0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

GURBETÇİ VE EMEKLİLİK ÇİLESİ!

Eskiden sanayimizin gelişmediği yıllarda en büyük ihracatımız insan gücü idi Almanya`ya. Hani buzdolabı veya domates ihraç eder gibi emek pazarlamıştık o yıllarda. Sonra da hem devlet hem de millet olarak tatilde gelirler mi diye yol gözlemiştik.

Devlet döviz gelsin diye bekliyordu dört gözle. Her cari açık meselesi gündeme geldiğinde işçi dövizlerinden bahsediyorlardı. Millet desen saymakla bitmez.

Gurbetçi ye memlekette ev lazımdı aldı zamanında. Karşılığı derseniz kredi değil dövizle ödedi. Her işinde döviz bozdurdu, bağ bahçe bellenecekse döviz gönderdi. Ailesine ne lazımsa yine dövizle yanlarındaydı. Üç kuruş borç ararken devlet, yine gurbetçiye teşekkür etmedi. Şimdi televizyonlarda dövizinizi bozdurun diye vatandaşa seslenen cumhurbaşkanı ve başbakan, her yıl döviz bozdurup ta bu memlekete yatırım yapan ya da alışverişini ülkesinde yapan gurbetçiye bir gün bile teşekkür ettiniz mi bugüne kadar.

Kısacası devlet yazın gelenleri kendi halkı olarak görse de gurbetçinin kendisi dövizinden sonra gelir ülkemde. Esnaf “Almancıyı” bekler iş için. Amele yapılacakları kafasında toplamıştır köy yerinde.

Peki devlet ve Millet olarak dört gözle beklediğimiz gurbetçilere ülke olarak ne yaptık bugüne kadar. Alışverişe çarşıya gelse ne olsa bol parası vardır gözüyle bakmadık mı? Hangimiz indirim yaptık diyebilir açık açık. Ne çileler çektiğini kim düşündü gurbetçinin el kapılarında. Hadi biz düşünmedik diyelim peki devlet yetkilileri ne yaptı ülkesine yatırım yapıp döviz getiren gurbetçiye.

Bırakın yardım etmeyi tatile gelenlerin devlet kapılarında uğraşmasını da engelleyemedik. Birde yaz boyu SGK önünde eksik olmadı gurbetçiler. Ya gün toplattıracaktır ya da başka dertleri vardır çözemediği. Fakat binasını arar yer değişmiştir, maddesine bakar kanun değişmiştir. Yazın tatile gelir ama devlet kapılarında geçer günleri. Hadi günü toplattı birde emekli oldu diyelim. Mesele bitti mi diyeceksiniz. Gene bitmez dertleri. Konu buraya gelmişken bir okuyucumdan gelen mesajı size iletmek istedim.

Refik DENİZLİ diyor ki “Yurt dışı borçlanması ile Türkiye`den emekli olanlar Türkiye`de SSK`lı olarak çalışabilir, kendilerine ait işyeri kurabilir fakat Yurt dışında hiçbir şekilde çalışamazlar, kendilerine ait işyeri kuramazlar. Çalışırlarsa maaş kesilir” bunun sebebi nedir?

Bende araştırıp buldum sonunda. Devlet çalışıp yorulmanızı istemiyor sizlerin!
Şimdi Türkiye’den emekli maaşını bu vatandaşa devlet mi bağışladı yoksa prim ödeyerek işçimi hak etti. Maaşı bağışlamadıysanız çalışması ile ilgisini açıklayın yetkili olarak. Türkiye de çalışanın maaşını kesmiyorsanız dışarıdakini neden keseceksiniz. Kanun böyle deniyorsa da iki çift lafım olacak.

Anayasayı bir gecede değiştirip kendi için kanun çıkartan vekillerimiz, AB de yasak olan idamı bile halk isterse meclise getiririz diyen yetkililer, gurbetçinin başta emeklilik sorunları olmak üzere dertleri konu olunca mı çözüm bulamayacaksınız. Yurt dışında büyük zorluklar altında çalışan ve ülkesine döviz getiren tüm emekçiler bizim insanımız. Kendi insanına sahip çıkmakta boynumuzun borcudur. İnsanın kıymetini bilmiyorsanız getirdikleri dövizin kıymetini bilin bari!

Ender Özerdem