0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ulusal Futbol Takımımız 2012 Avrupa Futbol şampiyonasına gidebilmek için son iki maçınının ikincisinin (yani son maçına çıkacak) oynanmasına bir gün kaldı ve ne yazık ki büyük bir ihtimalle (ki sadece mucizeler kurtarabilir) bu şampiyonaya gidemiyeceğiz (umarım yarın oynanacak maç sonucu beni yanıltır!).
Bu konuda Spor Bakanımızın bir açıklaması var; ”bu sonuca ilişkin herhangi bir suçlu aramıyoruz herkesin sorumluluğu var ve herkes suçludur diye” Sevgili Bakana katılmamak mümkün değil ancak! konuya ilişkin birkaç noktayı açıklamakta yarar görmekteyim.

Denetim Odagı Sosyal-Psikolojinin önemli bir konusudur ve 1950 li yıllardan beri bu alanda binlerce araştırma yapılmış olup sonuçta hangi alanda olursa olsun kişilerin başarı ve başarısızlıklarını nasıl algılayıp ne şekilde açıkladıklarına ilişkin bir kuramdır! Kısacası alınan sonucu içsel olan, ya kendi yetenek, çaba ve çalışmanızın yetersizliğine ya da dışşal olan hakeme, taraftara, sahanın kötü olmasına, şansa-şansızlığa yüklemliyebilirsiniz.
Şimdi bu kuramı ülkemiz futboluna ve futbolcularına uyarlıyacak olursak; alınan başarısız sonuçları başta teknik sorumlu sayın sayın Hiddink hem içsel ve de hemde dışşal nedenleri öne sürerek açıklıyor bu çok tutarsız bir açıklamadır, Açıklamasında; öncelikle erken gelen gole bağlaması dışşaldır ve rakibin daha güçlü olduğunu kabul etmesi içseldir ve bu bir çelişkidir. Zaten Dünyanın en çok para kazanan teknik direktörünün yedekler kulubesindeki duruşu ile Hırvatistan Futbol takımının Teknik sorumlusunun duruşları duydukları heyecan sonucu çoktan belirlemişi bile.
Şimdi soruyorum kendime? Futbolcularımızın bir kısmı ise maçın sonucunu, kale arkasında yapılan olumsuz tezahürata bağlamakla son derece yanlış ve dışsal bir faktördür olarak açıklayabilirim, kalecinin gol yemesi ya da savunma oyuncularının iyi savunma yapmamaları yetenekle, çaba ve çalışmayla ilgilidir ve içseldir. Bana göre bu konuda yetersizdiler rakibi genel olarak iyi okuyamamışlar! Ve büyük türk atasözü geliyor aklıma ”elini bükemediğin kişiye bari saygı duy” bizler bunuda başaramadık maalesef.
Durum böyle olunca sonuç ortada, oldukça üzücü. Buna ilişkin defalarca yazıp çizmiştik, futbolumuzu yöneten insanlarımızın bu konuda ciddi eksiklikleri var! Bu eksiklik sadece Federasyonumuzu için geçerli değildir aynı zamanda tüm Futbol kulüplerimizide kapsar.
İyi hoş bu teknik direktörü alan başkan artık yok! ve ne acıdır ki yapılan sözleşmeler ve kazandıkları paralar ortada! Bu ülkenin bu kadar parayı vermeye hakkı yok dogrusunu isterseniz, Vanda depremde ölen bir yığın insanımız varken! daha önce sevgili Terimin aldığı paralar çok konuşulmuştu ama Ulusal Takımımıza sayın Terim zamanında aldırdığı sonuçlar ortada, hele sevgili Şenol hocanın hangi koşullarda nasıl sonuçlar aldığını hala unutmadık.
Sonuç olarak hiç zaman kaybetmeden artık kan değişimine gidilmesinde yarar vardır, Artık daha da önemlisi ülkemiz sporunun yapılanması yeniden gözden geçirilmelidir ve Futbol içinde; Ulusal takımımızı ülkemizde yeterli düzeyde yeteneklere sahip yerli çalıştırıcılarımız vardır diyorum ve bu kişiler başarıyı daha da kısa zamanda yakalıyabilirlerde.
Sayın Hiddink’e söyliyecek bir şeyim yok! bir Hollanda’lının dünya görüşü, iletişimi ile türk sporcularının dünya görüşleri örtüşmüyor kim ne derse desin duygusal ve dilsel iletişim özellikle sporda çok ama çok önemli bir faktördür. Federasyonumuzun bu konuda çok duyarlı olacağı ve daha sağlıklı kararlar alacağına inanıyorum.
Saygılarımla.