GANDHİ’DEN MANDELA’YA

ABONE OL
19:02 - 01/10/2020 19:02
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Güney Afrika’da yapılan futbol karşılaşmaları en büyük ve en önemli organizasyon. Dünya Kupa’sına ev sahipliği yapıyor.

Babalar oğullarıyla birlikte futbol ateşinde coşarken, anneler ve öğretmenler Güney Afrika’nın tarih ve coğrafyası ile ilgilenebilirler.
Batı Avrupa hem ders programında, hem medya ve basında kendisi ile meşguldür. TRT-Türk televizyon programı gibi dünyayı göz önüne getiren yayınlar, ARTE Alman-Fransız televizyon kanalından başka hemen hemen yok gibi. Dünya güçlü ülkeleri diğer ülkelerde yaptıkları toplantılarda bile sadece kendi politikacıların resimleri ve sözleri medya ve basında söz konusu olur. Güney Afrika’da tropikal iklim sürmektedir. Yeryüzünde bulunan bitki çeşitlerinin çoğunun bulunduğu üçüncü ülkedir. Afrika kıtasının en güney uçta Atlas Okyanusu ve Hint Okyanusu ile çevrili olması iklimi etkiler. Yüzölçümü 1.221.040 qkm, nüfusu 44.187.000’dir. En büyük önemli şehirleri: Kapstadt, Durban, Johannesburg, Pretoria ve Port Elizabeth.
Çoğu Hıristiyan olmak üzere çeşitli inançlar vardır. Başta İngilizce olmak üzere on çeşit dil konuşulur. Yerlilerden başka İngiltere, Hollanda ve Hindistan gibi ülkelerden gelen göçmenler yaşamaktadır. Güney Afrika çok yakın tarihe kadar ırk ayrımı ile gündemdeydi. Hiç unutmamalı ki bir daha böylesi yaşanmasın. Irk ayrımına karşı mücadele edenler çoğu İngiltere’de tahsil yapıp, geri Güney Afrika’ya dönenlerdi. Hükmedenler bunu bildiklerinden olsa gerek siyahlara tahsili yasak ediyorlardı.
Dünya şairimizin dediği gibi sen yanmasan, ben yanmasam, kim bozuk düzeni değiştirebilir.Güney Afrika’da ilk defa ayrımcılığa karşı mücadele eden Mahatma Ghandi oldu. Hindistan’da doğup büyüdü. İngiltere’de hukuk tahsili yaptıktan sonra Hindistan’a döndü. Aile dostu Dada Abdullah’ın şirketinde avukat olarak Güney Afrika’ya çağrıldı. Kısa zamanda Hint azınlığı, konuk işçilerin haklarını korumada tanındı. Gelirken Pretoria’ya ulaşmadan önce Durban’da birinci sınıf yolcu bileti olduğu halde, memur onu yük vagonuna geçmeye zorladı. Hakkını savundu, rızası ile geçmeyince polis çağırılıp trenden atıldı. Post arabasında sürücünün yanına oturması dövülerek yasaklandı. Atlara yakın yerde oturarak gitmek zorunda kaldı. Daha bu yolculukta haksızlığa karşı mücadele etmeyi kafasına koydu.
 GANDHİ’DEN MANDELA’YA Yıl 1893, 24 yaşında genç, akıllı, cesur bir avukat. Ömrünün geri kalan 50 yılı yalnız kendi hakkını değil, siyahların, ezilenlerin adaleti için savaşarak geçti. Kavga prensibi sevgi, şiddet içermeyen, disiplinli sivil direniş. Eşit muamele için mücadele etmeden önce kendimiz sevilecek insanlar olacağız. Beyazlar tarafından aşağılanan bütün Güney Afrika’da yaşayan, çalışan Hintliler etrafında toplanmıştı. Yönetim bu durumdan çok rahatsız oluyordu. Neticede suçu bulundu. Binlerce Hintli’yi aynı biçimde davranmaya yöneltmek. Hapse giderken okuma ve düşünme fırsatında teselliyi buldu. Gandhi 1915 yılında Güney Afrika’dan sınır dışı edildi. Hindistan’da bağımsızlık mücadelesine devam edecekti.
