EVET Mİ HAYIR MI

ABONE OL
18:09 - 01/10/2020 18:09
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

EVET Mİ HAYIR MI

Bahçeli Devlet; Fas’a kınayı ısmarlasın ve onu en kıymetli yerine yaksın artık!
Hak etti.

Rejim değişikliği, parlamenter sistemin ülkemizden tekmelenerek, yerine ucube bir başkanlık-reislik sisteminin getirilmesinin yolunu açtığı için fazlasıyla hak etti.

Bu vatan, bu halk Bahçeli Devlet’i unutmayacaktır.

Bizim Asrın Liderimiz de unutmaz onu, unuuuuutmaz, unutamaz!

Hele bir otursun saltanat tahtına, ona; „Dile benden ne dilersen!“ diyecek, ne isterse verecektir.

Bize de „Allah onun da sonunu hayra getirsin! Kırk satır mı, kırk katır mı?“ dememesi dileğinden başka bir şey kalmıyor bu durumda. (Bed)Dualarımız onunla olacaktır.
Başkanlık; dengeleyeci ve güçler ayrılığını ve denetleme mekanizmalarını öngörücü olacaksa ve halk da olur verecekse eğer; öyle pek de korkulacak bir sistem değildir aslında.

Bana; „Sen de mi istiyorsun başkanlığı?“ diye soranlara yanıtım tek ve son derece nettir:

H-A-Y-I-R!

Bunların getirmek istedikleri başkanlık sistemi falan değil ki!

Açıkça söyleyemeseler de, ya da kimilerinin açıkça söyledikleri gibi, saltanat ve hilâfet ateşiyle yanıp tutuştuklarını görmemek için ya kör ya da sersem olmak gerekir.

Getirmek istedikleri bu sistemde ülkenin geleceğinin parlak olduğunu söyleyebilir misiniz?

H-A-Y-I-R!

Şecaat arz ederken sirkatin söyleyen merd-i kıpti birinin başkanlığından H-A-Y-I-R gelir mi bu ülkeye? 15 yıldır yaptıkları bundan sonra yapacaklarını da açıkça göstermiyor mu?

Strateji yabancı bir sözcüktür ona,
asla düşünmeden verir kararlarını,
tükürür, yalar ardından (bakınız Irak Başbakanı ile ilgili tavrı, Essad’la yaşadıkları ve bize yaşattıkları, „Uçağın vurulması emrini ben verdim. “dedikten sonra Putin’in önünde el pençe divan durmalar, bu sorumsuzluğun ülkeye verdiği zararın çeşitliliği ve boyutu, daha sayayım mı?)

Tabii ki, arkasından büyük siyasi geri dönüşler,
IŞİD’e militan kazandırmalar ve bunların sınırlarımızı kalbura çevirmelerine yumulan gözler,
barış sözcüğünü savaş sözcüğüyle karıştırmalar,
hele şu kandırılmalar,
kandıranların işi darbe girşimine kadar vardırmaları,
bu kalkışmadan önceden haberdar edilmeye karşın, kanım ve inancım odur ki; bilinçli olarak, hiçbir önlem almayış,
bu kalkışmayı kullanarak ülkede, her alanda estirilen şiddet rüzgârları,
yaşın yanında, bilinçli ve planlı olarak, kuruları da yakmalar,
paralel yapıdan yararlanarak ordunun köküne kibrit suyu ekme siyaseti,
bunu yaparken paralel yapının savcı ve yargıçlarının gemi azıya almalarına göz yummak, altlarına çekilen zırhlı araçlar,
korku toplumu yaratmak,
işini yapan tüm gazetecileri susturmak, tutuklamak, ülkeyi terk etmek zorunda bırakmak,
hukuku guguk yapmak,
ülkeyi, karpuz gibi, ortadan ikiye bölmek,
bölücü terör örgütüyle aynı yatağa girmek,
sonra 180 derece dönüşle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, hanidiyse, taş üstünde taş bırakmamak,
İŞID gibi bir cinayet şebekesini ülkenin baş belası durumuna getirmek ve bu yüzden canlarını veren bizim insanlarımız,
eğitimden dindar ve kindar bir kuşak yetiştirmeyi anlamak ve amaca yönelik bir eğitim siyasetini uygulamak,
kalkınma ve ilerlemeden salt inşaatı anlamak ve tüm ülkeyi büyük bir inşaat alanına çevirmek.

Burada noktayı koyalım. Saymakla bitecek gibi değil yoksa.

Bizim Asrın Liderimiz ’in son derece başarısız bir siyasetçi olduğunu, altını çizerek, söyleyelim.

Sistemi değiştirirsek bu vatandaşı Cumhur Başkan yapacağız.

„Peki bu vatandaş neden Cumhur Başkan olmak istiyor? “diye sorarsanız yanıtım şudur:

„Kaçacak deliği yok! Sirkatten doğacak sonucu biliyor, çaldığı minareler hiçbir kılıfa girmiyorlar, kelleyi ve aile boyu kurtarmak için bir çare arıyor.

Onu da kendi planladığı gibi, Cumhur Başkan olarak başarabileceğine inancı tamdır.“

Evet mi?

Hayır mı?

Hasan Arslan

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.