Galibi Olmayan Bir Referandum…

ABONE OL
19:06 - 01/10/2020 19:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Tempelhof Havaalanı kapansın mı, kapanmasın mı..? İşte bu konuda 27.04.2008 Pazar günü, Berlin ‘de bir referandum, yani halk oylaması yapıldı… Ne güzel… Demokrasinin, halkın, temsilcileri ile değil de, direkt katılımı açısından son derece önemli bir enstrümanı devreye sokuldu… Ama… Askerlikte bir deyim vardır… Yığınakta yapılan hata, savaşın sonuna kadar devam eder… Bu işte de yığınakta, yani başında hata yapıldı…

Bizim açımızdan bakıldığında, Alman vatandaşlığını alan Türk kökenliler zamanında ve yeterince bilgilendirilmedi…  Berlin’deki Alman kamuoyu açısından bakıldığında ise, hemen hemen yine aynı eksikliği görmek mümkün… Netice… Katılım rekor düzeyde düşük oldu… 
Ancak; bu denli düşük katılımın temelinde, hangi kökenden olursa olsun, günlük yaşam kavgasına, bir başka deyim ile adeta can derdine düşmüş Berlinliler’in bu konuya günlük gündemlerinde yer vermeyişleri, bir öncelik olarak benimsemeyişleri yatıyor… İşte onun içindir ki; bu referandum insanları harekete geçirip, sandığa götüremedi…
Tabii; son derece önemli birkaç soru da açıkta kaldı ve cevap bekliyor… Bu konu, referandum gibi, demokrasilerin en son, ancak laçkalaşmaya da en müsait olan bir enstümanına başvurulmadan çözülemez miydi..? Yoksa partiler arası bir bilek güreşi ne soyunuldu da, halkın bunu anlamayacağı mı zannedildi..? 
Berlinliler’i temsil eden milletvekilleri, seçmenlerinin eğilimlerini, önceliklerini bilmiyorlar mı..? Bunca yaşamsal sorun arasında bu konunun gümbürtüye gideceğini hiç mi hesap etmediler..?
Ama en önemli faktör, bu konunun partiler arasında adeta bir Maskaralık haline getirilmesi… Bakar mısınız…? 1990’lı yılların sonlarından beri bu konu temcit pilavı gibi gündemde… Tartışmalar, mahkemeler falan… Mesele nedir…? Bir kısım politikacılar, Tempelhof ve hatta Tegel kapansın ki, Berlin’e, nispeten dışarıda bulunan bir  semtteki (Schönefeld) havaalanı büyütülerek, tek havaalanı yapılsın derken, kapatılacak havaalanlarının yerine sosyal tesisler falan… masalını anlatıyorlardı, hala anlatıyorlar… 
Peki…Yeni havaalanının finansmanı ne ile karşılanacak..? İşte; Almanca’da Kardinal Frage denen de bunun ta kendisi…  Son derece değerli arazilere sahip Tempelhof ve Tegel havaalanları kapatılırsa, yapılacak yeni, daha doğrusu genişletilecek Schönefeld için gerekli paranın önemli bir bölümü, Başkent Berlin’e Havaalanı sloganı ve gerekçesi ile Federal bütçeden karşılanırken, buralardan sağlanacak Rant… 
Belki diyorum… Belki de Berlin’in borçlarının ödenmesinde kullanılacak…  Ama ortada bir Rant olduğu kesin… Neden diye sorulacak olursa… Kim ki Berlin ‘de iktidardadır, o, bu havaalanlarının kapatılmasını ister ve kim ki muhalefettedir, o, bu rantı iktidara yedirmemek için karşı çıkar… Mesele bu kadar basit…
Dün Tempelhof’un Kapanma kararını alan CDU partisiydi, bugün Kapanmasın diyen yine CDU… Dün Kapanmasın diyen SPD partisiydi, bugün Kapansın diyen yine SPD…
Bu konu referandum sonrasında da devam edecek ve en önemlisi, Referandum denen demokrasilerin en son ve en önemli enstümanı, Rant ve kısır parti çekişmelerine alet edilerek laçkalaştırılmış, yazık edilmiştir…
Haaaa….Sonuç mu diyorsunuz..? SPD artık rahatlayabilir… Önemli değil… Benim açımdan önemli olan, bu eyaletteki siyasi partiler ve onların demokrasi anlayışlarıdır, çünkü, bir göçmen ve bir azınlık mensubu olarak, mevcudiyetim, katıksız bir demokrasi ve onun tüm ensrümanlarının, kişisel ve parti çıkarlarının üstünde amaçlar için kullanılamasından geçmektedir…
Kalın sağlıcakla efendim…
M.Deniz Olcayto

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.