„EVLENECEKLERİN ÇEYİZLERİ DEVLETTEN“

ABONE OL
18:15 - 01/10/2020 18:15
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

T.C. BAŞBAKANI DAVUTOĞLU BERLİN’DE ÖNEMLİ MESAJLAR VERDİ(III)

„EVLENECEKLERİN ÇEYİZLERİ DEVLETTEN“
Başbakan Davutoğlu her doğan çocuk için 18 yaşında kendisine verilmek üzere bir hesap açılacağının müjdesini verdi. . „İlk çocuğa 300 Türk Lirası, yani yarım altın, ikinci çocuğa 400 Türk Lirası, üçüncü cocuğa 600 Türk Lirası, yani tam bir altın hediye devletimizden dünyanın her yerinde verilecek. Doğumu başkonsolosluğumuzda tescil edildiğinde inşallah bu hediyeyi anneler alacak, babalar da teşekkür edecek, hem annelere hem de Türkiye Cumhuriyeti’ne. Ve evlatlarını evlendirmek istediklerinde bir şekilde sıkıntıyla karşılaşan insanlarımızı o sıkıntılardan kurtarmak için inşallah 18 yaşına kadar kendi çocuklarının çeyiz hesabı olarak, o çocuklarının evliliğine yardım ve hazırlık anlamında tasarruf yapıldığı zaman bu tasarruf ne kadarsa devlet çeyiz hesabı olarak karşılayacak.“ diyerek müjdeyi açıklayan Başbakan Davutoğlu Türkiye Cumhuriyeti’nin ailenin güçlendirilmesine büyük önem verdiğini vurguladı.
Ahmet Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
Aziz Berlinliler, bu ilk ziyaretimde 2 hediyeyle geldim. Takip etmişsinizdir, geçen perşembe günü Türkiye’de Aileye Destek Programı ilan ettik. Özellikle çalışan annelere bir takım müjdeler verdik. Türkiye’de Türkiye’nin Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı olarak çalışanlara yaptığımız bu ikramı sizden esirgeyemedik. Bundan sonra sade Türkiye’de değil, nerede olursa olsun doğum yapan her anneye ilk altın devletimizden olacak. İlk çocuğa 300 Türk Lirası, yani yarım altın, ikinci çocuğa 400 Türk Lirası, üçüncü cocuğa 600 Türk Lirası, yani tam bir altın hediye devletimizden dünyanın her yerinde verilecek. Doğumu başkonsolosluğumuzda tescil edildiğinde inşallah bu hediyeyi anneler alacak, babalar da teşekkür edecek, hem annelere hem de Türkiye Cumhuriyeti’ne. Ve evlatlarını evlendirmek istediklerinde bir şekilde sıkıntıyla karşılaşan insanlarımızı o sıkıntılardan kurtarmak için inşallah 18 yaşına kadar kendi çocuklarının çeyiz hesabı olarak, o çocuklarının evliliğine yardım ve hazırlık anlamında tasarruf yapıldığı zaman bu tasarruf ne kadarsa devlet çeyiz hesabı olarak karşılayacak. İşte artık kendi vatandaşının yeni doğan bebeğine bile altın takabilen güçlü bir Türkiye Devleti var. Türkiye’nin yükselen gücünden rahatsız olanlar, Türkiye’yi eski günlerinde olduğu gibi kapılarında bekletmek isteyenler, Türkiye’de demokrasiye darbe vurmak isteyenler, 2013’te ve 2014’te birçok kumpasa teşebbüs ettiler. 

