EVLERDEN UZAK OLSUN!!! 

ABONE OL
11:45 - 23/10/2020 11:45
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Ne yazacağımı, nasıl yazacağımı, sonunda ne diyeceğimi biliyorum da, nasıl başlayacağımı bilemedim bir türlü konu bu kötü ve soğuk şey olunca. 

Hani özel ve güzel günlerden biriyle ilgiliyse yazınız, kutlu olsun, hayırlı olsun, tebrik ederim vb laflarla başlanır ya da bitirilir ya. Bu da özel, hem de çok özel bir gün ama ne denir, ne demeliyim bilmem ki başlarken!

Sağlık Bakanlığı, Bisiklet Federasyonu ve Roche ilaç firmasının ortaklaşa organize ettiği “Mavi Bisiklet Kansere Erken Tanı İçin Yola Çık” kampanyasının 12. yıldönümü,  yani 15 Ekim Dünya Meme Sağlığı Günü ya bu gün; serde de bu konuda yaşanmışlıklar, anılar var, o nedenle bu konuda da yazmak farz oldu. Aslında bu gün değil, her gün her saniye yazmak, birbirimizi uyarmak gerek. Hiç değilse bize düşen, kendimizce yapabileceklerimizin uyarılarında bulunmak, bilgimizi paylaşmak ve de bunlar doğrultusunda bir şeyler yapabilmek adına her gün olmasa da sıklıkla dile getirmekte fayda var. 

Hoş ne denli yarar sağlar, ne denli katkı sağlar genele ama minicik kartopu bile çığlar oluşturabildiğine göre, kim bilir, bakarsınız… Belki de… 

Hormonlu gıdalar yemeyeceğiz, her şeyi mevsiminde yiyeceğiz, tamam iyi hoş da, mevsiminde de olsa, tohum ithal yasası malumunuz. Amerika ve İsrail’den ithal, genleriyle oynanmış tohumlar mı? Fare, akrep vs geni kattıkları tohum ya da hormon veya ilaçlarla mı yetişmiş, bizde mi yapacaklar bazı deneylerini nereden bileceğiz? 

Dilimizi, dinimizi, kültürel değerler ve ahlakımızı bozma çabaları, her dönem başka şekilde, başka ad altında kardeşi kardeşe kırdırma girişimleri… Belki de tek tek uğraşmaktan usandılar; baktılar ki Türk halkı ne olursa olsun, toparlanıyor, zor günlerde, tehlikeler karşısında kenetlenip tek yürek olabiliyor, uzun uzun uğraşacağıma, toptan katledeyim bunları diye böyle bir formül buldu bu defa da. Bilim adamlarının açıkladıklarına göre önümüzdeki yıllarda dünyada % 50, bizde % 100 artacağı açıklanıyor kanser vakalarının ki gün geçtikçe çığ gibi büyüyerek artıyor. 

Gençler pek hatırlamaz, biz zeytinyağı ve tereyağı çocuklarıyız; sonradan girdi ülkeye o margarinler, çeşit çeşit ve uyduruk beslenme alışkanlıkları… O dönem baktı ki Amerika, Türklerde kalp ve damar problemi pek yok, nedenini araştırıp zeytinyağı kullanılırlığını görünce, Vita yağını soktu öncelikle mutfaklara. Biz de meraklı milletiz yabancı, ithal mallara, hemen değiştirdik beslenme alışkanlıklarımızı ve ABD nin amacı doğrultusunda kalp-damar hastalıklarını da kaçınımsız birinci sıraya oturttuk. Ardından da, yardım adı altında süt tozları ve peynirler… Biz de çocuk aklımızla, ders aralarında içtiğimiz o sütler ve o güne dek görmediğimiz değişik renk ve lezzetteki peynirlerle, pek çoğumuzun sonrasında çok ağır bedel ödeyeceğimizi bilmeksizin mutlu olduk! Çocuk felci oldu pek çoğumuz! Ee pazar lazımdı ürettikleri aşılara ve yıllarca da o ithal aşılarla aşılandık! 

Sıra geldi Kansere!!! 

