği ve gösterdiği gibi değil, kendi istediği gibi uygulamaktadır ülkede. Kendi hukukunu yaratmıştır. Böyle işleyen bir sistemde haktan söz edilemeyeceği daha iyi anlaşılır.

Adalet nedir?
Adalet; hak ve hukuka uygunluk, hak ve hukuku gözetme ve yerine getirme; doğruluk.

Hakları yok sayarsanız, hukuka uymaz, onu işletmez ya da kendi istediğiniz gibi işletirseniz adaletten de söz edemezsiniz.

Yaşanan somut gerçek budur ülkemizde.

İnsanlarımızı yok edilen adaleti aramak için yollara düşüren gerçektir bu.

Önce; kaybolan adalet bulunacak, sonra kurum ve kurallarıyla işleyen bir sistem kurulacak ki, hak da gelsin, hukuk da…

Bu sonuç; CHP`nin tek başına ulaşamayacağı kadar zordur.

Bunun bilincinde olan CHP; bu arayışı, “hak-hukuk-adalet”i vazgeçilmez bir insan hakkı olarak kabul eden tüm kişi ve kurumları yanına alarak ve onlarla birlikte sonuca ulaşmak istemektedir.
Bize göre de doğru olan budur.

Adaletin olmadığı, hakkın pervasızca çiğnendiği, hukukun işletilmediği, intikam hukukunun yaratıldığı ve o anlayışla işletildiği bir ülkede toplumun hiçbir kurumu sağlıklı olarak işlemez.

Öyle bir ülkede ne eğitim eğitim ne sağlık sağlık ne savunma savunma ne dışişleri dışişleri ne içişleri içişleri ne maliye maliyedir. 

Barışık olduğu tek komşusu kalmamıştır o ülkenin.

Sanatın içine tükürüldüğü bir ülkedir artık o ülke.

Balık baştan kokmuştur.

Memleket dahilinde iktidara sahip olanlar kendi şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhid etmişlerdir çünkü.

Böyle yönetilen bir ülkede hak, hukuk, adalet tek kişi içindir.

Hakkı, hukuku ve adaleti herkes için işler duruma getirmek için savaşım bir vatanseverlik görevidir.
Bu savaşım; göze alınmaya ve uğrunda bedel ödemeye değer!

Hasan Arslan