FİTNE (I)

ABONE OL
18:47 - 01/10/2020 18:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Allah fitneyi sevmez. Fitnecileri her vesile ile uyarır ve fitnecilere karşı uyanık olmamızı ister. Fitne savaştan eşeddir der.

“Fitne” kelimesi, altın ve gümüşün iyisini kötüsünden ayırt etmek için ateşe atıp eritmek mânâsına gelen “Fe-te-ne” fiilinden türemiş bir isimdir. Kelime zamanla daha geniş mânâlar kazanarak, “küfür, her türlü günah, fısk-ı fücur, insanlar arasında vukua gelen ihtilaf kargaşa, şekavet ve kavgaya da fitne denilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de bu kelime, türemiş şekilleriyle birlikte 60 yerde geçmektedir. Fitne kavramının içinde geçtiği ayetlerden birkaç örnek:

“Ve onlar, Süleyman’ın mülkü (nübüvveti) hakkında şeytanların anlattıklarına uydular. Süleyman inkâr etmedi; ancak şeytanlar inkâr etti. Onlar, insanlara sihri ve Babil’deki iki meleğe Harut’a ve Marut’a indirileni öğretiyorlardı. Oysa o ikisi: “Biz, yalnızca bir fitneyiz, sakın inkâr etme” demedikçe hiç kimseye (bir şey) öğretmezlerdi. Fakat onlardan erkekle karısının arasını açan şeyi öğreniyorlardı. Oysa onunla Allah’ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezlerdi. Buna rağmen kendilerine zarar verecek ve yarar sağlamayacak şeyi öğreniyorlardı. Andolsun onlar, bunu satın alanın, ahiretten hiç bir payı olmadığını bildiler; kendi nefislerini karşılığında sattıkları şey ne kötü; bir bilselerdi. „ (Bakara Suresi / 102)

„Onları, bulduğunuz yerde öldürün ve sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, öldürmekten beterdir. Onlar, size karşı savaşıncaya kadar siz, Mescid-i Haram yanında onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa siz de onlarla savaşın. Kafirlerin cezası işte böyledir. „ (Bakara Suresi / 191)

„(Yeryüzünde) Fitne kalmayıncaya ve din (yalnız) Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse, artık zulüm yapanlardan başkasına karşı düşmanlık yoktur. „ (Bakara Suresi / 193)

„Sana haram olan ayı, onda savaşmayı sorarlar. De ki: “Onda savaşmak büyük (bir günahtır). Ancak Allah katında, Allah’ın yolundan alıkoymak, onu inkâr etmek, Mescid-i Haram’a engel olmak ve halkını oradan çıkarmak daha büyük (bir günahtır). Fitne, katilden beterdir. Eğer güç yetirirlerse, sizi dininizden geri çevirinceye kadar sizinle savaşmayı sürdürürler; sizden kim dininden geri döner ve kafir olarak ölürse, artık onların bütün işledikleri (amelleri) dünyada da, ahirette de boşa çıkmıştır ve onlar ateşin halkıdır, onda süresiz kalacaklardır.” (Bakara Suresi / 217)

„Sana Kitabı indiren O’dur. O’ndan, Kitabın anası (temeli) olan bir kısım ayetler muhkem’dir; diğerleri ise müteşabihtir. Kalplerinde bir kayma olanlar, fitne çıkarmak ve olmadık yorumlarını yapmak için ondan müteşabih olanına uyarlar. Oysa onun tevilini Allah’tan başkası bilmez. İlimde derinleşenler ise: “Biz ona inandık, tümü Rabbimizin katındandır” derler. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.” (Al-i İmran Suresi / 7)

„Diğerlerini de sizden ve kendi kavimlerinden güvende olmayı istiyor bulacaksınız. (Ama) Fitneye her geri çağrılışlarında içine başaşağı (balıklama) dalarlar. Şayet sizden uzak durmaz, barış (şartların)ı size bırakmaz ve ellerini çekmezlerse, artık onları her nerede bulursanız tutun ve onları öldürün. İşte size, onların aleyhinde apaçık olan ‘destekleyici bir delil’ kıldık.” (Nisa Suresi / 91)

