GAZETE PATRONUNUN ACIKLI DURUMU

ABONE OL
18:45 - 01/10/2020 18:45
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Kaset savaşları başladı başlayalı yalnız AKP’li siyasetçilerin değil, milletin sırtından para kazanmayı alışkanlık durumuna getirmiş işadamlarının gerçek yüzünü de görüyoruz.
Dün kamuoyunun ilgisini çeken telefon kaydı RTE ile İşadamı Demirören arasında.
Demirören, yılların işadamı. Birçok işadamı gibi iktidara yakın olup işlerini büyütme kaygısına düşmüş. Kendince başarılı da olmuş sayılır.

AKP ve Başbakanla ilişkileri daha sıkı fıkı yapmak için iki gazeteyi satın alıyor iktidarın önerisiyle. Yılların Milliyet’i iktidar borazanı olmak için el değiştiriyor. Muhalif yazarların çokça yer aldığı Vatan da Demirören’in oluyor. Birçok yazar kovuluyor bu iki gazeteden. Yazar olmayan iktidar savunucuları köşe kapıyor bu gazetelerde.
Milliyet ve Vatan da Demirören sayesinde diğer iktidar yanlısı gazetelerle yarışmakta yandaşlıkta. Kırk yılda bir iktidarın hoşuna gitmeyen yazı ya da haber yayımlandığında diktatör küplere binmekte.
Öcalan’la BDP heyetinin İmralı’daki görüşmelerinin tutanaklarını yayımlıyor Milliyet. Diktatör küplere biniyor. Çünkü bölücülerle verdiği ödünlerle ilgili kendi rezaleti ortalara serilmekte bu haberle. “Açılım” denen rezaletin içyüzünü halk öğrenme fırsatı yakalıyor. Tabi, bir ihanetin resmi de çıkmakta ortaya.
Telefon görüşmesinde RTE’nin önünde neredeyse kırk takla atacak gazete patronu af dilemek için. Patron, yalvarıp yağladıkça karşısındakini, RTE hakaretleri bir bir yağdırmakta. Bu arada RTE’nin ağzının bozukluğu gözlerden kaçmamakta. Güya dindarmış diktatör! Dinin d’sinden, İslam’ın i’sinden haberi olan biri, bu kadar küfürbaz olabilir mi? Hele karşındaki kişi, kendisini savunmaktan acizse… Atalarımız: “Eğilen baş kesilmez.” demiş. Bu konuşmada Demirören,özgür(!) basının patronu eğilmekle kalmıyor, yerlerde sürünüyor. El insaf…
Bir kişi neden bu durumlara düşer? Yılların işadamı, niye başbakanın karşısında hüngür hüngür ağlar? Bu kadar büyük rezalet, birkaç kuruş kazanmak için mi? Yoksa yönettiği spor kulübünü batıran beceriksiz oğlunu Futbol Federasyon Başkanlığı koltuğuna oturtmak için mi? Aç değilsin, açık değilsin; geçimin yerinde. Yaşın kemale ermiş, sayılır. İnsanın para için bu durumlara düşmesi çok ayıp. Hele belli bir yaştan sonra bu kadar eğilip bükülmek ayıbın ayıbı. Acından mı öleceksin ey Demirören.
Boşuna dememiş atalarımız: “Tatlı tatlı yemenin, acı acı geğirmesi olur.” diye. Evet, bir işadamının acı acı geğirmesidir bu. Çok yazık, çok… Her şeyi öldürün, yere serin. Ancak insanlığı, kişiliği, onuru, ahlakı yere sermeyin. Sermeyin ki bir gün, bir yerde gerekli olur.

Adil Hacıömeroğlu

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.