FUTBOLDA ŞİDDETİN SEBEPLERİ VE ÖNLENMESİ (3)

ABONE OL
19:05 - 01/10/2020 19:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

FUTBOLDA ŞİDDETİN SEBEPLERİ VE ÖNLENMESİ (3)

Bu son bölümde özellikle futbol sporunun içerisinde olan kişi ve kurumların tutum ve davranışları ile şiddet arasındaki ilişkilerine bakmaya çalışacağım.
Teknik Direktörlerin, Futbolcuların Tutum ve Davranışları

Futbolcu ve teknik direktörlerin taraftarlar üzerindeki etkisi çok büyüktür. Bu kişiler tarafından kaybedilmiş bir maç sonrası hakemi veya rakip oyuncuyu suçlayıcı açıklamalar, maç sırasında provakatif davranışlarda bulunmaları, taraftarın tansiyonunu yükseltmekte ve şiddet olaylarının oluşmasını körüklemektedir. (Bunun yanında Futbolcuların okuma, öğrenme ve düşünme yeteneklerinin gelişmesine katkıda bulunmak direk olmasa bile dolaylı olarak verilen eğitim-öğretimin bütünlüğü içerisinde yer aldığı düşünüldüğünde antrenörün burada etkili bir rolü yüklenmesi gerekmektedir. Dilini ve kültürünü bilmediği bir kişi ile çalışması da dezevantaj olarak düşünülebilir!)

Futbol Federasyonu ve MHK Tutumu

Ülkemiz de sistemden kaynaklanan ve Federasyonun çoğu zaman bir veya birkaç takımın yandaşı olarak görülmesi nedeniyle, meydana gelen en küçük bir sorunda, hakem hatalarında, Federasyonu sorumlu tutulmaktadır. Bu nedenle de Federasyon ve kurulları tarafından kulüplere verilen cezaların adil olup olmaması yönü hep tartışma konusu sürüp gitmektedir. Bunun önlenebilmesinin tek yolu, tarafsız olmaktan geçer yani federasyon herhangi bir kulübe karşı sempati duymamalıdır ya da bunu açığa vurmamalıdır.

Hakemler

Futbolda yapılması en zor mesleklerin başında hakemlik gelmektedir. Futbolcu, teknik ekip ve yöneticiler tarafından alınan yenilgilerin ilk sorumlusu olarak hep hakemler gösterilmiştir.

Taraf tutmaları hep tartışma konusu olmakla birlikte verdikleri kararlar ile televizyonlarda saatlerce yargılanmaları, yanlı veya yansız yönetimleriyle futbol sahalarında görülen şiddete çok büyük şekilde etkilemektedir.

Burada toplumsal baskı, dolayısıyla yapılan kimi haksız eleştirilerin yanında hakemlerinde kendilerinde olan güvenin eksikliği, futbolcu üzerindeki otorite yetersizliği, iyi yetiştirilmemeleri hep tartışma konusu olmuş ve dolayısı ile Dünya klasmanında olan hakem sayımızın oldukça az olması gibi bir yığın sorunlar da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle:

* Hakemler; genellikle uyarılmışlık düzeyleri ile verdikleri kararlar arasındaki ilişki önemli rol oynamaktadır. Sinyal Bulma Kuramı bunun için en güzel örnektir.
* Hakemlerin her maça Fiziksel ve Psikolojik olarak hazırlanmaları gerekmektedir,
* Hakemlerin kendilerine olan güvenleri iyi olmalı, seyirci ve futbolcuların baskısından etkilenerek karar vermemeleri gereklidir, bu da kendilerini meslekleriyle ilgili olarak hem teori ve hemde uygulamada yeşitirmeleriyle mümkün olur.
* Hakemlerin maçlara bir stressör olarak algılanarak çıkmamaları gereklidir bazı hakemlerin , bazı takım ya da kulüplere karşı oluşturduşu tutum ve davranışlar.
* Hakemlerin bazı durumlarla ilgili vermiş oldukları kararların yanlış olduğunu farkedip, sonradan bunu telafi etme durumuna girmesi çok daha büyük bir yanlışı getirir,
* “Başarılı olma güdüsü ile Başarısızlıktan kaçma güdüsü”nün hakemlikte de oldukça önemli bir faktör olduğu araştırmalar sonucu ortaya konmuştur, buna göre; Başarılı olma güdüsü yüksek olan hakemler verdikleri kararlarda rahatsızlık duymazlar, davranışlarında rahattırlar, Başarısızlıktan kaçma güdüsü ile çıkan hakemlerin ise oldukça büyük hatalar yapma olasılıkları vardır. Tüm bunların eksikliği maçta şiddeti körükler.

