GÜL, RİCAT EDİYOR

ABONE OL
18:22 - 01/10/2020 18:22
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 

GÜL, RİCAT EDİYOR
Abdullah Gül,19 Nisan 2014 günü Kütahya gezisinde cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili beklenen açıklamasını yaptı. Tabi, bu açıklamayı herkes kendince yorumlayacak. Birçok kişi, Gül’ün siyasetten çekildiğini söyleyecektir kuşkusuz. Gül’ün siyasetteki stratejisi nedir? Bu soruyu yanıtlamaya çalışalım.
Öncelikle RTE’nin 16 Nisan günü yaptığı açıklamayı anımsamakta yarar var. “Köşk’e çıkarsam halkın cumhurbaşkanı olurum. Anayasal yetkilerimin tümünü kullanırım.” demekte Erdoğan. Bu sözler, ne anlatmaktadır? “Halkın cumhurbaşkanı olurum.” derken bundan önce TBMM’ce seçilenleri halkın cumhurbaşkanı saymamakta RTE. Bu, anlamlıdır. 10 Ağustos öncesi stratejisini bu sözle açıklamakta Recep Tayyip. Derin bir popülist kampanya ile halkın karşısına çıkacak AKP.
“Anayasal yetkilerinin tümünü kullanmak” ile hükümet toplantılarına sürekli başkanlık edeceğini anlatmakta RTE. Kısacası yürütmeyi kendi elinde tutacak Erdoğan. Yani, seçilecek başbakan Akbulut bile olamayacak. Yalnızca yasal gereklilik nedeniyle gölgesi olacak, AKP’nin 10 Ağustos sonrası başbakanı. Erdoğan, cumhurbaşkanının yasama, yürütme ve yargı ile ilgili yetkilerini fiili durum yaratarak diktatörlüğünü resmen uygulamak niyetinde. Zaten mevcut durum da gidişatı göstermekte.
RTE, açıkça AKP‘den elini ayağını çekmeyeceğini söylüyor. Kendisi cumhurbaşkanı olursa yerine gelecek kişi, Türkiye’nin başbakanı değil; kendisinin vekili, gölgesi olacağını anlatmakta. AKP lideri kendini başkan, hatta devletin sahibi kral olarak görmekte. Kasayı, masayı ve yasayı dilediğince yönetmek, avucunda tutmak istemekte.
Tabi, Erdoğan’ın tüm hesapları kazanmak üzerine. Eğer muhalefet yerel seçimlerde yaptığı hataları yapmazsa Erdoğan’ın kazanma olasılığı çok az. RTE, Çankaya’ya çıkarsa muhalefetin acemiliklerinin oluşturduğu yardımlarla çıkar.
Abdullah Gül, Erdoğan Çankaya çıkarsa eğer, partiyi de hükümeti de bırakmayacağını gördü. Gül, RTE’nin basit bir memuru olmayı reddetti. Zaten RTE de bu görev için Gül’ü düşünmemekte. Erdoğan, kendisine kayıtsız, koşulsuz bağlı birisini çoktan düşündü bile terk edeceği koltuğa.
“Bugünkü şartlar çerçevesinde benim gelecekle ilgili bir siyaset planımın olmadığını da doğrusu burada paylaşmak isterim.” demekte Gül. Bu sözler, siyaseti tamamen bırakmak değildir. Bugünkü koşullarda aday olmadığını açıklamakta.
Yarın, koşullar değişince kararlar da değişir. Günün koşulları, geri çekilmesini gerektirmekte Gül’ün. Geri çekilen güç, tahkimatla güçlenir, geri döner.
Gül’ün, bugünkü koşulların altını çizmesi önemlidir. AKP’de bu sözlerin karşılığı vardır. Ancak RTE gücünü koruduğu sürece kimse sesini çıkaramaz. Ama şimdilik… Önümüzdeki günler çok şeylere gebe. Siyaset alanında büyük savaşımlar olacak.
Erdoğan’la gül arasındaki çekişmede muhalefet saf tutmamalı. Yerel seçimlerde yapılan hatadan ders çıkarılmalı. Erdoğan’a karşı Gül’ün yanında olma algısı yaratılmamalı toplumda. Böyle bir algı, RTE’nin işini kolaylaştırır.
Gül, siyaseti bırakmadı; ricat etti. Üstelik seçimlere çok var. Bu işin seçim sonrası da var. Erdoğan’ın darbe yemesini, yenilmesini bekleyecek. Nerede mi? Siyaset kavgasının göbeğinde.
Bakalım, ricat bir işe yarayacak mı? Yoksa halkın gücü, hem RTE’yi hem de Gül’ü siyaset çöplüğüne süpürecek mi?
                                                 
Adil Hacıömeroğlu

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.