Tam Türkiye 2013 Mayıs’ında IMF’ye olan son taksidini de ödediğinde ve dış borç defterini kapattığında Gezi provakatörleri sahneye çıktı. Ve sanki Türkiye’de büyük bir siyasi kriz varmışçasına bütün dünyada öyle yayınlar yaptılar ki Türkiye’ye yönelik en kötü kampanyayı yürüttüler. Biz bu kampanyalara boyun eğmedik, sizler de eğmediniz. Almanya’da her yerde sesinizi yükselttiniz. Eğer o zaman Türkiye’de siyasi istikrarsızlık olmasını isteyenler hedefine ulaşamadılarsa bunda en büyük pay Türkiye’deki vatandaşlarımız kadar sizlerindir. Bu şekilde Türkiye demokrasisi sekteye uğratılamayınca bu sefer Paralel Çete’yi harekete geçirdiler. 17 Aralık, 25 Aralık’ta ve daha sonra 19 Ocak’ta Suriye’ye yardım götüren MİT tırlarına operasyon yaptırdılar. Bütün dünyada Türkiye karşıtı kampanya yaptılar. Zannettiler ki bizim dizimiz titreyecek, yolumuzdan sapacağız. Onlar Türkiye Cumhuriyeti Devletini 12 yıl içinde ayağa kaldıran AK Parti’nin ve kadrolarının gücünü test edemezler. UETD’ye bir kez daha teşekkür ediyorum. Gerek bu organizasyon gerekse bütün o zor dönemlerde sizlerle birlikte gür bir sesin Almanya’dan, Avrupa’dan Türkiye’ye yankılanmasını sağladıkları için. 

Çok teşekkür ediyorum. Saatlerce bekledikten sonra bu coşkuya teşekkür ediyorum. Hepinizi alnınızdan öpüyorum ve bağrıma basıyorum. 

30 Mart’ta Mahalli Seçimlerde ve 10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı Seçiminde ve dikkat edin Avrupa’da ve dünyanın başka yerlerinde krizlere sebebiyet veren Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık teslimleri Türkiye’de sessizce gerçekleşti. Emanetler devredildi. Bu emanetleri yerine getirmek için gece gündüz çalışmaya kararlıyız. Yeni hükümeti kurduk hemen arkasından 6-7 Ekim olayları Kobani bahane edilerek Türkiye’de kargaşa çıkarmaya çalıştılar. Onlara karşı da dimdik durduk. Hem çözüm sürecini hem de kamu düzeni ve devlet otoritesini devam ettirdik. Bu kritik aşamada 2015 Haziran seçimine gidiyoruz. Sizler ilk defa Cumhurbaşkanlığı seçiminde oylarınızı kullandınız. Bu sizin bizden temenninizdi. Sizdin ricamız gelecek seçimlerde de daha büyük bir katılmanızı istiyoruz. Demokrasiye Avrupa’da da sahip çıkmalısınız. Biz şimdiye kadar olandan daha da iyi bir organize şeklinde büyükelçiliklerimiz, başkonsolosluklarımız sizin hizmetinize hazır ve nazır. 

Değerli Berlinliler Allah bu bayrak aşkınızı daim eylesin. Vatan aşkınızı daim eylesin. Millet aşkınızı daim eylesin. Bu aşk ile yolunuza devam edin inşallah.

Bugünler birlik beraberliğimizi daha da gösterme zamanıdır. Avrupa’da kışkırtılmaya çalışılan yabancı düşmanlığına karşı siz hem kültürünüzü, örfünüzü, dilinizi ve bayrağınızı her yerde daim kılacaksınız hem de Almanya Türkiye dostluğuna destek vereceksiniz. Kim ne derse desin. Birileri yabancı düşmanlığı yapsa da siz en yüksek sesle “Es lebe die Türkisch-Deutsche Freundschaft” diyeceksiniz. Sayın Merkel bugünkü görüşmemizde yabancı düşmanlığına karşı ortak tavır alma konusunda mutabık kaldık. Özellikle bu PEGIDA gibi çağ dışı ırkçılığa saplanan gruplara karşı siz inadına dimdik yaşasın insanlık, yaşasın Türkiye-Almanya dostluğu diyeceksiniz. O ırkçı anlayışlar karşısında Hz. Mevlana’nın hoşgörüsüyle davranacaksınız. Ahi Evran’ın yaklaşımıyla evinizi, kapınızı, sofranızı Alman komşularınıza açık tutacaksınız, onlara selam vereceksiniz, barış selamı vereceksiniz. Hamdolsun Almanya’daki Türk toplumundan ne terör faaliyetine bulaşanlar çıktı ne yüz kızartıcı işler yapanlar. Onlara hep insanlığımızın ve medeniyetimizin örneklerini gösterdiniz. Bir kez daha bugün her zamankinden daha fazla. 