Kulüp Yöneticileri

Ülkemiz de kulüp yöneticisi olmak ekonomik ve sosyal açıdan birçok olanağı beraberinde getirmektedir. Diğer Avrupa ülkelerinden farklı olarak kulüp yöneticileri genelde toplum tarafından tanınır, bu kişiler yer yer futbolculardan daha fazla TV lerde yer alırlar. Kulüp yöneticilerinin taraflı, kışkırtıcı açıklamaları olumsuz etkilere yol açtığı gibi, yöneticilerin taraftar gurupları karşılıklı menfaate dayanan ilişkileri, taraftar guruplarına bedava bilet dağıtımı, deplasman maçları için otobüs ayarlanması, yabancı maddelerin sahaya sokulmasının kolaylaştırılması gibi maddi ve manevi anlamda yardımları futbol sahalarında görülen şiddetin temel sebeplerinden birini oluşturmaktadır.

Otoritelerinde hemfikir olduğu üzere taraftar guruplarına sağlanan bu menfaatler bitirilmedikçe (o kadarki bazı kişiler hayatlarını bu yardımlarla kazanmakta ve kaybetmemek için tribünlerde güç gösterisinde bulunabilmektedir) futbol sahalarındaki şiddetin önüne geçilmesi güç olacaktır. Bunun içindir ki Taraftar derneklerinin (Fan Projelerinin) Avrupadaki ağına girilmesi ve onlar gibi örgütlü çalışmaların başlaması gereklidir.

Medya

Medya kulüpler arası rekabeti körükleyerek, kulüp yöneticilerinin, futbolcuların demeçlerini değişik bir havaya sokarak, hakemleri, futbol federasyonunu ya da rakip kulübü suçlayan bu açıklamaları ustalıkla büyütmekte, şiddeti kışkırtıcı ve saldırganlığı tahrik edici yayınlarda bulunmaktadır.

Genellikle büyük kulüplerin söz sahibi olduğu diğerlerinin ise teferruat olarak görüldüğü futbol medyasında tiraj ve reyting uğruna, rakip takım futbolcu ve yöneticilerini küçük düşüren yazı ve yayınlar yapılmaktadır.

Maç görüntülerinin dahi yayınlanmadığı birçok TV kanalında ise futbolcular ve hakem kararları üzerine saatlerce (ilgili ilgisiz kişilerce) konuşulmakta genellikle dört büyük kulübün temsil edildiği bu programlarda reyting uğruna basit kavgalar çıkartılmaktadır. Bu konuda özellikle medyanın Avrupadaki medya kuruluşları ile daha sıkı bir çalışmaya girmesini tavsiye edebilirim.

Örneğin Almanya’da Futbol en az bizim ülkemizdeki kadar seyredilir ancak maç bitiminden sonra hiç bir şekilde hakemler, sporcular, antrenörler ve yöneticiler TV’lerde konuşulmaz yada bu kadar sık bir biçimde bombarduman edilemezler.

Sorun daha çok olayların nasıl oluştuğu ile ilgili değil, bu olayın oluşmasına neden olan ön oluşturucuların ortadan kaldırılmasına yöneliktir ve toplum olarak şiddete karşı duyarlı olmalarından kaynaklanmaktadır. Tekrar hatırlatmakta yarar görüyorum; yukarıda saydığım nedenler ülkemizdede sağlanırsa futbolumuzda şiddet daha da azalacaktır.

Tekrar hatırlatmakta yarar görüyorum, futbol sahalarındaki şiddetle mücadelenin en önemli yollarından biri hem ulusal anlamda ve hemde Uluslarararası alanlarda iş birliği ile daha kolay çözülecektir. Avrupa’da yeni kurulan Football Supportes Europa (Avrupa Futbol Taraftarını Koruma Birliği) ile daha sıkı bir biçimde çalışmalıyız, şiddetsiz yeni bir yıl dileklerimle.

Saygılarımla.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.