GENÇ KALMAK

ABONE OL
18:57 - 01/10/2020 18:57
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Didim’de en çok duyduğum söz, burası Türkiye sözü. Bu söz bazen sinirlendiriyor, bazen güldürüyor. Ama en fazla halkın zihniyeti hakkında bilgi veriyor.

Güldürecek bir olayı anlatırken bile şu anda gülüyorum. Bu ancak bir türkün aklına gelir. Geçen yaz bir çift spor ayakkabı almıştım. Üç gün giydim, ayağımı vurdu, ağrı yaptı. Vaktim olmadığından değiştirememiştim. Değiştirmeyi denemeye karar verirken yukarıdaki söze dayandım. Almanya’da olsa bir yıl sonra denemek aklımdan dahi geçmez. Dükkânın sahibi aynı zamanda satıcı.
Kendisine bana doğru satmadınız, her yaşta gençlere tavsiye ediliyor, dedim. Önce isterseniz anayasa mahkemesine gidin, dedi. Sonra ben ne yapayım, siz kendinizi genç hissetmiyorsanız, yapılacak bir şey yoktur, deyince ikimizde gülmeye başladık. Neyse, ayakkabıyı ayakkabı hastanesine gönderdi, vuran yeri kıskaca aldırttı, sorun nispeten çözüldü.
Avukat komşularım ve Tuncay Özkan’ın Silivri Günlüğü kitabında bahsettiği gibi her dört kişiden üçü mahkemelik şaka bir yana bu konu çok ciddi, başka bir yazımda buna değineceğim. Yaşlanmayı olumlu, ihtiyarlamayı olumsuz olarak değerlendiriyorum.
Gençlik zekâ, güç ve canlılık getirir. Yaşlılıkta bu özellikler yavaş yavaş kaybedilir. Diğer taraftan bir insanın yaşlanana kadar ömrünü nasıl geçirdiği önemlidir. Geride bıraktıkları, insanların içinde kalıcı işler yapanlar ölümsüzdürler.
Böyle bir insanı tanıma fırsatı buldum. Yazma şansımı kullanarak ona bir insan, önyargısız bir alman dosta kalıcı olarak teşekkür etmek istiyorum. Söz uçar yazı kalır.
Berlin’de veya Almanya’da basında, medyada panel gibi toplantılarda Türklere ve Türkiye’ye karşı yanlış bilgilerde, söylemlerde, ideolojik trend durumlarında söyleyerek, yazarak, telefon ederek karışır, düzeltmeye çalışır.
Diplom kimyacı ve öğretim üyesi olarak, önyargıyı yok etmenin atomu parçalamaktan zor olduğunu bile bile mücadele eder. Bir Türk olarak Almanya’da ve Batı Avrupa’da yaşamanın zorluğunu Türklerden daha iyi kavramış bir alman akraba. Lothar H., 7 Haziran 2011 günü seksen yaşına mutlaka Didim’de girmek istedi ve arzusu yerine geldi. Şatafatlı bir kutlama yerine sessiz ve huzurlu bir doğum günü kutladık. Yaşlılığının seksen yıllık bir emeğin ürünü olduğunu kabul edenlerden.
Peki dimağı nasıl genç ve güçlü kaldı? Kendisini kelimelerin kökenini açıklayan bir sözlük ararken yirmi iki sene önce tanıdım, kitapevinde yardım etti. Almanca adı Kluge adlı sözlük bana ilk hediyesi oldu. Hani kitap kurdu, derler ya işte öyle biri. Herhalde yedi bin kitabı vardır. Yeri olmadığı için hediye ettiği kitap sayısı belli değil. Almanca Türkiye’de Türkçe ve Kürtçeden sonra gelmesi gerekir. Bu düşünceyle Didim Şehir kütüphanesine dört yüzden fazla kitap hediye etmiştir.
Didim’de başarılı işverenlerin çoğu Almanya’da yaşamış, fakat maalesef benim elime tam bir istatistik sayısı geçmedi.
Belki www.ha-ber.com yazarlarından Dr. Can Ünver bu konuda Türkiye çapında bir araştırma bulabilir. Konum yaşlı ama bilhassa beyni dinç ve genç kalmış Lothar. İki üvey evlâdına üvey baba gibi davranmaz, onlarla arkadaştır. Torunu yaş gününde senden daha iyi dede tüm dünyada yoktur, diyebilir. Kimya dersinde lise bitirme sınavını başaran öğrenci bir göçmen çocuğu ise, daha kıvançla okul adına hediye edilen kitabı imzalardı.
