GEL VATANDAŞ ÜÇ KİLO KABAK 1.99

ABONE OL
18:58 - 01/10/2020 18:58
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Bu çığlıklar Pazar yerinden gelmiyor. Avrupa yayınları olan Türk Televizyon kanallarının reklam anonsu. Avrupa yayınları için ayrıca harcama yapmayan kanallar domates, biber, patlıcan reklamlarına devam ediyor. ”Nerde para varsa, orda reklam yap” Bir saniye önce üretici şirketin reklamını veren televizyon bir saniye sonra bakkal dükkânının domates, biber reklamını veriyor. Bozuk Türkçe, anlamsız içerik, izleyicisine işkence veren reklam metini, külhanbeyi bağırışı ile ”reklamlar”.
Dakikalarca reklam yayınlayan bu kanallar bizi ne yerine koyuyor.? Bunlara kim dur diyecek? Bu Kanallarda haber sunan, kanallara bağlı gazetelerde ahkâm kesen köşe yazarları ”ga-ze-te-ci-ler” bunları içine nasıl sindiriyor? Sivil toplum örgütleri neden duyarsız kalıyor?

Bizlerde tepki yok…
Her alanda yalnız bırakılan Avrupa‘da yaşayan Türkiyelilerin ”3 kilo limon 1 Euro” çığlıkları ile televizyon izleme keyiflerine limon sıkılıyor.
Bu kanallar patlıcan, kabak reklamı yapıyor. Üretici şirketler reklam vermeme tutumu ile tepki verebilirler. O kanallar varsın sizi haber yapmasınlar. Varsın bir kaç hafta televizyon ekranlarında olmayınız. Bu konuda mağdur olan ailenizin yanında olunuz. Kendinize saygınız olsun.
Reklam geliri olmasa, birçok gazete, dergi ve özel televizyon kuruluşu ayakta duramayacak. Reklam alınmalı. Reklamların insanlara gereksinimleri olmayan malları da satın aldırdığını ve durmaksızın tüketmeye özenen bir toplum yarattığı bir gerçek.
Her iş alanında insani değerleri merkeze yerleştirilmeli. İnsanları yönlendiren, sömüren, yanıltan meta olarak gören anlayış ters yüz edilmeli. İnsanın kendine olan saygsından bu tutumu almalı.
Elbette reklam yapılmalıdır. Ama Avrupa yayınları olan Türkçe televizyon kanallarının yaptığı gibi, hastayı iyileştirmek için gazel okunur, bilgisi ile değil. Hasta doktora götürülür bilinci ile.
Programdan çok ”reklam” seyrediyoruz. Bozuk Türkçe, argo kelimeler, berduş naraları ile süslenen söylemler.
El insaf!..
Unutmayınız! Bunları çocuklarımız ile birlikte seyrediyoruz. Bu işkenceye dur diyen ne bir kurum ne de bir kuruluş var. Yine kimsesiz, yine yalnızız.
Allah yardımcımız olsun. Kaderimizle başbaşayız. Vatandaşlık, Merkez bankası, Holdig yağmalarında olduğu gibi ”hakkımızda ne hayırlı ise” diyerek ”sineye çekmeye, devam edeceğiz”.
Hadi hayırlısı…

Ali Gültekin

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.