„Ey Peygamber, kalpleri inanmadığı halde ağızlarıyla “İnandık” diyenlerle Yahudiler’den küfür içinde çaba harcayanlar seni üzmesin. Onlar, yalana kulak tutanlar, sana gelmeyen diğer topluluk adına kulak tutanlar (haber toplayanlar)dır. Onlar, kelimeleri yerlerine konulduktan sonra saptırırlar, “Size bu verilirse onu alın, o verilmezse ondan kaçının” derler. Allah, kimin fitne(ye düşme)sini isterse, artık onun için sen Allah’tan hiç bir şeye malik olamazsın. İşte onlar, Allah’ın kalplerini arıtmak istemedikleridir. Dünyada onlar için bir aşağılanma, ahirette onlar için büyük bir azab vardır. „(Maide Suresi / 41)

„Bir fitne olmayacak sandılar, körleştiler, sağırlaştılar. Sonra Allah, tevbelerini kabul etti, (yine) onlardan çoğunluğu körleştiler, sağırlaştılar. Allah yapmakta olduklarını görendir.” (Maide Suresi / 71)

„(Bundan) Sonra onların: “Rabbimiz olan Allah’a and olsun ki, biz müşriklerden değildik” demelerinden başka bir fitneleri olmadı (kalmadı.) „(En’am Suresi / 23)

„Ve sizlerden yalnızca zulmedenlere isabet etmekle kalmayan bir fitneden korkup-sakının. Bilin ki, gerçekten Allah (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır.” Enfal Suresi / 25)

„Bilin ki, mallarınız ve çocuklarınız ancak bir fitnedir (imtihan konusudur.) Allah yanında ise büyük bir mükafaat vardır.” (Enfal Suresi / 28)

„Fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Şayet vazgeçecek olurlarsa, şüphesiz Allah, yaptıklarını görendir.” (Enfal Suresi / 39)

“İnkâr edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur.” (Enfal Suresi / 73)

„Sizinle birlikte çıksalardı, size ‘kötülük ve zarardan’ başka bir şey ilave etmez ve aranıza mutlaka fitne sokmak üzere içinizde çaba yürütürlerdi. İçinizde onlara ‘haber taşıyanlar’ vardır. Allah, zulmedenleri bilir. „ (Tevbe Suresi / 47)

Hz. Peygamber de, İslam toplumu içinde zamanla ortaya çıkacak, birlik ve düzeni bozacak birtakım fitnelerden çeşitli vesilelerle bahsetmiştir. Mesela kulların iradesi esas alınarak açıklanan fitneler vardır ki, bunlardaki amil, kulun kendisidir. Fitneyi doğuran sebeplerde, kulun iradesi sonucu ortaya çıkacak fitnelerin sebepleri araştırılmıştır. Şöyleki:

Cehaletin Yaygınlaşması

Ebu Ümame’nin naklettiği bir hadiste Rasulullah (sav): “Öyle fitneler olacak ki, o zaman kişi mü’min olarak sabahlayıp kafir olarak akşamlayacaktır. Ancak Allah’ın ilim vermek suretiyle ihya ettikleri müstesna” buyurarak bilgili insanların hiçbir zaman fitnenin tuzağına düşmeyeceklerini haber vermiştir.

Alimlerin Bozulması

Abdullah b. Amr b. el-As diyor ki: Ben Rasulullah (sav)’ı şöyle söylerken işittim: “Allah ilmi insanlardan söküp almak suretiyle kaldırmaz., bilakis alimlerin canlarını almak suretiyle ilmi kaldırır aralarında hiçbir âlim kalmaz da insanlar cahilleri önderler edinirler, onlara sorular sorarlar, onlar da bilgisizce fetva verirler ve böylece hem kendileri sapıtırlar hem de başkalarını saptırırlar. “

Ebu Hureyre‘nin rivayetinde: “İlim öğrenip de onu gizleyen kimse, kıyamet gününde ağzına ateşten bir gem vurulmuş olarak getirilecektir” denilirken, İbn Ömer’in rivayetinde ise: “İlmi, âlimlere karşı övünmek yahut, sefihlerle mücadele etmek, insanların dikkatini üzerine çekmek için öğrenen kimseyi Allah cehenneme sokar” diye belirtilerek âlimlerin taşıdıkları sorumluluğa ve toplum üzerinde meydana getirecekleri kötü tesire işaret edilmektedir.