Hazır gıdalar, katkılı kanserojen gıdalar, ayaküstü beslenme biçimleri, envai çeşit margarinler, peynirler. Hadi mevsiminde tüketerek salçamızı, tarhanamızı evde yaparak, bazı beslenme biçimi ve pişirim tarzımızı değiştirerek bir nebze koruduk kendimizi. Peki temizlik maddeleri, içinde zehirli, asitli, kanserojen kimyasallar olan, parfümeri malzemeleri, kağıt havlular, peçeteler, çocuk bezleri, tuvalet kağıtlarının beyazlatımında kullanılan kimyasallar, hem de direkt kanserojen olanlar. Onları ne yapacağız?! 

Biraz zor olacak ama çamaşır makinesinin deterjan gözüne kil, sabun rendesi, yumuşatıcı gözüne de hem de kireci çözmek için çamaşır sodası koyacağız, halıları halı şampuanı değil, eskisi gibi arapsabunu ve sirkeyle sileceğiz. Lavabo, banyo, yer temizliğinde dezenfekte etmek adına sirke, boraks, parlatmak adına sodyum bikarbonat, v.s kullanacağız. Tuvalet kâğıtlarını tuvalete atmayacağız ki ağartıcı nitelikli o direkt kanser yapan kimyasal suda çözünüp toprağa dolayısıyla sızarak şehir şebeke suyuna karışmasın, arıtmalardan tarımsal sulamada kullanılıp sebze meyvemize geçmesin, denizdeki balığı zehirlemesin dolayısıyla da bizi. O topraklarda yetişen yemle hayvanlar beslenmesin ve dolayısıyla yine bize ulaşmasın ve de bulaşmasın. 

Mutfakta kolaylık sağlayan kâğıt havlu yerine de elbezlerini koyalım, eskiye dönüp yıkaması zahmetli ama her öğün yemekte ayrı kumaş peçete kullanalım, kâğıt mendil yerine de eskinin yine kumaş mendillerini. Ama çocuk bezlerinin rahatlık ve zaman kazandırıcılığından vazgeçip de o zahmetli bez akıtıp kazanlarda kaynatarak, tek tek ütüleyerek kullandığımız kumaş bezlere kaç kadını döndürebilirsiniz büyük kısmı çalışma hayatındayken üstelik? Hele ki tuvalet kâğıtları, eski taharet bezlerine dönmek çok çok zor ve de daha başka sakıncalı, üstelik her gittiğiniz yere çantanızda mı taşıyacaksınız? Velhasıl zor, çok zor alıştığımız bu kolaylıklardan vazgeçmek. 

Olabilecekleri, mümkünleri, çok külfet getirmeyenleri hiç değilse, yapabildiğimizce yapmaya çalışsak. Gerekli kontrolleri aksatmaksızın ve hastalanmayı beklemeksizin yaptırarak tümden engelleyemesek de, bir nebze kendi sağlığımızın, bir nebze çevremizin ve de doğanın dengesinin bozulmamasına katkıda bulunabiliriz. Aynı zamanda da, ABD’nin ekmeğine biraz az yağ sürmüş olmaz mıyız?! 

Söz etmeden geçemeyeceğim; tavuk ve domuz gribi söylentilerinde ve yarattıkları panik ve de uygulamalar, yaptırımlarda da kuşkulanmıştım. Domuz gribi aşısı ülkemizde denenmek isteniyor deniliyordu ki o güne dek iyi sonuç alındığının da henüz kanıtlanmamış olduğundan bahsediliyordu! Kimi de kıyametler kopartıp olası felaket senaryoları çiziyordu… 

Pazar lazımdı birilerine lakin  ülkemin de onca parası çöpe gitti. 

Domuz üretim ve kesimi serbest bırakılmıştı, ardından da gribi geldi! 

Tesadüf müydü?! 
Hiç sanmam!!! 

Hepinize kanserden ve de tüm diğer hastalıklardan uzak günler diliyor, olanlarına da şifa dileyerek ve Allah bu vicdansızlara fırsat vermesin dualarıyla bitirmek istiyorum bu günkü yazımı efendim.
 
Sağlıcakla kalınız…

Perihan Reyhan Alkan

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.