0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Münih’te Türkiye Halk Derneği’nin düzenlediği Uğur Mumcu’yu anma etkinliğinin bu yılki konuğunun Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu olması beni çok sevindirmiş ve büyük umutlarla bu etkinliğe katılmıştım. Toplantılarında rahmetli Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı ve Muammer Aksoy’la tanışma ve sohbet fırsatı bulduğumdan Münih Türkiye Halk Derneği’nin kaliteli etkinliklerine hep önem vermişimdir. Fakat maalesef, Uğur Mumcu’yu anma etkinliğinde Mumcu ile ilgili olarak tek kelime harcama zahmetini göstermeyen Feyzioğlu konuşmasının ilk dakikalarından itibaren büyük bir şaşkınlıkla izlendi. Feyzioğlu ilk dakikalarda bana nedense Mustafa Sarıgül’ü hatırlattı.

Bir yandan aşırı zorlama bir samimiyet, sürekli zoraki bir gülümseme ve “bizim oğlan” “bizden biri” tavırlarıyla izleyicilerle yakınlaşma girişimleri, diğer yandan da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi birinci sömestr öğrencilerine ders veren profesör edası…

Konuşmasının ilk saatinde Münihlilere Dachau toplama kampını anlatan Feyzioğlu “tereciye tere satıyor” misali, anlaşılan kendini davet eden derneğin yetkililerinden Almanya’daki Türklerin sorunları konusunda brifing almış. Yalan yanlış o konuları konuşmak isteyince, bir süre sonra izleyicilerden Türkiye politikasını anlatması konusunda uyarı aldı.

Etkinliğin soru-yanıt bölümünde ise katılımcıların sorularını sonuna kadar sormalarını bile beklemeyen Feyzioğlu, salondakilerin arzularını yerine getirerek bol bol Türkiye politikası yaptı. Bunu yaparken de Amerika’daki şovmen rahipler gibi kürsüyü ve mikrofonu bırakarak izleyicilerin arasında dolaşıp, tam bir popülist politikacı gibi salondakilerin duymak istediklerini anlattı. Özellikle Balyoz ve Ergenekon davaları mağdurları askerlerle ilgili konuşurken, salondakilere duygulu anlar yaşattı. Bu arada da sık sık 82 bin avukatın başkanı olduğunu hatırlattı.

ahmet-incel-yazi-a.jpgYaklaşık iki saatlik konferans sonunda birçok izleyici üzerinden tren geçmiş tavuk misali geçenleri anlamaya çalışıyordu. Bazıları “mükemmeldi, işte ülkemizin böyle bir lidere ihtiyacı var” derken, bazıları “yahu o biraz çakırkeyfi miydi? Münih birasını biraz fazla mı denemiş” diyordu.

İnanın bu satırları yazarken ben de hala Feyzioğlu hakkında nasıl düşüneceğime karar verebilmiş değilim. Uğur Dündar’ın Münih’te bize anlattığı gönlündeki Cumhurbaşkanı adayı bu olabilir miydi?

Feyzioğlu, nihayet Atatürk’ü mezarında artık huzur içerisinde rahat bırakacağımız aranılan yeni lider mi, yoksa Cem Yılmaz’a rakip olacak ve huzursuz yapacak yeni bir şovmen mi karar veremedim.

Ahmet İNCEL