GÜLE GÜLE AYLA ABLA!

ABONE OL
18:21 - 01/10/2020 18:21
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

GÜLE GÜLE AYLA ABLA!

CHP’nin olağan dışı kurultayını izlemiş, notlar almış, delegelerle, delege olmayan otobüslerle, benzin parasını ortaklaşa ödeyerek salonlara bile giremeyeceğini bilerek tek siyasal öncü olarak gördüğü partisine destek vermek isteyen partililerle konuşmuştum.

Taban umut vermişti bana.
Rekor düzeyde Parti Meclisi adayı vardı.
Genel başkanlık için iki aday vardı seneler sonra.
Eleştirilerini, yapacaklarını ölçülü bir şekilde anlattılar.
Bu satırları yazarken İzmir’den Özkan Sönmez aradı:
”Yıldız, Ayla Abla’yı kaybettik!”

Laik Cumhuriyetin bilinçli kadınların ilklerinden biriydi Ayla Abla.
Çocukluğunda Atatürk’ü tanımış, genç kızlığında İnönü ile dans etmiş anıları bir roman olacak kadar genişti.
Onu 1978’lerde o yıllarda adı Halkçı Devrimci Federasyonu olan, seksen sonrası SosyalDemokrat Halk Dernekleri Federasyonu adını alan HDF Kurultayında tanımıştım.

Enerjisi ile sempatik tavırlarıyla tanımıştım.
Tanışma anında; ”Ben Ayla Abla!” Diye kendini tanıtmıştı.
Herkes ona Ayla Abla diyordu.
Ben o yıllarda Münih’te çalışıyordum, Ayla Abla Frankfurt’ta idi.
HDF kurucularındandı.
Her kurultayda görüşüyorduk.
Hele hafta sonu seminerlerinde akşamları şarkılı, türkülü eğlencelerde onunla dans eden arkadaşların çoğu sırılsıklam ter içinde kalır, dansı bitirebilenler yorgunluktan o akşam yerlerinden kalkamazlardı.
Gerçekten modern dansın her türlüsünü kusursuz bilirdi.
Enerji doluydu.

Frankfurt Derneği daha sonra keskin solcu arkadaşlarca işgal edilince HDF, Frankfurt Derneğini kapattı.
1987 Yılında Frankfurt’a geldiğimde Hasan Arslan, Turgut Yüksel, Coşkun Dölen, Ayla Abla (Dölen),Özkan Sönmez, Hüseyin Sıtkı, İbrahim Tanrıkulu Vahap Aslan ve diğer arkadaşlarla tekrar dernekleşme çalışmalarını başlattık.
Ayla Abla’nın çocuğu gibi sevdiği Ercan Karakaş’ın desteğiyle Türkiye Sosyaldemokratlar Derneği TSD’yi Kurduk.
Ayla Abla’nın eşi Coşkun Abi TSD Başkanlığına, Ayla Abla Saymanlığa seçildi.
Hep sayman kaldı.

Her etkinlikte ya rozet satar ya da haraç gibi bağış toplar, dernek kasasına aktarırdı.
İşin dozunu öylesine kaçırırdı ki; Kırk kilometre uzakta oturan Özkan’ı telefonla arar:
”Dernekten üyelere duyuru var, senin için de mektup var. Gel mektubunu al” diyecek kadar dernek çıkarını düşünürdü.
Herkes bilirdi ki onun adı Ayla Abla’dır. O ne derse yeridir, hesabı.

Atatürk, Ayla Abla’nın ışığıydı.
İnönü bir baba idi onun gönlünde.
Hemen hemen bütün milletvekilini tanır, arar, hal hatır sorar, Frankfurt’a gelenlere orijinal hediyeler verirdi.
Son olarak Fikri Sağlar ve Ercan Karakaş terzi dükkânına gelerek Ayla Abla’yı mutlu etmişlerdi.
Türkiye’yi çok seviyordu. 
Ama çalışmayı daha çok seviyordu.
Bu nedenle dinçti.
Çok sevdiği eşi Coşkun Abi’nin kaza sonucu beyin kanaması geçirdiğinde aylarca makineye bağlı kaldığında nasıl ağlamıştı.
”Ben Coşkunsuz yaşayamam” diyordu.
Şimdi Coşkun Abi, Aylasız kaldı.

HDF’in konuğu Mustafa Balbay’ın etkinliğinde Balbay’la resmini göndermişti Figen.
Yine sevecen, süslenmiş ve kıpır kıpırdı.
Ama gözlerinde bir sızı vardı sanki.
Ya da bana öyle gelmişti.
Son görüşüm o resimde kaldı Ayla Abla.

Oğlu Lütfü ve Torunları, Dostlar Ayla Abla’yı İzmir’de toprağa verecekler.
Işıklar içinde uyuyasın
Güle güle Ayla Abla…
Seni hiç unutmayacağız!

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.