GÜÇ ODAKLARI

ABONE OL
18:00 - 01/10/2020 18:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

GÜÇ ODAKLARI

Tarih ilerisini göremeyenler için çok acımasızdır.
İlker Başbuğ

Öğretmen okulunda askerlik derslerimiz çok ciddi yürütülür, teşkilat konusu iyi aydınlatılırdı.
Yanlış hatırlamıyorsam, hocamız üç yıldızlı binbaşı rütbeliydi. Yazılı sınavlarda sıraların üstünde dolaşır, kopya çektirmezdi.

Yıl 1963, Erciş-Van Yatılı Bölge Okulunu açmaya trenle gittiğimde devlet beni orduya emanet etmişti. Tatvan istasyonunda beni karşılayan, jiple okuluma götüren de bir binbaşıydı.

Orduya saygı ve sevgiye sınır yoktu. Subay üniformasıyla daha yakışıklı olurlardı. Yeşilçam filmlerinde genç kızların kalbi onlar için heyecanlanırdı.
Subayları itibarsız yapmaya çalışılan olay, Türkiye tarihine kara leke olarak geçti. Onlara saygı ve sevgi gönüllerde ise yeşerdi.

Osmanlı’dan Cumhuriyete Güç Odaklarının Mücadelesi, kitabında İlker Başbuğ araştırma ve incelemesini derinleştirerek okurlarına sunuyor.

Okuduğumuz tarih kitaplarına benzemiyor, tarih kitabı değil, fakat tarihi anlamaya katkı sağlıyor. Kitapta tarihi geçmiş ile bugün arasında ilişki kurma, değerlendirme okuyucuya bırakılmış.

Araştırma ve inceleme kitapları ders çıkarmaya hizmet eder. Geleceğe yol gösterir, zira hiçbir şey sıfırdan başladığı yerde kalmaz. Medeniyet üstüne koya koya bugünkü duruma gelmiştir.

Askerlik Türkler için adeta bir yaşam biçimi oluşturmuş. Osmanlı İmparatorluğu’nda ordu devletin ana ve asli güç olması Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunda devam etmiştir.
Kitap 32 bölümde tarih sırasıyla yazılmış. Her bölümde güç odakları ve birbiriyle ilişkilere yer verilmiş. Özet niteliğinde sonuçlar sıralanıyor.

Platon, Devlet’te toplumun adaletli ve doğru yönetilmesinin nasıl olacağını açıklamıştır.

Onun düşüncesi ütopya, yeteneksiz ve erdem olmayan yöneticiler uygulamaya kalktığında başaramadıkları tarihe geçmiştir. Bunu aslında, ya devleti idare edenler filozof olmalı, ya da filozoflar devleti idare etmeli, sözüyle açıklamıştı.
Batı Hun İmparatoru Attila’nın liderliğe ilişkin sözleri bugüne kadar ve bugün de geçerliliğini korumakta olduğunu hayretle okudum. Attila 453 yılında vefat etmiştir.

Göçebe kavimler olarak Romalılara boyun eğdirip dünyayı fethedemeyiz. Kentler kurmalıyız.

Hükümdar olan, herkesin aynı fikirde olmasını beklememeli. Ayrı fikirde olmak sadık olmamak anlamına gelmez.
Öğrenmeye ve dinlemeye açık olunmalı.

Karar ve düşüncelerinize destek ararken karşınızdakini gereğinden fazla ikna etmeye çalışıyorsanız, karar ve düşünceniz kötüdür.

Bir komutan ancak güçlü astlar yoluyla başarıya ulaşacağını düşünerek, yetenekli yardımcılar seçmeli.
Doğal davranmalı, mevkiinizin size sağladığı sahte bir gurura kapılmamalısınız. Yanlış soru soran komutan daima yanlış cevaplar alır. Bu sözler sadece birkaçı eskimeyen sözler. Dernek, vakıf, okul, mahalle, kent ve devlet yönetenler veya yönetmeye aday olanlar bu kitabı mutlaka okuyup, başucu kitabı yapmalıdır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun 500 yıllık ömrü, bir insanın yaşamına benziyor. Doğup, büyüme gelişme, duraklama, gerileme ve nihayet yıkımı. Kendi yaptığı hatalar, iç çekişme ve dışa kaynaklı sebepleri iyi anlamak, bugünde Batı ilişkilerinde yol gösterecektir.

Yıkılan koskoca imparatorluğun küllerinden yeni bir devlet kurmak da Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına nasip olmuştur. Atatürk’ün başarmasında en büyük etken liyakat prensibi ve iyi bir iş bölümü olmuştur. Bu, halka doğru yolda olduklarını göstermiş, ikna etmek için çaba göstermeye lüzum görülmemiştir. Savaş esnasında bile karşıt düşünceleri dinlemiş, sonra kararlarını almıştır.
Memleket ve millete hizmet edenler, bu hizmete layık ve muktedir olduğunu gösterenlerle yoluna devam etmiştir.
29 Ekim 1923’de en büyük eseri, çocuğu Cumhuriyet olmuştur.
Kurtuluş savaşı kolektif yönetim şeklinde gerçekleştirilmiştir. Bu yönetimde görev alan komutanlar aynı zamanda TBMM’de vekil idiler. Hepsi Osmanlı okullarında okumuş, yalnız diplomalı değil, kendilerini yetiştirmiş insanlardı.

Çağdaş bir devlet için disiplinli bir ordu, sağlam bir maliye, eğitimli kamu görevlileri esas alınması bilincindeydiler.
1943 yılında Afyonkarahisar’da doğan İlker Başbuğ’un biyografisi, yaşamı, tahsil hayatı icra ettiği görevleri, yazdığı kitapları ve aldığı ödülleri anlatmak için bir kitap yazmak kâfi gelmez. Bu saygıdeğer muhteşem komutana kitaplar yazacak genç yazarlarımız mutlaka olacaktır.

İyi okumalar, hoşça kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey                

Herkesin okuması ama bilhassa liderlere hediye edilmesi gereken bu kitap:
İlker Başbuğ, Osmanlı’dan Cumhuriyete Güç Odaklarının mücadelesi, Kırmızı Kedi Yayınevi, Nisan 2018
ISBN: 978-605-298-287-7

Not:
İlker Başbuğ’la ilgili makaleye arşivde bakınız:
Felsefeci Komutan, 28.08.2015

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.