GÖRMEMEZLİKTEN GELİNMEZ

ABONE OL
18:06 - 01/10/2020 18:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

GÖRMEMEZLİKTEN GELİNMEZ

Eylül ayında genel seçimde bir araya gelen Federal Almanya Parlamentosuna başarıyla giren Almanya için Alternatif AfD Partisini görmezden gelemeyiz.

Almanya tarihinde İkinci Paylaşım Savaşı’ndan sonra ilk defa Yahudi soy kırımını unutmak isteyen, partide milletvekillerinin ırkçı söylemlerini kabullenen, hatta hoş gören bir partinin milletvekilleri Federal Mecliste söz sahibi oluyor.

Bu, artık politika alışılageldiği gibi olmayacak, anlamına gelir. Nasıl olsa beni temsil eden milletvekilleri var, deme zaman geçti.

Toplumu kutuplaştırma, nefret ve kine karşı olan, barış taraftarı herkes, kilise kuruluşu, dernek ve düşünce öncüleri sesini çıkarmak ve politikaya karışmak zorunda.

İslâm ve Yahudi düşmanlığı bu parti üyeleri tarafından açıkça körükleniyor. Bu nedenle Türkler yalnız yönünü Anadolu’ya dönerek Almanya’da yaşamaya devam edemez.
CHP Berlin Birliği Almanya-Türkiye yaşamımızda bir denge kurmaya çalışıyor. Doğrusu budur, bir yandan anavatanda gelişmelere katkıda bulunmak, diğer yandan Almanya’da bilinçli yaşamak ve politikaya iştirak etmek zorunlu hale gelmiştir. Hatta bununla yetinmemek tüm Avrupa’da yaşayan Türklerin iyi organize olması, birlikte hareket etme zamanı geldi, geçiyor bile.

Doğu Almanya ve diğer Doğu Avrupa ülkeleri Avrupa Topluluğu tarihinde henüz yoktu, birinci neslin sokaklarını süpürüp, tuvaletlerini temizlediğinde. Türkler Avrupalıdır, ev sahibidir. Avrupa’da yaşayan Türkleri beş milyon sayanlar, bu sayıya akraba Avrupalıları da saymak zorundadır. Bugün içiçe girmiş durumda, uyuma en fazla katkı sağlayan evlilikler akraba aile sayısını artırmıştır.

AfD partisini seçenlerin birçoğu korkularını örtmek adına, protesto etmek için o partiyi seçtiler. Sığınmacı sayısı kontrol altına alınıp gençlerin gelecek korkusu ciddiye alınmalı. Diyaloğu esas alan milletvekilleri desteklenmeli.

Okullarda İslâm dersleri kadınların görülmediği, yalnız erkeklerin konuştuğu, adında İslâm geçen kuruluş ve derneklere bırakılmamalı. Lâik devlet şekli ve sitemine inananlar da dinimize sahip çıkıp hem Müslüman hem de diğer öğrencilere dini doğru anlatmak, ancak okullarda din dersinin eşit muamele görmesiyle mümkün olabilir. 

                           
Öğrenciler yaşadığı ülkelerin dilini daha iyi bildiklerinden dolayı din dersi ülke dilinde verilmelidir. Öğretmenler de bu ülkelerde yetiştirilmelidir.

Irkçı söylemleriyle barajı tutturan parti, popülist söylemleriyle gençlerin korkularını deşerek oy kazandı. Bu nedenle korkuları ciddiye alıp, sığınmacı politikasında rol almak, karar mekanizmalarına düşüncelerini bildirmeleri gerekiyor. Bunun için en kısa yol, seçtiği milletvekilleriyle birlikte dayanışma içinde çalışmaktır.

Didim’de karşılaştığım demokrasi ve özgürlük taraftarları Almanya’ya sitem gönderdiler. Kendileri demokraside, basın ve medya özgürlüğünde yaşıyorlar. Türkiye için seçimde bize lâyik görmüyorlar, diyorlar. Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde doğup büyümüş, ama henüz yaşadığı ülkenin vatandaşı olmayanlara kolaylık gösterilmelidir.

Yeni kurulacak hükümette Yeşiller Partisi hükümet programına almak istiyor. Bu, mutlaka desteklenmeli. Türkiye’nin de vatandaşlık konusunda zorluk çıkarmaması sağlanmalıdır. CHP Berlin Birliği ve diğer parti kuruluşları bu konuda aktif rol almalıdır.

Her şeyden önce gençler ve çocuklar nefret ve kinden korunmalıdır. Zira nefret ve kin ruhu yer, bitirir. Azınlıkta yaşarken onları, bilgi ve ruh sağlığını iyi donatmalı, ki ayrımcılığa karşı dayanıklı olup, kötü yollara düşmeleri önlenebilsin.

Hoşça kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey                

Bu konuda mutlaka okunması gereken makale:
Dr. Irmgard Schwaetzer, Einfach wegducken geht nicht,
(Dergi) Chrismon, s.10, Kasım 2017  

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.