Mahkemede fahrî hakim olarak halkı temsil ederken Müslüman gençlerin hiç değilse Ramazan Bayramın’da tutuklanmasına engel oluyordu.
Emekli olur olmaz eşinden önce emekli olduğu için mutfağa girmişti, bir daha da çıkmadı, çıkmıyor. Lothar tarifesine göre yemek pişiriyor.
Yine emekli olur olmaz, ilk işi bilgisayarla dostluk kurmak oldu. Bugün eşinin de dünyaya açılan pencereden faydalanmasına yön verdi, sebep oldu. Kolalı gömleği yok, buna rağmen dünyanın en iyi sekreteri diyorum.
Belli etmeden, bilgisayara uzak duran çok emekli okuryazar olduğunu tahmin ediyorum. O halde ihtiyarlamadan yaşlanmak için öğrenmeye devam etmek ve beyni eylemsiz bırakmamak gerekir.
Çok yönlü ilgisi olanlar bunu zorlanmadan beceriyorlar. Sığınak olan evinin tadını çıkarmalı. Yaşlılar çevrelerini aile, hayvan ve bitki sevgisini müzik eşliliğinde yaşamayı elden bırakmamalı.
GENÇ KALMAK Lothar’ın burada en çok dikkatini çeken ve çok duyduğu kelime yabancı akraba gelin, damat Türk olmayan herkes ve her şey yabancı. Yerleşik İngilizler de Didim’de yabancı diye, anılıyor. Kasada banka ödeme kartın bile yabancı olduğuna hemen vurgu yapılıyor.
Eski şarabın tadı güzeldir. Eski dostlar hakiki dostlardır.
Yaşlı ağaç iyi odun olur. Gençler yaşlıları dinlese daha az hata yaparlar. Ağrısız sızısız bir yaşlılık dönemi arzu edilen neticedir. Yaşamı uzatma ilerleyen tıp ve hapların sayesinde mümkün oluyor.
Zaman su gibi akıp gidiyor. Zaman insan gibi yaşlanmıyor.
İlhan Selçuk şöyle diyor:”Zaman ne hızlı geçiyor!.. Zamanın hızına yetişilseydi, zaman geçer miydi?”
Eşinin Lothar’a en çok söylediği söz “biz Türkler hakkını nasıl öderiz.” Almancaya çevirmede çok zorlandığı sözlerden biri. Çünkü kültür farkını anlatan sözler sadece anadilinde güzel kalıyor.
En büyük kusuru hiçbir şeyi atamamak. Her şeyi saklamak, ta ki biri benim işime yarar, diyene kadar.
Birinci Dünya Paylaşım Savaşı’nın akıbetinde fakirliği yaşayan, İkinci Dünya Paylaşım Savaşını bizzat yaşayan insanların hepsi bu özelliği taşıyor. Hayatta hiçbir sorun veya problem harp kadar kötü olamaz.
Sevgili okurlarım, öğretmenlerin öğretmeni büyük usta yazarımız Adnan Binyazar’ın 17 Nisan 2011 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi ilâvesi Dergide yazdığı şu sözler, sağlıklı yaşlanmayı çok güzel özetliyor:
“Aydınlanma düşüncesi yaşlıların yüzüne de tutmuştur ışığını. İnsanca yaşamsal düzenlerin kurulduğu toplumlarda STÖ’ler*) devletle işbirliği içinde, yaşlıları hem bedence hem ruhça hayata bağlamanın yollarını aramaktadır. Ancak bedenine ve ruhuna verdiği emekle kendini yeniden yaratan insan, gerçek anlamda insandır.
Yaratıcı değerleri değer olmaktan çıkan insanın bir et ve kemik yığını olmaktan öte anlamı olmaz.”
Ne demeli, eski yazarların eserleri okunur. Okudukça Lothar ile konuşacak mevzu bitmez.
Hoşça kalın!
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 
*) Sivil toplum kuruluşu / örgüt

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.