GEÇMİŞTEN-BUGÜNE

ABONE OL
11:43 - 23/10/2020 11:43
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye Cumhuriyeti; dünyada ilk olan Emperyalizme karşı verilen Ulusal Kurtuluş Savaşının sonucudur.

19 Mayıs 1919’da başlayıp 30 Ağustos 1922 tarihinde biten Anadolu İsyanı sadece işgalci emperyalistlere karşı verilen bir savaş değildi:

-Ekonomisini çökertmiş, liyakattan uzaklaşmış, devşirme dönmelerin, beceriksiz damatların, devşirme cariye sultanların İTİBAR azgınlığıyla ülkeyi tefeci bankerlere rehin verdiği Hasta Adama karşı

-Osmanlı Hanedanının üç kıtaya yerleşmiş imparatorluğu, Anadolu’dan bile kovulma noktasına getirmiş bir mirasyedi asalaklara karşı bir Kutsal İsyan’dı.

Tahtlarından kalkmamak için Kurtuluş Savaşı’na karşı durarak ihanetin zirvesine tırmanmaya çalıştılar.

Şeyhülislam fetvaları ile esareti, Allah’ın Emri olarak halkı yurtseverlere karşı durmaya çağırmışlardı.

Halk ne kukla Halife Sultana ne de azgın azınlık durumuna düşmüş damatlara, fetvacılara değil, Mustafa Kemal önderliğindeki Kuvvayı Milliye’nin bağımsızlık savaşına nefer olmuşlardı.

29 Ekim 1923’te kurulan Türkiye, Cumhuriyet ile kurdukları Halkın kendi kendini yönetme hakkını halka vermesiyle, hanedanı umut saydıkları işgal güçlerinin terkisinde ülkeden fırlatıp atıvermişti.

Emperyalizm bu yenilgiyi hiç unutamadı. Türkiye bölüştürülek kurulan sıradan bir ülke değildir.

Türkiye sömürülen mazlum ülkelerin örnek aldığı bir ülke olmuştu. Öncü bir örnekti.

Mustafa Kemal Atatürk her kıtada ve birçok ülkede ders olarak okutuluyordu.

********

ABD’nin 12 Mart, 12 Eylül Darbeleriyle dönüştüremediği Laik Demokrat Türkiye Cumhuriyeti’ni 1990’larda Ecevit’e, Erbakan’a kabul ettiremediği İslamı-İslamla katlettirme projesi için Recep Tayyip Erdoğan’ı bulması rastlantı değildi.

Fas, Mısır, Cezayir Sudan ve Tunus gibi birçok ülkede siyasi parti olarak aldıkları ismin Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) olması ve Türkiye’de aynı adla kurulması da rastlantı değildi.

AKP bir ABD Projesidir. Emperyalizme karşı verilen Kurtuluş Savaşı ile kurulmuş, Laik, Demokrat Türkiye Cumhuriyeti’ni Müslüman Kardeşlerin İhvan tarikatı ile bir Dinci Ortadoğu Ülkesine dönüştürme göreviyle iktidara getirilmiştir.

Solun ve merkez sağ partilerin bölünmüşlükleri nedeniyle eğitimi yetersiz, devlet deneyimi olmayan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’a yüzde yirmi beş oyla Belediye Başkanı seçilmişti.

Hırslı, yükselmek için her yolu mübah sayan bir yapıya sahipti.

Emperyalizme aranan kan bulunmuştu.

Kapitalizmin korkulu rüyası Komünizm, çökmüş, meydan -hele bilimi semtine uğratmamış Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın- yeraltı zenginliklerini sömürmek nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan Laik Türkiye hem kötü bir örnek hem de tehlikeli bir engeldi.

Yasama-Yürütme-Yargı erkleri eksiklikleri de olsa işler haldeydi.

TSK, eski ABD bağımlılığını bir kenara atmış, Laik Cumhuriyet için direnç çizgisine gelmişti.