52 yıl önce bu diyara gelen babalarınız, dedeleriniz bu tekbirleri duymuşlarsa, ki duydular, vefat edenler manen duydu, eminim hamd ve şükür secdesindedirler. Onlar bir gün Almanya’da bütün kundaklamalara rağmen Almanya’ya çil çil yağdıran evlatlarını eminim merhametle, bereketle anıyorlardır. Hepinizden Allah razı olsun.

Bugün Sayın Merkel bir kez daha teyidle söyledi. Türkiye-Almanya dostluğunda Türkiye ve Almanya’daki vatandaşlarımız bir canlı köprüdür dedi. Bizler de aynen katılıyoruz. Sizler bizimle Almanya arasında dostluk köprüsüsünüz. İnşallah gençlik köprüleriyle de genç nesillerimizi bu dostluğa hazır bir şekilde yetiştireceğiz. Büyük bir kampanyayla Almanya’daki gençlerimizi Türkiye’ye davet edeceğiz, yaz kamplarında hem ülkelerini görecekler hem de güzel Türkçemizi daha güzel bir şekilde öğrenecekler. Bu kampanyaya katılmanızı rica ediyorum. Bir kez daha buradan bütün yabancı düşmanlarına, Türkleri burada yabancı gibi gören insanlara seslenmek istiyoruz. Türkler artık bu topraklarnı asli ev sahipleridir. Geçici değildirler, kalıcıdırlar. Çifte vatandaşlık inşallah bir gün tanındığında çifte yürek de gerçek kimliğine kavuşacaktır. Gerek Avrupa’da gerek Almanya’da İslam ta asırlardan önce vardı, bugün de var olacak, yarın da var olacak. 

Geçen ay Makedonya’yı ziyaret etmiştim. Makedonya Türkçe Bayramı’na katıldım. Türkçe Bayramı Evlad-ı Fatiha’nın güzel dilimizi Balkanlarda yaşatmak için her yıl 22 Aralık’ta kutladıkları, kutladıkları bir bayramdır. Oradaki soydaşlarımızın bizden bir ricası oldu. Dediler ki, bize al bayrak gönderin. Ben de talimat verdim. Makedonya’da ne kadar hane varsa bayrak isteyen, onlara 3 emaneti götüreceksiniz dedim. Bir al bayrak, bir Kur’an-ı Azimuşşan, bir de Türkçe sözlük. Bu aslında bizim Avrupa’daki asli mevcudiyetimizin, var oluşumuzun bir göstergesidir. Nasıl Balkanlarda asırlarca var idiysek 50 yıldır Avrupa’da, Almanya’da sizler üzerinden sahip olduğumuz mevcudiyet varız. Biz her zaman ülkemizde bağrımıza basmaya hazırız. Ama isteriz ki Almanya’da eşit vatandaşlar olarak Almanya’daki temsil hakkınızı da kullanın, Almanya’da siyasi ve sosyal hayatta daha fazla etkili. Gurur duyduk verilen istatistiklerle. 400 bin kişinin çalıştığı 80 bin Türk işletmesi var. 40 Milyar avro ciro yapan 80 bin Türk işletmesi. 50 yıl önce bu bir rüyaydı, şimdi bu bir gerçek, sizin elinizle gerçek. Sizler bu anlamda Türkiye ve Almanya arasında köprü olduğunuz kadar burada da gerçek İslamın, barış dini İslamın, merhamet dini İslamın en iyi temsilcileri oldunuz, olacaksınız. Bu yönde çabalarınızda her zaman arkanızda hükümetinizi bulacaksınız. Libya’da zor durumda kalındığında 15 gün içinde 15 bine yakın vatandaşını ve başka ülkelerdeki 25 bin mağduru tahliye etmek kudretinde bir Türkiye Cumhuriyeti var. Herhangi bir vatandaşına dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir olumsuzluk olduğunda anında müdahale edebilecek bir Türkiye Cumhuriyeti var. Bütün kurumlarımızda, Dış İşleri Bakanlığımızda, Yurt Dış Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımızda, Yunus Emre Ensitü Merkezlerinde, Türk Hava Yollarıyle, bütün kurumlarımızla emrinizdeyiz. Siz ki gönlünüzdeki bu bayrak aşkını hiçbir zaman silmediniz, biz de her zaman sizin yanınızda olacağız. Artık eminim yurt dışında bunu hissediyorsunuz. Bu bayrak sadece sizin için değil, mazlum Filistinliler için, mazlum Somaliler için, Arakanlılar için de, Suriyeliler için  de özgürlüğün, insanlık onurunun bayrağıdır. 

