GECİKİLDİ…

ABONE OL
11:27 - 23/10/2020 11:27
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türk hava yolları 19 Mayıs 1919 tarihli anı bileti tasarlamış. Görünce neden 100. Yılında değil de101’ci yılında, yani bu yıl sorusu takıldı aklıma. Ardından da pek çok soru… Gerçi sadece THY açısından değil, ardından daha önce pek çok konuda aklıma takılan sorular da sökün etti.

Buruk ve tuhaflıklarla da olsa, daha geçende TBMM’nin açılışının ve bu günün çocuklara armağan edilişinin 100. yılı kutlandı.  Değerleri bir asır muhafaza etmek, aynı tazeliğinde yaşatmak önemli ve de, 100. yıl ülkelerin tarihinde önemli bir yer tutmakta..

Çok öncesinden, bu 100. Yıl kutlamaları ve tarihe bir anı bırakmak adına yarışmalar açılamaz mıydı? Bir resim, bir şiir, bir marş yarışması örneğin…

Cumhuriyetin ilanının 100. Yılına ise zaman var henüz, onda bari bu hataya düşülmese… Daha şimdiden açılsa yarışmalar da, işin erbabı olan herkes kendince hazırlıklara başlasa ve de birinci seçilen eser, 100. yıla yakışır ve damga vuracak nitelikte olsa…

Evet 10. Yıl marşını çok güzel, çok anlamlı ve de coşku dolu halâ söylemekteyiz ama neden bir de, 100. Yıl marşımız olmasın? Orta yaşlara yaklaşmış olan gençlerimiz belki hatırlar ama günümüz gençleri bilmez. Cumhuriyetimizin 50. Yılında böyle bir yarışma açılmış, “Müjdeler var yurdumun toprağına taşına. Erdi Cumhuriyetim elli şeref yaşına” diye başlayan bir marş birinci seçilmişti. Birkaç kez okundu, sonra unutuldu gitti, söylenmez oldu.

Bu defaki öyle olmamalı. Unutulası değil, her an hatırlanası olmalı, çok daha coşkulu, çok daha anlamlı olmalı ve de gerek tarihte, gerekse yüreklerde, en az 10. Yıl marşı kadar yer etmeli.

Cumhuriyetten söz edince, aklıma takılan sorular yanı sıra, anılar da sökün etti. Hep söylediğim gibi, yine bir musibetin bin nasihatten yeğ olduğunu düşündüm.

Hatırlayınız bir aralar milli bayramlar adeta unutulmuş, sıradanlaşmıştı. Hele de Cumhuriyet Bayramları, askere özgüymüş gibi, sadece askerlerin resmigeçidi ve birkaç okulun katılımından iberet olmuştu.  Seksenli yılların başlarında, milli bayramlarda, mahalle bakkalarının bile açılması yasaklanmıştı da, bakkala giden pek çok kişi, birbirine şaşkınlıkla nedenini sorduğunda, “Bayram olduğu…” yanıtını alınca ancak aklına gelmişti o gün bayram olduğu. Özetle, özellikle de çalışan kesimin pek çoğu için, sıradan bir tatil günü olarak algılanmaya başlamıştı.

Oysa çok daha eskiden, yani çocukluğumda büyük coşkuyla kutlanırdı milli bayramlar. Daha günler öncesinden askeri, sivili, okullarıyla heyecanla sarmal hazırlıklar başlardı. Taklar kurulup süslenir, resmi kurumlar yanı sıra, her ev ve dükkanlara bayraklar asılırdı…

Az önce dediğim gibi daha sonra vaka-i adiyeden oldu adeta, hazırlıklar yapılmadı, takları, bayrakları göremez olduk, hele de halkın katılımı çok azaldı… Fener alayları yapılmaz oldu. Herkesten önce katılması gerekenler, katılmadı ve ne hikmetse, her bayramda hastalandılar!.. Sonrasında da malumunuz, adeta bayram kutlamaları yasaklanır oldu.

Neyse ki halk biraz gecikerek de olsa, aklını başına topladı, olayın vahametini anladı da, hem bayramlara sahip, hem de sokaklara çıktı… Evler tekrar bayraklarla donatılmaya başlandı, hem de ellerde bayraklarla statları, sokakları doldurdu, fener alayları düzenlemeye başladı. Oysa eskiden fener alaylarını asker yapar, cemselere binerek, ellerinde fenerlerlerle caddeleri dolaşır, halk da coşku ve hazla izlerdi…

Eminim ki bu yıl virus sorunu olmasa, çok daha görkemli kutlanacaktı 19 Mayıs da ama varsın olsun, 23 Nisanda da olduğu gibi, 19 Mayısta da, evlerden taşan coşku, sokak sokak dolaşan, belediyelerin düzenlediği gösterilerin coşkusuyla kucaklaştı.

Bu şekilde kutlanış da güzel oldu, ayrı bir hoşluk yaşattı. Yasaksız olunsaydı, sadece sokaklarda kutlanacak, pek çok kişi de evlerinde oturacaktı. Oysa iki bayramdır, evlerden de  çoluk çocuğuyla, genci yaşlısıyla, coşkuyla katılıma vesile oldu. Virus nedeniyle birbirinden epey bir süre ayrı kalanlar, birbirlerini özleyenler, uzaktan uzağa da olsa, balkondan balkona aynı duygularla kucaklaştı…

Gerçi virus ve sokağa çıkma yasağı, bazılarının da işine yaradı, hastalık bahanesi üretme zahmetinden kurtuldular ama pek çok kişinin de, bu önemli günlerini her ne şart altında olursa olsun, daha bir sahiplenmesine vesile oldu!

Bu yıl 19 Mayıs Atatürkü anma, Gençlik ve Spor Bayramı gibi önemli bir günle, inananlar için, diğer bir önemli gün ve gecesi olan Kadir Gecesi, aynı güne denk geldi. Kadir gecesi, Kuran ayetlerinin bildirilmeye başlandığı günün gecesi malumunuz. O nedenle iki kurtuluşun da ilk adımlarının atıldığı bugün çok daha önemli ve anlamlı oldu…

Tüm milli ve dini bayramlarınız, özel günleriniz kutlu, her gününüz bayramlara özgü olsun efendim…

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.