FUTBOLDA ŞİDDETİN SEBEPLERİ VE ÖNLENMESİ (1)

ABONE OL
19:05 - 01/10/2020 19:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

FUTBOLDA ŞİDDETİN SEBEPLERİ VE ÖNLENMESİ (1)

Hiç şüphesiz futbol yeryüzün en popüler spor dallarından biridir. Basit bir oyun olmanın ötesinde, futbol yeryüzündeki önemli sosyo-ekonomik yapının da evrensel imparatorluğuna soyunmuştur. Fransız sosyolog Pascal Boniface’e göre futbol küreselleşmenin nihai aşamasıdır. Futboldan daha evrensel bir olay yoktur o kadar ki demokrasi ve pazar ekonomisi bile meşin yuvarlağın aşkına oranla, daha az yaygın ve daha az köklüdür.

Birçoğumuz için en heyecan verici oyun ve hayatımızın ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilen futbola azımsanmayacak bir kesim tarafından, spor ve hobi olmanın ötesinde anlamlar yüklenilmektedir. Liverpol’un efsanevi teknik direktörü Bill Shankly’ninde vurguladığı gibi bazıları futbolun, ölüm kalım mücadelesi olmasının ötesinde çok daha büyük öneme sahip olduğuna inancını taşımaktadır ve buda yeşil sahalarda futbolun (tarihi boyunca görüldüğü üzere) istenilmeyen sonuçlara sebep oluşturmuştur.

Gerek Avrupada ve gerekse Dünyada Futbol sporunun üst düzeyde oynandığı ülkelerde benzeri sorunlar yaşanmış ve yaşanmakta ancak tüm bu ülkeler Taraftarsız futbolun olmayacağı düşüncesiyle yola çıkıp farklı yaklaşımlar ve eğitimleri yıllar önce kendi ülkelerinde başlatmışlardır. Bu alanda başarılı olduklarını da görmekteyiz (örn.İngiltere, Almanya, İtalya ve İspanya vs gibi).

Futbol seyircisi denince kuşkusuz akla ilk gelen taraftarlardır; Taraftarlar üzerinde yapılan hemen hemen tüm araştırmaşlarda bizlere iki tip taraftar profilinin olduğunu göstermektedir. Buna göre;

Birinci Tip Taraftar:Tüketici Taraftar, İkinci Tip Taraftar; Aktivist taraftar dır

Tüketici taraftar; Futbol maçlarını severek izleyen, futbol maçlarında kalite arayan ve futboldan zevk almak için gelen taraftar grubudur ki bu tip taraftarların şiddete yönelik herhangi bir olaya katılmadıkları kanıtlanmıştır. Bu taraftar grubunun futbol maçlarında siddetten ve kalitesiz futboldan hep kaçtıkları ve bu tür olaylarda yer almadıkları, farklı bir deyimle; Bu taraftar grubu, mantikli düşünen ve iyi oynayan takımı alkışlayan taraftarlardır.

Aktivist Taraftar; (holigan) profilinde olanlar ise farklı bir taraftar grubudur ki; asıl sorunlar bu taraftar profilinde olanlardan çıkmaktadır ve bunların kesinlikle eğitilmesi gerekir, kaçınılmazdır. Bu taraftar grubu Aktivist taraftarla daha az duygusaldırlar ve kendilerini takımın ya da futbol oyununun bir parcası olduklarını iddia eder ve inanırlar. Ben şu kadar para verip maça geldim ve bunu karşılığı olan tarafını tuttuğum takımın kazanması gereklidir diye ısrar ederler. Her maçta takımının futbol müsabakalrının hakkını vermesini isterler.
Bir zamanlar futbol kaynaklı şiddet olayları sadece bir İngiliz hastalığı olarak yorumlanmış fakat çok geçmeden bu hastalığın bulaşıcı olduğu görülmüştür. Futbol holiganizmi sadece futbolun beşiği İngiltere’de değil Avrupa’da, Güney Amerika’da, İtalya’da ortaya çıkmış, özellikle son yıllarda da ülkemizde oldukça maddi ve manevi bir çok üzücü olaylara neden olmuştur.

Futbol tarihinde ki ilk ve en dehşet verici şiddet olayları ile karşılasan İngiltere bu yüzden futbol holiganizmi ile mücadeleye diğer ülkelerden önce başlamış, tedbirleri erken almış ve bu alanda öncülük etmiştir.

Heysel Faciasında (39 Juventus seyircisi İngiliz taraftarının aşırılıkları yüzünden hayatını kaybetti), Hillsborough”ta (95 Liverpool Seyircisi öldü), Bradford Stadı yangınında (56 kişi yaşamını kaybetti) ve daha nice şiddet olaylarını yaşamış dolayısıyla da İngiliz Holiganlar olarak Dünya çapında kötü şöhret sahibi olan İngiltere nasıl bu sorunun üstesinden geldi ve dünyanın en çok izlenen, en çok sevilen ve en büyük ticari potansiyeline sahip ligini oluşturdu?

Hillsborough faciasından sonra Lord Taylor’un hazırladığı raporlar çerçevesinde İngiliz Hükümetleri aldığı tedbirler ve uygulamalar ve çıkarılan Futbola özgü kanunları sonucu Futbol holiganizminin üstesinden gelmiş yeşil sahalardaki şiddet olaylarını en alt seviyeye indirmiştir.

Stadyumların Fiziki Yapıları:

Futbol statlarının modernizasyonu gerçekleştirilerek bütün statlar koltuklu hale getirilmiş, tel örgüler kaldırılmış, katering, tuvalet ve diğer servisler geliştirilerek stadyumlar eğlence merkezi haline getirilmiştir. Ayrıca statların içi ve çevresi kameralarla donatılarak güvenlik için alınan tedbirler artırılmıştır. Böylelikle ülkede futbola bakış açısında değişiklikler olmuş futbol sadece işçi sınıfı ve düşük gelir grubundaki insanların oyunu olmaktan çıkarılmış orta sınıfın ve ailelerinde ilgisi çekilerek futbol bir eğlence endüstrisi haline getirilmiştir.