Güney Afrika’da ikinci olarak ayrımcılığa karşı mücadele eden Nelson Mandela’dır. Onunla ayrımcılık politikası sona erdi. Bugün ki Güney Afrika Cumhuriyeti’nin mimarıdır. Yaşamının 27 yılını hapiste geçirir. Robben Adası’nın ilk sakinleri foklar, sonra cüzamlılar ve akıl hastaları olmuş. En son olarak Mandela! Nelson Mandela 1918 Mvezo’da doğdu. Kral ailesinden Modiba kabilesinin başı babası Gadla Henry Mandela, o dokuz yaşında iken vefat etti. Daha küçük yaşlarda yönetimde sorumluluk almak zorunda kalır.
GANDHİ’DEN MANDELA’YA Adı Rolihlahla, ağacın dalından çekmek, yani huzursuzluk çıkaran anlamına geliyordu. Okulda kalabilmesi için beyaz adı olması zorunluydu. Lord Nelson kaptandan esinlenerek ona Nelson ismini öğretmeni koydu. Öğrencilik yıllarında hep haksızlığa karşı uğraşı verdi. Ama tam ırk ayırımına karşı direnmeye hukuk tahsilinde bilinçli olarak başladı. Başlangıçta Gandhi’yi örnek alarak şiddet uygulamadan silahsız olarak dayattı. Sonra başka çaresi kalmadığından silahlı da mücadelesini sürdürdü. Düşüncelerini yaymak için 1962 yılında ülke dışına çıktı. Afrika ülkeleri ve sosyalist ülkelerden silah ve para yardımı temin etti. Ülkeye dönüşünde suçu bulunmuştu. İzinsiz yurt dışına çıkmak, halkı kışkırtmak. Halkın, tamamının temsil edilmediği ve yalnız beyazların temsil edildiği parlamentonun çıkardığı kanunlara uymak zorunda olmadığını söylese de, beyaz yönetim ona 1964 yılında ömür boyu hapis cezası verdi. 1985’de hapisten çıkmayı red etti. Silahsız savaşımı şartını kabul etmedi. 1990 yılında devlet başkanı De Klerk tarafından şartsız olarak serbest bırakıldı. Irkçılığa karşı koyma bütün dünyada yoğunlaşmıştı. Hürriyetine 71 yaşında kavuşmasına yalnız siyahlar değil, beyazlar da çok sevindi. 10 Mayıs 1994’de Güney Afrika Cumhuriyet’inin ilk siyah devlet başkanı seçildi. Federasyon elementleri olan bu Cumhuriyet’in dokuz eyaleti var. Başta altın olmak üzere yeraltı zenginliklere sahiptir. Nelson Mandela hapisten çıktığında hâlâ siyahların oturdukları mahalleler kesin sınırlarla ayrılmıştı.
Siyah bir kişiyi öldürmek suç değildi. Siyahlar anavatanlarında pasaport ile dolaşabiliyorlardı. Nüfusun yüzde yirmisini oluşturan beyazlar yerlilerle aralarına ayırım koyup, ülke yönetimine el koymuşlardı. Siyahlara öğrenim ancak işlerini yapabilecek kadar sınırlanmıştı. Mandela devlet başkanlığından ayrıldıktan sonra 1999 yılından itibaren, avukatlığına devam ederken birçok sosyal organizelerde kurucu görevi yaptı. Barış Nobel ödülünden başka aldığı ödüllerin sayısı elliyi geçer.
Üç kere evlendi. İki eşinden boşanarak ayrıldı. Seksen yaşında 1998’de üçüncü evliliğini yaptı. Dünya Kupası açılış törenine Johannesburg’ta katılmak istediği halde, torununun çocuğu 13 yaşında trafik kazası geçirdiğinden dolayı gelemedi.
Sevgili okurlarım, çocuklarımıza ve torunlarımıza yeryüzünün Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’dan ibaret olmadığını göstermek için böyle uygun bir zaman ve fırsat olamaz. Eğer Nelson Mandela çok masal okumasaydı rüyaları ve hayalleri belki de gerçek olamazdı.
Çok renkli Afrika masallarını derlediği masal kitabının önsözünü şöyle bitiriyor:
“… Afrika’nın masal anlatan sesi hiç susmasın. Afrika’nın bütün çocukları kitapların sırrını yaşasın, kavrasın. Bu yeteneklerini hiç kaybetmesinler. Tüm insanlığa ait yeryüzünde masalın tılsımı çocukların hayatını zenginleştirsin.”
Nelson Mandela’nın En çok sevdiğim Afrika Masalları kitabındaki kırk iki masalın hepsi birbirinden çok güzel. Önce Sultan’ın Kızı masalını okudum.
İyi okumalar!
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.