Bombalar altında 2 yıl önce Gazze’ye gittiğimizde, bombalara rağmen sokağa çıkan Gazzeliler sizin gibi bizi al bayraklarla karşıladılar. Arakan’a gittiğimizde, al bayrağımızı götüdüğümüzde öpüp alınlarına koymuşlardır. İşte hiçbir vesayete bağlı olmayacak yeni Türkiye bu. Ekonomisiyle dünyaya örnek olan, G20 dönem başkanlığıyla dünya ekonomilerine yön veren yeni Türkiye bu. Bu yeni Türkiye, inşallah sizin de desteğiyle dünyanın küresel gücü olacak. Hiç kimse hızımızı kesemeycek, tarihten aldığımız güçle istikbale tam bir kararlılıkla hep beraber yürüyeceğiz. Bütün haklarınızı Almanya’da kullanmaktan geri durmayın. Bilin ki Türkiye ve Almanya arasındaki kadim dostluk bundan yükselerek devam edecektir. Bugün önemli bir adım daha attık. Sayın Merkel’le Türkiye ve Almanya arasında yüksek düzeyli işbirliği konseyi kurmaya karar verdik. İlki 2016 ocağında Ankara’da, iki başbakanın eş başkanlığında ve ilgili tüm bakanların katılımıyla gerçekleşecek. Bütün bu toplantılarda en temel gündem maddemiz Almanya’daki vatandaşlarımızın hak ve hukuku olacak. 

Nasıl bugün Paris’te teröre karşı ortak tavrı gösterirken, bütün dünyadan ve Almanya’dan da beklentimiz yabancı düşmanlığına ve ırkçılığa karşı aynı ortak tavrın gösterilmesidir. Onun için yarın Brandenburg meydanında yapılacak ırkçılığa karşı dayanışma toplantısına siz de al bayrağınızla katılın ve orada gösterin ki Müslümanlar hiçbir şekilde terörle özdeş gösterilemez. Bizim olduğumuz yerde sadece barış vardır, sadece dostluk vardır, sadece vicdan vardır. Barış siyasetini ülkemizde de, Avrupa’da da, dünyada da göstermeye devam edeceğiz. Gün gelecek dün Paris’te gördüğünüz o resim, Türkiye’nin de içinde olduğu o resim Brüksel’de de görünecek ve Türkiye bugün veya yarın, öyle veya böyle Avrupa Birliği tam üyesi olacak. O güne kadar sizin de burada Berlin’de, Almanya’da ve Avrupa’da Türkiye’nin bu mücadelesine katkıda bulunmanızı rica ediyorum. Aziz Berlinliler, değerli kardeşlerim bugün sizlerle burada bulunmaktan onur duyuyorum. Ama bu ilk gelişim son gelişim değil. Önümüzdeki aylarda, seçimlere kadar Almanya’nın birçok şehrinde sizlerle beraber olacağız. Şubat ayında Münih’te ve inşallah Köln ve Frankfurt başta olmak üzere birçok şehrinizde sizlerle bulaşacağız ve yeni Türkiye’nin hedeflerini konuşmaya devam edeceğiz. Tekrar size gönülden karşıladığınız, vakarla kucakladığınız için teşekkür ediyorum. Buradan bütün Almanya’ya, bütün Avrupa’ya Türkiye’den selamlar getiriyorum. Allah yar ve yardımcınız olsun. Allah birliğinizi, beraberliğinizi daim eylesin. Allah’a emanet olun. 

Devam edecek

Rüştü Kam

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.