0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Böylesine karmaşık bir dönem geçiren Türk futbolunun içinde bulunduğu durumu düzeltebilmek için, aslında herkesin birlikte mücadele etmesi gerekirken; hala bazı kişi ve kurumların ısrarla duygu sömürüsü yaparak insanları olumsuz yönde etkilemeye ve ortalığı bulandırmaya devam etmelerine hiç bir anlam veremiyorum.

Genel olarak durumu kısaca özetliyecek olursak; Türk futbolunun içerisinde bulunduğu bu durumdan önce aslında günümüzde Futbolun bir spor olup olamadığını tartışmaya açarak başlamak istiyorum. Bu sporun içindeki ekonomik büyüklük, etkilediği kitleler, getirim elde edebilmek için zaman zaman yasal olmayan her türlü yola başvurmaları altında futbolun ekonomisinin bu kadar büyük olması yatmaktadır. İnsanların bu spora karşı duyduğu ilgi, Televizyonların yayın gelirleri, sporcuların baş dönderen transfer fiyatları ve daha buna benzer futbolun yan sektörlere etkisi ve bunlardan gelen gelirler hiç kuskusuz tüm bu kirliliklerin daha da büyümesine neden olmaktadır.

Bu konu (futbolun kirliliği ve etkilediği kurumları) futbol sporu ile ilgili tüm kişi ve kuruluşlarca yıllarca söylenir duruldu! Ancak 3 Temmuzda güya temizlik operasyonu adı altında basılan düğmeden sonra şu anda gelinen noktada sadece Fenerbahçe futbol takımının avrupa şampiyonlar liğine katılamaması ile sonuçlandırılmış gibi gözüküyor ama bana kalırsa başta federasyon olmak üzere tüm futbol ailesini ve türk futbolunu çok zedelemiştir. Acaba tüm bu olaylar içerisinde tek suçlu Fenerbahçe spor kulübümüdür? Yoksa ülkemizdeki futbolun kirlenmesine neden olan daha farklı kişi, kulüp ve kurumlarda varmıdır? Asıl sorulması gereken soru bu olmalıdır.

Bence tüm bu sorunlara ek olarak özellikle yerel yönetimlerin (bir ara hemen hemen tümü bu yola girmişlerdi! şu ara azalsada hala var) sanki o yörenin çöp, su yol, elektrik, ulaşım, çocukların ve gençlerin sosyal sorunları, engellilerin toplum içerisinde olabilmeleri ve daha buna benzer onlarca sorun varken, Belediyeler futbol ya da basketbol gibi sporları profosyonelce yaptırmaya soyunmuşlar, kendi öz işlerini unutmuşlardır. Bana avrupada ya da gelşmiş bir ülkede hangi belediyenin süperliğde ya da Basketbol birinci liğinde takımı vardır? Bana bu konuda bir belediye gösterebilirmisiniz? Bana kalırsa asıl bunların da sorgulanması gerekmektedir!

Şimdi yine güncel sorunlara geliyorum; başta Fenerbahçe futbol kulübünün yöneticileri, teknik sorumluları ve takım kaptanlarının doğal olarak basında yaptıkları açıklamaları dinledikçe ortada bir yığın çelişkinin var olduğunu rahatlıkla görmekteyiz. Ne demek “düşürüleceksek düşürülelim, bir alt liğde top koşturalım” “Ya da biz fenerbahçeliyiz takımımızı hiç yalnız bırakmayız amatör kümeyede düşsek takımımızı yalnız bırakmayız” gibi demeçler ve yine, Farklı gazeteciler, spor yorumcuları ve sporcular her gece değişik Televizyon kanallarında programlara çıkarak biz süperliğden neden düşürülmüyoruz hala ve ortada net bir sorun ve soru var diyerek ve yine bazı sporcuların UEFA ya karşı şiddet dolu tepkisi ve bu tepkisini de; bu ceza bize Türk olduğumuz için verildi demesine hiç anlam veremiyorum. Bu tür durumlarda, insanların haklarını hukuk yoluyla aramalarıdır ve bu tavsiye edilmelidir, nitekim aklı başında Fenerbahçeliler bu yola çoktan başladılar bile,

Yapılan bu açıklamalar özünde futbolda şiddeti körükleyen bir davranış biçiminden başka birşey değildir. Bazı spor yorumcuları ile basın elemanlarının farklı Televizyon kanallarında her gece spor proğramı adına yaptıkları yayınlar bana göre şiddetin en belirgin şeklini oluşturmaktadır, bu kişilerin tüm kitleleri galeyana getirerek adeta dalga gecerek yayın yapmalarını kınamadan geçemiyorum. Bu duruma federsyonun anında müdahale etmesi gerekir diye de düşünüyorum.

Düşünmeden yorum yapan tüm kişilere buradan seslenmek isterim; Sizler; Türkiye’de futbolumuz tertemiz, şike rüşvet ve teşvik yoktur, futbolu yöneten insanlar, futbolu çok seviyor ve gelişimi için ellerinde gelen her türlü çabayı sarf ediyor, para aklamıyor ve futbolumuz tertemiz insanlar tarafından yönetiliyor mu demek istiyorsunuz? O halde madem her şey tertemizdi de; Neden bu kadar kişi tutuklandı ve neden bu kadar telefon dinlemesi yapıldı ve de neden hala kuşkulu durumlar söz konusudur? Hele duyunca inanmak bile istemedim; şimdi sıkışan insanlar çok büyük bir rahatlıkla X takımı da şunu yapmıştı y takımı neden ceza görmüyor diyerek adeta birbirlerini gammazlama yarışına girdiğini hissediyorum, ya da tam tersi kendisini o suçluluk psikolojisi ve duygusundan kurtarmak isteyen yöneticiler şu anda tutuklu bulunan insanlara onlar masumdu diyerek acaba kendilerini mi aklamaya mı çalışıyorlar?

Evet değerli okurlarım çok üzücü bir konuyuda buradan hatırlatmak isterim; Bu antrenör ve sporcular kendi federasyonlarına tv ekranlarında adeta isyan ediyorlar, bu antrenörleri bu federasyon eğitip yetiştirdi ve piyasaya sürdü? Demek ki biz bu antrenörleri tıpkı taraftarlar gibi iyi eğitmemişiz!

Kısacası dost acı söyler; iki önemli söz geliyor aklıma, Birincisi, ülkemiz futbolu ve fair-play adına çok şey katan rahmetli Jupp Dervalin sözüdür Dervall; Ben sporcularıma ve kaptanıma her maça çıkışlarında, futbolun sadece 90 dakikalık bir oyun olmadığını bunun daha fazlasının var olduğu ve çıkıp oyununuzu adil (fair) bir şekilde oynayınız diyordu! Ama maalesef biz bunun ne anlama geldiğini öğrenemediğimiz gibi, öğretememişiz de! İkincisi söz’de; Sevgili futbol ailesi bu gemi batar ve içinde hepimiz boğuluruz! İşte bu nedenle kendime sordum bu soruyu Futbol bir spormudur diye!

Sevgiyle kalın ve de herkese iyi bayramlar…