FRANSA’NIN UTANÇ YASASI

ABONE OL
18:53 - 01/10/2020 18:53
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Gelin hep birlikte Fransa Ulusal Meclisinde kabul edilen yasaya ”Fransa’nın Utanç yasası” diyelim. Çünkü Demokrasinin beşiği sayılan bu ülke, 1915 de ”Ermenilere soykırım yapılmıştır” iddiasını kabul etmeyen herkese ceza getiriyor.

Ermenistan’ın ve Ermeni lobisinin 96 yıldır süregelen bu dayatmasını, cezalanmaktan kaçınan herkesin kabul etmesi öngörülüyor. Böylece yasa bu konuda bilimsel araştırma yapılmasını, bu tez acaba doğru mudur sorusunun sorulmasını, bu konuda tartışmayı, fikir ve basın özgürlüğünü yasaklıyor. Neden mi, çünkü on yıllardır Dünya’nın dört bir yanında bu tezi savunan Ermeni lobisi, Fransa’da oylarını kime vereceğini bu yasayı desteklemeye endeksledi. Böylece de Fransa siyasi partileri birbiriyle adeta yarışta bu yasa tasarısına destekverdi. İşte bu nedenle bu yasa ”Utanç yasasıdır”, siyasi tarihe böyle geçecektir, geçmelidir.

Gelelim Türkiye’nin tavrına. Böyle bir yasanın çıkma hazırlıkları Fransa’da yıllarca geriye gidiyor. Parlamenterler bilirler, bir yasanın hazırlığı, mecliste temsil edilen siyasi partilerin çalışma guruplarında görüşülmesi, meclise sunulması, meclis gündemine alınması aylarca önceden başlar. Peki, Türkiye ve Türk Halkı için bu denli önemli olan böyle bir yasa girişiminden, Paris’teki Türkiye Büyükelçisinin haberi neden olmamıştır. Olmuşsa neden aylarca önceden bunu engellemek için Türkiye’yi bilgilendirmemiştir. Bilgilendirmişse Türkiye neden aylarca önceden gerekli girişimlerde bulunmamıştır? Eğer haberi olmamışsa ve buna karşın gerekli girişimlerde bulunulmamışsa zaten sorun burada başlıyor.

Nevarki parlamenterlerle gerekli ilişkiye geçilebilmesi için, siyasi partilerle ve en azından bazı milletvekilleriyle diyaloğunuzun olması gerekir. Zaman zaman onların ziyaret edilmesi ve de Türkiye’nin önemli günlerine davet edilmeleri gerekir. Bir yasa mecliste görüşülmeye başlandıktan sonra onu engellemek için Paris’e delegasyon gönderilmesi, tıpkı ABD’ye geçen yıl gönderildiği gibi, göstermeliktir, gülünçtür. Çünkü guruplarda bu yasa tasarısına destek verileceği çoktan karara bağlanmıştır da ondan. İste bu nedenle Fransa Büyükelçisinin bu konuda neler yapıp yapmadığı, hükümeti ne zaman bilgilendirdiği sorgulanmalıdır.

Somut bir örnek. Avrupa Konseyinde Küba’daki muhalefete yapılan baskıları kınamak için sağ eğilimli partiler gurubunun bir karar girişimi olacaktı. Berlin Küba Büyükelçisi bir gün beni Berlin Parlamentosunda ziyarete ederek bu konuda bilgi almak istedi ve böyle bir karar girişimi olursa kendisini bilgilendirmemi rica etti. Tabii Sol Parti Milletvekili olarak bizler Küba’ya ilişkin kültürel etkinliklere davet ediliyorduk. Büyükelçilerin kendi ülkeleriyle ilgili her kıpırdanışı yakından izlemeleri ve anında gerekli girişimlerde bulunmaları onların en aslı görevi olmak zorundadır.

Fransa ulusal meclisinde kabul edilen bu utanç yasasının Fransa Senatosuna gelmesinin engellenmesi, gelirse gerekli çoğunluğu bulamaması için daha yapılabilecek önemli girişimler ve çalışmalar vardır. Tabii buna ilişkin altyapınız, yani gerekli ilişkileriniz uzunca bir süredir varsa.

Ermeni sorunu Türkiye’nin ve Türklerin karşısına daha uzun yıllar, özellikle de 2015 yılında Dünyanın birçok ülkesinde çıkacaktır. Fransa’ya karşı hükümet, parlamento, siyasi partiler, İşveren kuruluşları ve kamuoyunda gösterilen haklı tepkiler, her zaman olduğu gibi, kısa bir süre sonra unutularak gündeme dönülecektir kuşkusunu taşıyorum. Oysa artık ivedi olarak orta ve uzun perspektifli ve çok yönlü çalışmalara derhal başlanmalıdır. Bu konudaki önerilerimi Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan, Dışişleri Bakanı ve Ana Muhalefet Partisi Başkanına 17.12.2011 tarihinde yazılı olarak ilettim.

Ermeni Sorunu Federal Almanya’da karşımıza yıllar önce çıktığından bu konuya ilişkin çalışmalarımız ve önerilerimiz oldu. Ne varki Türkiye’de siyaset de ve basında güncel olaylarla didişildiğinden, orta ve uzun süreli konular üzerinde durulmuyor. Türkiye’nin izlemesi gereken politikalara ilişkin sekiz önerim oldu. Bu konuda ”Amerika’nın Sesi” radyo programı dışında benden görüş soran veya önerilerim üzerinde tartışmak isteyen medya mensubu olmadı. Oysa tartışmamız gereken temel sorun, bu konuda bugünden başlayarak Türkiye tarafından hangi projelerin yaşama geçirilmesi ve hangi çalışmaların yapılması olmak zorundadır.

Bu önerilerimi medyayla detaylarıyla tartışmaya hazırım.

Prof. Dr. Hakkı Keskin

Siyasal Bilimci

2005-2009 Federal Almanya Parlamentosu Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Üyesi

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.