EZBER BOZMAK MI?

ABONE OL
18:51 - 01/10/2020 18:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 17 Eylül günü Menderes’in mezarını idamının yıldönümünde ziyaret etti. Hem ziyaret hem de ziyaret sırasındaki açıklama ilginç.
“Eğer Türkiye’nin barışa ihtiyacı varsa, huzura ihtiyacı varsa ve bu bir ezber bozmakla gerçekleşecekse evet ben buraya bir ezberi bozmaya geldim. CHP Genel Başkanı olarak arkadaşlarımla beraber sade, elimizde birer çiçekle buraya geldik. Tarih bize ders verdi, dersimizi aldık ve öğrendik.” Bu sözler, Kılıçdaroğlu’na ait. Sanki toplumsal barışı CHP bozmuş da bozduğu barışı da bu ziyaretle düzeltmeye çalışıyor. Böyle bir anlayış tarihsel gerçeklerle çelişmez mi? Menderes’in idamını önlemek için başta İsmet Paşa olmak üzere CHP’li yöneticilerin gösterdikleri çabayı inkâr etmek yakışık alır mı? Böylesi bir ziyaretin, öteden beri CHP’yi darbeci gösteren bazı güç odaklarının yalanını onaylamak olmaz mı?

Yıllardır düzenbaz, halk yardakçısı sağ politikacıların halk arasında yaydığı “Menderes’i CHP astırdı.” yalanını gerçeğe dönüştürmek, CHP yöneticilerinin işi olmasa gerek. Cumhuriyet tarihini kötülemek amacıyla yalanlar üzerinden bir masumiyet politikası oluşturan sağ siyasetçiyi onaylayacak mıyız, yoksa saptırmaları, yalanları ortaya mı çıkaracağız.
YCHP yöneticilerinin suçluluk duygusuna kapılarak her türlü suçlamayı kabullenip özür dilemesi ya da mezar ziyaretine benzer tavırlar göstermesi anlaşılamaz. 1961’tan sonra CHP’nin hiçbir yöneticisinin ağzından ya da kaleminden Menderes, Zorlu ve Polatkan’ın idamlarını onaylar nitelikte bir tek sözcüğün çıktığını gören, işiten, okuyan var mı? Böylesine haklı bir durumda yalana teslim olmaktaki amaç nedir?
YCHP yöneticileri, bu yolla merkez sağ seçmenden oy alacaklarını sanmaktalar; bu, büyük yanılgı. Menderes’in ardılı olan siyasal partilerin neden politika alanından silindiğini araştırsalar yanılgılarını düzeltmiş olurlar. Sağ seçmenden oy almanın yolu sağcılaşmak değil, solculaşmaktır. Neden mi? 1957, 1973, 1977 seçimlerinin sonuçlarına inceleyerek CHP’nin oy patlamalarına bakın. Ne İnönü ne de Ecevit sağa öykünerek değil, sol programlarla sağ seçmenden büyük oranda oy aldılar. YCHP yöneticilerinin yönettikleri partinin tarihine ivedilikle öğrenmeye gereksinmeleri var.
Oysa pazartesi sabahı kamuoyu on iki şehidi konuşmaktaydı. Bingöl’de polislerin şehit edilmesi ihmaller zincirinin bir sonucu. İsterdim ki ana muhalefet lideri, bu konunun üstüne gitsin; iktidarın teröre karşı duyarsızlığını, beceriksizliğini kamuoyuna anlatsın. Ama yok, üstüne vazife olmayan işlerin peşinde muhalefet.
Pazartesi sabahı Hatay halkının terör kamplarına onurlu direnişinin konuşulacağı zamandı. Ancak “Menderes Açılımı” bunu bastırıp sumen altı etti.
17 Eylül sabahı Türkiye’de 4+4+4 uygulanmaya başlandı. Yani Cumhuriyet Devriminin en büyük darbeyi yediği gündü. Eğitim dinselleştiriliyor, Ortaçağ anlayışına teslim ediliyor YCHP yöneticileri mezar ziyaretinde. İsterdim ki tüm CHP yöneticileri ve milletvekilleri farklı okullara giderek eğitimdeki kargaşaya, velilerin çaresizliğine dikkat çeksin. AKP’nin eğitimi soktuğu çıkmaz sokağı kamuoyuna göstersin.
Sayın Haluk Koç’un Oslo rezaletindeki mutabakat metnini açıklaması, AKP’yi köşeye sıkıştıracak bir gündem. Ama bunu sürekli olarak kamuoyunda sıcak tutacak siyasetçilere gereksinim var.
Kılıçdaroğlu ve arkadaşları bir kez daha gündemi saptırarak AKP’ye rahat nefes aldırdılar. Kamuoyu şehitler, Hatay, Oslo, gerici eğitim yerine Menderes’in mezarına çiçek koyan CHP’lileri konuştu. Evet, ezberler bozuluyor, ama kimlerin? Yalnızca sağcılaşmada umar arayan YCHP yöneticilerinin. Atatürkçü laik seçmeni, çantada keklik gören yöneticilerin ezberleri fena bozulacak gibi.

Adil Hacıömeroğlu

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.