EVET AMA YETMEZ! (1)

ABONE OL
11:26 - 23/10/2020 11:26
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Cumhuriyet Halk Partisi, Osmanlı Hanedanı tarafından sarayları karşılığı işgal güçlerine teslim edilmişken, işgale ve esarete karşı duran vatanseverlerin direniş simgesidir.

Hem gerçek Yerli hem de Ulusaldır. O dönemin adıyla Halk Fırkası’dır.

Halk Fırkası, 23 Nisan 1920’de Ankara’da Kuvayı-ı Milliyetçilerle kurulan Halk Meclisi’nin siyasi olgusudur.

Sarayını tahtını vatan topraklarına tercih eden Hanedan ve Damat Ferit avenesinin ihanetine karşı çıkan Şeyhülislam Haydarizade İbrahim Efendi Kuvayı Milliye aleyhine Fetvayı kabul etmeyerek istifa eder.

Damat Ferit ve Hanedan, onun yerine Dürrizade’yi şeyhülislam olarak atarlar.

Dürrizade, İngiliz-Fransız- İtalyan ve Yunan işgaline karşı direnen Anadolu hareketini ihanet sayarak onların katlini isteyen fetva yayınlar…

Mustafa Kemal önderliğindeki kurtuluş ve bağımsızlık savaşı bu fetvalara rağmen sürdürülür.

1919’da başlayan Anadolu direniş hareketi İnönü’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da, Afyon Ovasında verdiği onurlu savaşını 9 Eylül 1922 yılında İzmir’de ilk noktayı koyar.

Avrupa yakasında kalan yüzyılların mirası İstanbul ve Trakya için savaşın süreceğine dünyaya ilan eder.

11 Ekim 1922 tarihinde yapılan Mudanya Ateşkes Antlaşması ile İstanbul ve Trakya Anadolu güçlerine teslim edilmesi İngiliz-Fransız ve İtalya ve Türkiye tarafından kabul edildi.

Kurtuluştan sonra 9 Eylül 1923’te Halk Fırkası, Cumhuriyet Halk Partisi adını alarak Türkiye Devletinin Kurucu Partisi olarak tarihte onurlu yerini almıştır.

29 Ekim 1923’ te Cumhuriyetin ilanı ile devlet Türkiye Cumhuriyeti adını alarak sonsuza dek yaşayacak ve tarihte emperyalizme direnen ve onu ilk kez yenen ülke olarak tarihte yerini almıştır.

1928 yılında anayasadan ‘’Devletin dini İslam’dır’’ maddesi kaldırılarak Laik Devlet yapısı oluşturulmaya başladı.

Eşit bireylerden oluşan, kadın erkek eşitliği, bilimin gerçek yol gösterici olarak benimsenmesi, kurtuluşa karşı din istismarcıların gerici yuvaları medreseler, tarikat evleri, zaviyeler kapatılarak altı yüzyıllık Osmanlı devrinde erkeklerin binde yedisi, kadınların binde beşi okur yazar durumundayken, harf devrimi ile başlatılan eğitim seferberliği okuma yazma oranını kısa sürede yüzde altmışlara ulaştırmıştı. (*1)

1937 yılında Laiklik anayasaya girerek Atatürk Türkiye’sinin altı ilkesi tamamlanmıştı.

DP ile, işgalci emperyalistlerin baskısı ile Laiklik ilkesine karşı ihanet süreci başlatıldı. (2**)

Eğer Menderes, 1960 yılında seçimlere gitseydi CHP, iktidara gelecekti. Menderes bu korku ile 1950 de iktidarı kendisine teslim eden İsmet İnönü’yü bile meclisten attırınca 27 Mayıs İhtilali oldu.

27 Mayıs ihtilalinin en kötü yanı idamların bir azınlık tarafından oldu-bittiye getirilerek yapılmasıydı.

İktidarlar, anayasaya aykırı eylemler yaparlarsa yargılanmalılar, ama idam edilemezler.

Bu idamları gerçekleştirenler AKP iktidarına ortaklık edenlerin öncüleri olduğu yadsınılamaz.

Beyaz Sarayda kurdurulan AKP ile Bölükbaşı’nın partisini entrika ile ele geçiren MHP ortaklığı Osmanlı’nın işgal dönemini dayatarak tarihi tekerrür olarak kopyalamak istemektedirler.

Bir farkla ki; Damat Ferit’i örnek alan Recep Tayyip Erdoğan ve Dürrizade rolüne soyunan Ali Erbaş tarihi bir yanılgı içinde olduklarının pek farkında değiller.

Damat Ferit, Padişahın damadıydı, O dönemde diploması bile şaibeli bir Erdoğan sarayın çevresinden bile geçemezdi.

Ali Erbaş’ın taklit ettiği Dürrizade İngiliz himayesine sığınarak padişahı ile ülkeden kaçacak kadar küçülmüşlerdi.

Bütün ülkeler kurucularına saygı duyarken, Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığını yapan Ali Erbaş, Atatürk’e hakaret etme saygısızlığını gösterirken, Atatürk’ün önderliğinde gerçekleşen yasalar gereği onun makamına gelme fırsatı bulan Erdoğan, Ali Erbaş ile aynı görüşte olduğunu göstermektedir.

Laik Cumhuriyetten yana olan, kadın-erkek eşitliğini savunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nun yerine getirilen partili Görmez’i bile yeterli görmeyerek Atatürk ve laiklik karşıtı eski Fetullahçı Ali Erbaş’ı bilerek Diyanet işleri başkanlığına Erdoğan getirmiştir.

Hızını alamayarak Atatürk ve İsmet İnönü gibi vatan kurtaran önderlere ‘’iki ayyaş’’ diyecek kadar saygısızlığa ne Atatürk’ün partisi CHP yönetiminden ne de cumhuriyetin savcılarından gerekli duruş gösterilmemiştir.

CHP Yönetimi ve Kılıçdaroğlu AKP iktidarına karşı, onlara muhalefet eden İYİ Parti’yi Erdoğan’ın seçim dışı bırakma planına karşı doğru ve ilkeli bir kararla 15 Milletvekilini İYİ Partiye vererek onların seçimlere katılma hakkını sağladı.

Millet İttifakı ile Yerel Yönetimlerde nüfusun yüzde altmışını, ekonomide ülkenin yüzde yetmişini temsil eden Büyük Şehir Belediye Başkanlıklarını kazanmasına önemli katkıda bulundu.

Bu girişimler, aday tespitleri doğru ve yerindeydi.

Bu tavırlara ve kararlara ‘’EVET’’ diyoruz.

Ama genele baktığımızda ‘’YETMEZ’’ demek zorundayız.

Haftaya neden yetmezi yazacağız…

Yıldız AKALIN

 

 

 

(*1) Osmanlıdaki okuma-yazma bilenlerin çoğunluğunu gayri Müslümler oluşturuyorlardı.

(**2) Menderes, DP içinde karşı devrimlere karşı çıkanlara; ‘’Siz isterseniz hilafeti bile getirirsiniz’’ demişti

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.