İdarecilerin Bozulması

Enes b. Malik’in naklettiği hadiste; “Enes der ki: Rasulullah (sav)’a; Ya Rasulullah İyiliği emretmeyi kötülükten sakındırmayı ne zaman terk ederiz? diye soruldu. Rasulullah (sav): “Sizden önceki ümmetlerde meydana gelen şeyler, sizin içinizde de ortaya çıkınca “, diye buyurdu. “Bizden önceki ümmetlerde meydana gelen şeyler nedir? ” dedik. Rasulullah (sav): İdare küçüklerinizde, zina büyükleriniz arasında ve ilim de düşük insanlarınızda olmasıdır” buyurdular.

Dini hayatın zayıflaması

Hz. Ali’nin naklettiği bir hadiste Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Ümmetim şu on beş hasleti işlerse kendilerine bela iner. ” “Onlar nelerdir? ” diye sorulduğunda Rasulullah (sav) şöyle buyurdu :
“Ganimet, muayyen kişiler arasında dolaştığı, emanet ganimet kabul edildiği, zekat ceza kabul edildiği zaman, kişi hanımına itaat edip annesine karşı geldiği, arkadaşına karşı iyi olup babasına cefa ettiği zaman, mescitlerde gürültüler yükseldiği, toplumun en aşağılık insanı onlara lider olduğu, şerrinden korkularak kişiye ikram edildiği, şaraplar içildiği, ipek giyildiği şarkıcı kızlar ve çalgı aletleri edinildiği bu ümmetin sonu evveline lanet ettiği zaman ya bir kızıl rüzgar yahut yere batma ve kılık değiştirme gibi bir bela beklesinler.”

İyiliği Emredip Kötülükten Sakındırmanın Terk edilmesi

Huzeyfe’nin rivayet ettiği bir hadiste Rasulullah (sav) şöyle buyurmaktadır: “Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, mutlaka iyiliği emredecek, kötülükten şiddetle sakındıracaksınız., (Eğer bunu yapmazsanız) Allah’ın yüce katından size bir azap göndermesi muhtemeldir. Bu durumda siz O’na dua edeceksiniz fakat O, sizin duanızı kabul etmeyecektir.”

Adaletin Terk edilmesi

Abdullah b. Amr b. el-As bir hadisi şöyle rivayet etmektedir: Rasulullah (sav)’ın etrafında halka olmuş oturuyorduk. Fitneden bahsetti ve şöyle dedi: “İnsanları; antlaşmaları bozulmuş, itimat ve güvenleri azalmış gördüğünüz zaman, (parmaklarını birbirine karıştırarak) halleri şöyle karmakarışık olur…”

Hırsızlık suçu işlemesinden dolayı cezalandırılan bir kadın için, affedilmesine aracı olmak isteyen Hz. Üsame’ye Peygamberimiz (sav): “Allah’ın koymuş olduğu ceza hakkında mı aracılık ediyorsun? ” demiş, sonra da bir hutbe irad ederek “Sizden önceki ümmetleri helak eden, soylu biri hırsızlık yapınca onu bırakmaları, zayıf biri yapınca ona ceza uygulamalarıdır. Allah’a yemin ederim ki, kızım Fâtıma hırsızlık yapsaydı onu da cezalandırırdım” buyurmak suretiyle, bir toplumun devamı için adaletin ne derece önemli olduğunu belirtmiştir.” (Hz. Peygamber’in Hadislerinde Fitne
Yrd. Doç. Dr. Ali Çelik / Çağlayan Yayınları)

Devam edecek

Rüştü Kam

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.