Bu olumsuzluklar için AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’a en önemli desteği, benliğini ABD’ye teslim etmiş Fetullah Gülen’in Türki Devletlerinde CİA ağırlıklı okulları yanında Türkiye içinde de her kesimden aldığı destekle eğitilmiş kadrosu, okulları, şirketleri ile emre amade beklemedeydi.

AKP, taşralı, sofu, üç kağıtçı esnafıyla sofrada avcı değil, akbaba konumundaydı.

Milli Güvenlik Kurulu Türkiye için en tehlikeli örgüt olarak gördüğü Fetullah Gülen ABD’nin isteği üzerine AKP’nin en önemli koalisyon ortağı oldu.

Bazen Atatürk düşmanı, bazen yandaş gazeteci, bazen TSK’ya, aydınlara, yurtseverlere kurulan kumpaslarda figüran olan liberaller, çıktıkları iktidarın ve FETÖ’nün TV kanallarında iftira üstüne iftira atarak masum insanların tutuklanmalarını, ölümlerini bile alkışladılar.

Aydınlara, TSK’nın onurlu ve cumhuriyetten yana olan komutanlarına, yurtseverlere cemaatçe yetiştirilmiş tekniker, hukukçu, asker, doktor, profesör, tüccar müritlerini Erdoğan’ın onayıyla karar noktalarına getirerek kumpaslar kurdular.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Genel Kurmay Başkanını terörist diye tutsak ettiler.

Erdoğan Ergenekon kumpaslarının ”Savcısı” olarak en büyük desteği vermişti.

AKP’nin kurucu üyeleri, bu talana, kıyıma karşı çıktıkları için dışlanıp, kapı önüne koyuldular.

FETÖ, alınan mesafenin mimarı, mühendisi olarak devlette ele geçirdiği kadrolar kendisine yetmiyordu.

İktidarın başında olmak istiyorlardı. Her önlemi kendileri almış, kumpasları onlar kotarmışlar, AKP iktidarını onlar ayakta tutmuşlardı. Erdoğan bu konularda tam yetki vererek onları vurucu güç olarak ta kullanmıştı.

Cumhuriyeti, TSK’yı, devleti n dürüst kadrolarını, bilim adamlarını, aydınları sahte belgeler le kumpaslarla bertaraf ederken AKP’nin de yolsuzluklarını, rüşvetlerini, devlete ihanetlerini de belgelediler. Bu belgelerin çoğu gerçekti.

İktidarı isterken AKP’nin ve Erdoğan ailesinin yolsuzluklarını, rüşvetleri bakanların ve çocuklarının vurgunlarını Erdoğan ve Bilal ile o bir devlet için toptan istifa nedeni olması gereken telefon tapeleri ülkede ve Dünya’da ibretle izlendi.

Bakan çocukları tutuklandı, bakanlar istifa ettirildi.

Cemaat orada durmadı, Erdoğan’ın çocuklarına kadar uzanınca Erdoğan panikleyerek, yandaş güvenlik güçlerini, Gülen’in hedefindeki yargıç ve savcılarca karşı saldırıya geçerek hükümet gücüyle saldırıyı durdurdu.

Ayakkabı kutularında bulunan milyonlarca Avro ve Doları önceleri ”Fetö’nün kumpası!” Dedi.

Yakalanan bu servetleri elden çıkarmak istemeyerek,

Devleti, bakanları, iktidarı rüşvete bağlayan Reza Zarrap’ı; ”Hayırsever İşadamı”

Ayakkabı kutularında bulunan bir bankanın Genel Müdürü; ”Cami yaptıracak dindar”

Erdoğan’ın buyruğu ile aklandılar….

Mecliste AKP oylarıyla gerçeğe ulaşma engellenmişti

Şimdilik kurtulmuşlardı.

Ama Fetö ABD’de güvende

Belgeler emin ellerdeydi….

Yıldız AKALIN

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.