GÜN VE AY ADLARININ KAYNAKLARI

ABONE OL
18:59 - 01/10/2020 18:59
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Kimbilir, belki de bazılarınızın merak ettikleri bir konudur. Ben de merak ederdim hep. Sonra, günün birinde Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Sayın Özgen Acar’ın bir yazısında ay adlarının kaynaklarını yazdığını gördüm ve sordum ona bunları nereden bulduğunu. O da bana inetrneti gösterdi adres olarak.

İnternetin Türkçe adının “bilgisunar” olduğunu da biliyor musunuz? Yakışmamış mı, ne dersiniz?

Gelelim ay adlarına. Aşağıdaki listede ayların eski ve karşılarında da bugünkü adlarını okuyacaksınız.

1. Zemheri: Ocak
2. Gücük: Şubat
3. Mart: Mart
4. Abrul: Nisan
5. Mayıs: Mayıs
6. Kiraz: Haziran
7. Orak: Temmuz
8. Ağustos: Ağustos
9.İlkgüz: Eylül
10.Ortagüz: Ekim
11. Songüz: Kasım
12. Karakış: Aralık

Şunlar da Hicri Takvimdeki ay adları:

1. Muharrem : Ocak
2. Safer : Şubat
3. Rebiyülevvel : Mart
4. Rebiyülâhir : Nisan
5. Cemaziyülevvel : Mayıs
6. Cemaziyülâhir : Haziran
7. Recep : Temmuz
8. Şaban : Ağustos
9. Ramazan :Eylül
10. Şevval : Ekim
11. Zilkade : Kasım
12. Zilhicce: Aralık

Ancak; Miladi Takvimle Hicri Takvimde bir yılda bulunan gün sayısı farklılıdır. Hicri Takvimde yılda 355 gün vardır. Bu 10 günlük fark nedeniyle aylar; Miladi Takvime göre aynı günde başlamazlar ve sona ermezler.

Gün Adlarının Kaynakları

PAZAR: Farsça “bâzâr” kelimesinden. Bâzâr; alışveriş yeri, yiyecek satış
yeri. Bu addan anlam değişmesiyle, haftanın günlerinden birinin adı olmuş.
PAZARTESİ: Farsça “bâzâr” ile Türkçe “ertesi” kelimelerinin birleşmesiyle
oluşmuş.
SALI: İbranice’den pazartesi ile çarşamba günleri arasındaki gün.
ÇARŞAMBA: Farsça’dan, çehar-şenbe (dördüncü gün).
PERŞEMBE: Farsça’dan “penc-şenbih” (beşinci-gün) anlamında.Kelime
bozularak alınmış.
CUMA: Arapça’dan haftanın altıncı günü.
CUMARTESİ: Arapça cum’a ile Türkçe irte’den cuma-irtesi. Daha sonra, bir hecenin düşmesiyle cumartesine dönüşmüştür.

Ay Adlarının Kaynakları

OCAK: Eski Türkçe’den od(ateş)dan odak/ocak (ateş olan yer ateşlik)
ŞUBAT: Süryanice’den, şabat/şobat.
MART: Latince’den yılın üçüncü ayı.
NİSAN: Süryanice’den, nisanna (kökeni Akad. nisannus)dan
MAYIS: Latince’den, yılın beşinci ayı.
HAZİRAN: Süryanice’den hazaran/hazuran (sıcak, hazıran)dan haziran.
TEMMUZ: Sümerce’den dummuzi’den, İbranice’de tammuz (efendi, bey anlamında)

AĞUSTOS: Latince’den augustos tan (Roma İmparatoru Agustos’un adından),
ağustos.
EYLÜL: Süryahice’den, aylul (eylül)dan, eylül (üzüm ayı). Hint-Avrupa
dillerinde “eylül” ayının karşılığı yedi sayısıdır.
EKİM: Türkçe, tarlaların ekildiği ay.
KASIM: Arapça’dan ayıran, bölen, kısımlayan anlamında.
ARALIK: Türkçe, iki şey arasındaki boşluk.

Bir hafta sonra takvimlerle ilgili olarak yazacağım.
Kullanılan takvimler hangileridir ve aralalrında hangi ayrılıklar ya da benzerlikler vardır?
Türkiye eskide kalsaydı ne olurdu? Eskiyi bırakmakla ne kazandı?
Bu soruların yanıtlarını da merak ediyorsanız eğer ya bilgisunara başvurun ya da beni bekleyin!

Tüm okuyucularıma sorunsuz bir yıl diliyorum.

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.