Güvenlik Sorunu:

Polis futbol seyircisine karşı olan metotlarında değişikliğe gitmiş sert ve katı tutumdan vazgeçilmiş, stadyum içerisinde polisin yetkileri azaltılarak steward sistemi oluşturulmuş böylelikle stat içi sorumluluklar özel güvenlik görevlilerine bırakılmıştır. Ayrıca Ulusal İstihbarat Servisine bağlı olarak Futbol İstihbarat Örgütü oluşturulmuş sivil polisler holiganların arasına girerek onlarla aynı hayatı paylaşmış ve toplanan veriler ışığında ülke içi ve dışında oluşabilecek birçok olaya önceden müdahale edilmenin yanı sıra son yıllarda UEFA ve FIFA nında onayladığı Taraftar projeleri sorumlularının çalışmalarına ağirlık verilmiştir. Ayrıca oluşturulan bu data bankası sayesinde şiddet olaylarına karışan veya katılma şüphesi olan kişiler hakkında gerekli önlemler alınarak eğitimleri sağlanarak pozitif taraftar profili artırılmıştır. Futbol sahalarındaki şiddetin önüne geçmek için alınan bu tedbirler ve uygulamalar çıkarılan futbola özgü kanunlar ile de desteklenmiş ve güçlendirilmiştir.

Futbol Taraftarlarının Eğitimi sorunu (Fan Projeleri);

1985 yılndan itibaren, Sportif olaylar sırasında olay çıkarmaya eğilimli olan taraftarların ülke Federasyonunun denetiminde ve şehirlerin sporda güvenlik bağlamında Liğde bulunan futbol kulüplerinin katılımı ile öncelikle Almanya ve İngilterede başlıyarak şu anda hemen hemen tüm avrupa ülkelerinde uygulanan ve oldukça balşarılı sonuçlar alınan bir yöntemdir. Ülkemizdeki eksikliği bu konuyu daha da karmaşık bir düzeye tırmandırmaktadır. Yapmamız gereken bu konuda bir an önce acil çözüm yollarını bulmak ve bir an önce başlamaktır.

Yasal Düzenlemeler;

İngilterede 1989 yılından beri yürürlükte olan; Futbol Seyircileri Kanunu mahkemelere futbolla ilgili şiddet olaylarına karışan kimselere İngiliz takımlarının ülke dışında oynadığı maçlar sırasında İngiltere’den çıkış yasağı getirme ve bu kişilere maç tarihinde belirlenmiş polis istasyonlarında bulunma zorunluluğu getirme yetkisi vermiştir.

1991 den beri de; Futbol Suçları Kanunu ile sahaya veya seyircilere yabancı madde fırlatılması, ahlak dışı ve ırkçı tezahüratta bulunma ile seyircilerin sahaya girmesi yasaklanmış karaborsada bilet satımı suç haline getirilmiştir. Ayrıca kanun polis amirlerine gerekli gördükleri araç ve seyircileri durdurup arama yetkisi vermiştir.

1999 yılında; Futboldaki Düzensizlikleri Önleme Kanunu mahkemelere daha önce futbolla ilgili şiddet olaylarına karışmış kişilere gerekli sebepler oluştuğu takdirde ülke içi ve dışındaki maçlara 2 ila 10 yıl arası katılmakta men cezası verebilme yetkisi tanımıştır.

2000 yılında, Bu kanun ile polisin ve mahkemelerin yetkisi daha da genişletilmiştir. Böylelikle futbol maçlarında men ve ülkeyi terk etmeme cezası kişinin daha önce bir suç işleyip işlemediğine bakılmaksızın polis amirinin yeterli sebepler oluştuğuna inandığı, gerekli ve faydalı gördüğü durumlarda mahkemeye yapacağı şikâyeti ile birlikte sağlanabilir hale getirilmiştir.

Gerçektende yıllar içerisinde mahkemeler tarafında uygulanan futbol maçlarından men cezalarının sayısı arttıkça meydana gelen şiddet olayların dada önemli ölçüde bir düşüş meydana gelmiştir. İngiltere de ülke içindeki şiddet olayları yok denecek kadar azalmış 2000 yılından sonraki uluslararası turnuvalarda da İngiliz Holiganları büyük olaylara karışmamışlardır.

Ülkemizde ise son yıllarda spor kaynaklı şiddet olaylarında son derece bir artış gözlenmektedir. Süper ligden amatör liglere, basit bir futbol taraftarından kulüp yöneticisine kadar futbol holiganizmi saha içi ve dışındaki olumsuz etkisini giderek daha da çok hissettirmektedir.

Gerek dünyada ve gerekse ülkemizde futbol sahalarında görülen şiddetin altında yatan birçok sebebin olduğu unutulmamalıdır. Avrupa ve Türkiye de futbol alanlarında meydana gelen şiddet olaylarının tabanında değişik nedenler bulunmaktadır, buna göre; İngiliz holiganlar genellikle genç ve işçi sınıfı mensupları olup erkeklik kimliklerini ortaya koymak ve daha da önemlisi kargaşa çıkarmaktan haz duydukları için şiddete başvurdukları halde Türkiye de eğitim ve gelir seviyesi düşük kişilerin yanında, sosyal seviyesi yüksek, VİP tribünü izleyicileri, kulüp yöneticileri, siyasi yetkililer ve hatta milletvekilleri dahi değişik boyutları ve yönleriyle futbol holiganizminin içerisinde rol almışlardır.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.