GLÜCK İM UNGLÜCK

ABONE OL
18:13 - 01/10/2020 18:13
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

GLÜCK İM UNGLÜCK 



Trafikte kırmızı ışıkta durulduğu zaman, Türkiye gelişmiş ülkelerden biri olacak.
Ali Sirmen

Kurallar ülkesi Almanya’da ehliyet alan biri, Türkiye’de uluslararası trafik kurallarına uysa da kaza geçirebilir.

Kavşaktan aşağı yukarı on metre önce uyarı lâmbası trafik lâmbasına yaklaşıldığını gösteriyor. Eşim sarıda yavaşlayıp kırmızıda durduğu halde arabamıza arkadan yapısı çok yeni olan bir kamyon çarptı. İzmir-Menemen çıkışı kavşakta sık sık kaza oluyormuş.
Şok, korku içinde yol plânımız alt üst oldu. Artık emekli yaz tatilini sona erdirmek, bir an evvel torunlara kavuşma arzusu öne geçiyordu. Üç ay saunada gibi ter ve sıcaktan sonra yağmur ve serin Berlin havasına özlemiştik.
Kaza anından itibaren başlığa aldığım sözü içimde tekrarlayıp durdum. Tam olarak Türkçe karşılığına karar veremedim. Sözlükte Glück kelimesinin anlamına bakınca neden zorlandığımı anladım. Zira yarım sayfa açıklaması var. Köşe yazarlarından Ali Sak’a sordum. Şanssızlık içinde Şans’a karar verdi.
Türkiye gibi şükür toplumunda çok isabetli bir kavram. Bu duruma da uygun. Bu Yaz geçse de, gelecek Yaz arabayla geleceklere öğüt olabilir.
Kamyon şoförü elinde su şişesiyle indi ve beni teselli etti. Size ve eşinize bir şey olmadı, ağlamayın diyordu.
Gelen iki trafik polisi saygılı davrandı, doğru detaylı bir rapor yazdılar. Karakolda bize çay ikram edildi.
Arabadan inerken eşimin ehliyet ve araba kâğıdını düşüren polisler ararken, yoldan geçen bir yolcu eşimin fotoğrafını tanıdı ve verdi.
Kamyon ciddi bir firmaya ait, sigortası sağlamdı.
Ayvacık Öğretmen Evi’nde arka kapısı camsız açık kalan arabamızda eşyalarımızı korudular, bize çok iyi davrandılar.
Keşan’da aile dostumuzun otelde perişan olmayalım, bayram tatilinde tamirat yapılamaz tavsiyesine uyup, tekrar evimize Didim’e zorunlu dönüş yaptık.
Komşumuz tamirhanede çalıştığı için ben kontrol ederim, deyince Milas’a Mercedes servisine gitmedik.
Neyse, arzu ettiğimiz yağmur ve serin havaya kavuştuk. Bayram tatilini yazarak, okuyarak geçiriyoruz. Ege’de yağmur başlayınca Ekvator’daki gibi dinmek bilmiyor.
Suriyeli sığınmacılara otobüs bileti satma yasak edilince İstanbul’dan Edirne’ye yirmi saat yürüyüşe geçtiler. O halde beterin beteri var, diyoruz. Polis bariyeri önünde kemanını çalan gencin çığlığı görsel medya yoluyla Dünya’ya iletildi.

Eve gelince bahçedeki bitki ve hayvanlar tekrar suya kavuşunca sevindiler. Sitede yeşil alanda yeni dikilen bitkileri sulama ilk işim oldu. Hele sonra yağmur yağınca bayram ettiler.

Komşular yiyecek içecek getirip, geçmiş olsuna geldiler.
Neler geçmedi ki, bu da geçer.
Televizyonda güzelim hayvanları gördükçe böyle bir bayramda sevinilir mi, diye soruyorum. Madem kutlanıyor görülmesi şart mı, daha görülmez hale getirilemez mi, diye düşünmeden edemiyorum. Kurban kelimesi zaten uyarı anlamında. Ölümden kaçan hayvanları tutacak uzmanlar yetiştiriliyor. Havan severler sesini çıkarıp, hiç değilse insanlık hayvanca kuralları değiştirse. Bıçak bileme gündemde, söze ne hacet var.
Yazımın konusuna dönersem, trafik kazalarında herkes şanslı olamıyor. Feridun Zaimoğlu Bolu yolunda bir otobüs kazasında adeta ölümden geri dönüyor. Yaşadıklarını Liebesbrand – Yakıcı Aşk romanında işliyor. Bir heykeltıraş gibi Alman güncel edebiyatına çeşitlilik ve renk katıyor. Her şeyini kaybeden insanın beyin gücü kaybolmamışsa birikimiyle yeniden hayata başlayabiliyor.
Başka bir yazımda bu romandan daha etraflı bahsetmek üzere.

Hoşça kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey                           

Okuduğum kitap:
Feridun Zaimoğlu, Liebesbrand (Yakıcı Aşk), Kieperheuer/Witsch
ISBN: 078-3-462-03969-6

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.