0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

1959 yılında dayımın elimden tutup da beni Ankara 19 Mayıs Stadyumundaki bir Fenerbahçe maçına götürdüğünde henüz beş yaşımdaydım.
Fenerbahçe Ankara’da yanılmıyorsam o yılların iyi takımlarından PTT ile oynuyordu. Futbolun kuralları hakkında henüz hiç bir fikrim yoktu.
Yaşamımda ilk kez bir futbol maçı izleyecektim.
Maç boyunca dayımı sorularımla bunalttığımı anımsıyorum.
Fakat ilk sorum şuydu: “Biz hangi takımı tutacağız?”
Dayımın yanıtı şöyle oldu: “Can, biz Fenerbahçeliyiz.”
Fenerbahçe takımında Lefter, Basri, Can gibi efsane olmuş isimler oynuyordu, onları anımsıyorum.
Maçın skoru ne oldu hatırlamıyorum şimdi.
Fakat işte ben de o günden beri, yani tam 51 senedir koyu bir Fenerbahçeliyim.

Bir takımın taraftarı olmanın öyle pek mantıklı açıklaması yok.
Bir takımı neden tutar insan, bilemiyorsunuz.
Artık takımın renkleri mi, yoksa başka bir şey mi bu tutkuya neden oluyor, anlaşılamaz…
Fakat bu değişik bir şey, bir tutku, bir tür saplantı adeta.
Nedenini bilemezsiniz, sorgulayamazsınız ve aslında sorgulamaya da sanırım gerek yok.
Bu öyle bir şey işte, açıklaması bilinmiyor.

Bu satırları Fenerbahçe-Trabzonspor maçının dayanılmaz heyecanını yaşarken yazıyorum.
Durum şu anda 1 – 1 ve heyecanım neredeyse elle tutulur hale geldi.
Bu arada Bursaspor’un Beşiktaş’a attığı gol haberi ulaştı.
Heyecan katsayım biraz daha yükseldi.
Şimdi maçın devamını izlemek için yazıma ara veriyorum biraz.
Tekrar bilgisayarımın başındayım ve Fenerbahçe gol atamıyor.
Bu arada Bursaspor Beşiktaş’a ikinci golünü attı.
Yani maçlar böyle biterse Bursaspor ilk kez şampiyon olacak.
Biz Fenerbahçeliler için doğrusu kara bir gece olmakta.
Fakat doğrusunu söylemek de gerekirse Bursaspor’un şampiyon olmasından Türk futbolu adına sevinç duymak gerekir diye düşünüyorum ve kendimi böyle teselli etmek istiyorum.
Şu anda dört dakikalık ek süre oynanıyor ve Bursaspor şampiyonluğa bir adım daha yakın şimdi.

Ve Bursa şampiyon!!!

Fenerbahçe maç içinde sayısız gol fırsatlarını kaçırdı ve şaşmaz genel kural işledi: Atamayana atarlar!
Fenerbahçe Christoph Daum’un 2006’da Denizli’deki büyük başarısını (!) bir kez daha yaşattı bize.
Daum’u hala Fenerbahçe’de bırakmaya bakalım gücü yetecek mi yönetimin.
Bu yüreksiz ve sürekli yanlış işler yapan adamı ben şahsen artık Fenerbahçe’de görmek istemiyorum.
Bir sürü paralar verilen yabancı antrenörlere karşı Bursa’nın bir Türk teknik direktörle bu başarıya ulaşması beni memnun etmedi desem yalan söylemiş olurum.

Bursaspor’u ve Bursa’ya gönül verenleri içtenlikle kutluyor, Fenerbahçelilere gelecekteki büyük başarılara inanmalarını ve herkesin güzel bir hafta geçirmesini diliyorum.

Dr. O. Can Ünver