0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

EYY! MUHALEFET VAR MI ORADA

Ekonomi dibe vurmuş durumda.
Halkın alım gücü tükenmiş, Dolar, Euro iki ayda en bunalımlı yıllarda bile görülmemiş bir hızla sadece Türkiye’de artarken, ülke iflasın eşiğine gelmekte…
Bu durumdaki bir ülkeye kimse borç vermez. Ülkede satacak bir şey de bırakmadılar.

Halk, kefen parası diye sakladıkları altınlarını, bilezikleri bozdurarak çöküşe engel olmaları için hamasi nutuklar atanlara inanmadı. İşadamları bile tek adama inanmadıkları için döviz alımı arttı…

İçişleri Bakanlığını mafya babası gibi kullanan Süleyman   Soylu’nun; muhalifleri öldürmekle, CHP Genel Başkanını: ”Sen bittin!” Tehdidine, CHP’lileri şehit cenazelerine alınmaması emrini, vermesine   İyi Parti’nin ve Meral Akşener’in seçim döneminde toplantılarına engel olmasına rağmen, ABD’nin Soylu’ya yaptırım kararına karşı Soylu’ya; İYİ Parti ve CHP kalkan oluyor.

Onunla da kalmıyor, Meral Akşener saraydaki resepsiyonda Erdoğan’a gülücükler dağıtıyor…
Yoksa Erdoğan’a; ”Çiller, M. Ağar yanında Bahçeli’ye boş ver, bizde seninleyiz!” sinyali mi veriyor?

Eğitimi, tarikat sapıklarına, yargıyı ”şak diye emredip, tak diye yerine getiren’ ‘biatçilere, Yüksek Seçim Kurumunu ”ezan okunduğunda camiye namaz kılmaya gidemediği’ ‘için Laik Cumhuriyet düşmanı bir militana teslim edilmiş bir ülkede hak-adalet-adil seçim olur mu?

Güneydoğuda üç milyar da bir olasılıkla MHP’nin tarihinde olmamış bir oy patlaması, iki yüz bin mükerrer oy, halkın kırk milyar dolar ödeyerek beslediğimiz ve seçimlerde AKP’ye oy veren  milyona yakın Suriyeli seçmenin bu seçimlere katkısı,  ölmüş insanlara oy kullandırılması, iki buçuk milyon sahte oy verildiği saptandığı 24 Haziran Seçimlerinin raporunu elinde tutan CHP yönetimi bu sonuçlara rağmen, halen mecliste, sadece benim gibi düşünenlerin izlediği bir-iki kanalda monolog okuyan öğrenci konumunda hem halkı hem de kendini kandırmaya devam ediyor.

Türkiye, kuşa çevrilmiş anayasasına rağmen ”Erdoğan Hanedanlığı ” yapısı sadece Türkiye’ye değil dünyaya benimsetmeye çalışılıyor.
 Gülen tedrisatında yetişmiş Damat Berat hazinenin başına, Şehzade Bilal eğitimi imamlık eksenine bağlama   göreviyle   dış ülkelerde baş köşede yer almaya başlarken, küçük damat Selçuk Bayraktar yakında dublörü Akar’ın yerine Millî Savunma Bakanlığına gelmesi an meselesi.
İran buluşmasında Damat önde, boynu bükük Akar arkada. 
Zaten diğer zevat bakan olsun, yüksek bürokrat olsun hepsi de dekor olarak oradalar…
 
Seçimleri kaybetmiş AKP milletvekillerinin üniversitelere rektör, çocuklarını da kendilerine yardımcı atayan, AKP il-ilçe başkanlarını yargının önemli yerlerine oldu bitti ile atanınca hapse giren milletvekillerini cezaevinde ziyaret etmekten başka yol bulamayan CHP, halen parlamenter düzenin 
sürdüğünü sanıyor.

Muhalefet kanadında; HDP Türkiye partisi olamadı, o yönde çaba harcayan Demirtaş, AKP ve PKK işbirliği ile tutuklu.
MHP, Bahçeli’nin Laik Cumhuriyete ihanetini sindirmiş durumda…

Mısır, Tunus, Fas, Cezayir, Çin, Küba, bile haksızlıklara karşı Mustafa Kemal’den öğrendikleri yolla işbirlikçilere karşı   direnirken, ilk kez emperyalizmi yenerek bağımsızlığını kazanmış Türkiye neden; ”ışık görmüş tavşanlar” gibi şaşkın durumda.
Bunun tek nedeni ırkçı muhalefetin Müslüman Biraderlerin saflarında emirberi olması, diğer muhalefet partilerin Laik Cumhuriyetçilere mesafeli olması, asıl tavır koyması gereken Ana muhalefet Partisi CHP’nin tehlikeyi ciddiye almamasıdır.
Her geçen gün totaliter rejim ağlarını örerken onlar mecliste ve bir iki TV kanalında sadece nutuk atarak vakit geçiriyorlar.
Halka gidip yüz-yüze konuşmak, örgütlemek yerine koltuk kapma yarışıyla vakit geçiriliyorlar.
Her yasadışı uygulamada AKP yargısına gidip tersyüz oluyorlar.
İşlerliği, saygınlığı kalmamış mecliste salla başı al maaşı tiyatrosunu oynuyorlar.

Kurucu Lideri Mustafa Kemal’in en zor koşullarda bile halka gidip, kurtuluşun birlikte olacağına onları inandırarak sadece Hanedanı değil, yedi düveli dize getirmişti.

Halk öncü, önder beklerken onlar oturdukları koltukları kaparlar diye yerlerinden kımıldamazlarken,
Halk, İktidarın tüm zorbalığına, baskısına rağmen yine de teslim olmamak için ya coplanıyorlar ya hapse atılıyorlar ya da canlarını veriyorlar.
Her türlü baskılara rağmen umutla bekliyorlar:

”Eeeyy, Muhalefet Var mı Orada?”
”Duyuyor musunuz?”

Yıldız AKALIN