Eve Dönüş I

ABONE OL
19:06 - 01/10/2020 19:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Berlin’e geldiğimde gri gökyüzü, durmadan yağan yağmur bizi karşıladı. Sonbahar’ın gelmesi ile yine kültürel, sosyal ve sanat etkinliklerinden başımızı alamıyacağız gibi görünüyor. Zira takvimim etkinliklerin notlarıyla dolmaya başladı.

Uluslararası diyalog dizisinin etkinliği olan “Vom Licht der Rose angesteckt” sergisini son günde görebildim. Sergiye ait diğer programları kaçırmıştık.
 
Ressam Kathleen Göbel gül resimlerini dikensiz çok güzel ve çok büyük kuşbaşı görünüşle yapmıştı. Her sabah kalkıp bugün açan gül var mı, diyerek bahçeye koştuğum yer ve zaman çok gerilerde, uzaklarda kalmıştı. Komşum boşuna suluyorsun, bu güller yazın açmaz, gelecek baharı bekliyeceksin diyordu. Bunlar yediveren gülleri geğilmiş, onlar her mevsimde açarmış.
 
iltergh-eve-dns-b.jpg”Zum Guten Hirten” kilisesinde yapılan “Gülün ışığından etkilendi” diye çevirebileceğimiz,bu sergi biraz teselli olabilir, Kilisedeki görevli bizi görünce çok sevindi, anlatacağı çok şey vardı. Biraz sonra bir konferans olduğunu söyledi. Herkese açık, kadınların perde, duvar çekilerek ayrılmadığı, karantina altına alınmadığı bir dua evi, imrenmemek elde değil.
Cumhuriyet Bayramı’nın 85. yılını biraz hüzünle kutladık. Başkonsolosumuz Ahmet Nazif Alpman ve ailesinin aynı zamanda veda gecesi olmasından karışık duygularla geçirdim o geceyi. Buna Türkiye’de yaşanan olumsuz şeyler eklenerek uyku kaçırmaya yetiyor.
Komşum bir emekli albay toplantıda söz alıp titreyerek, ayakta duramıyacak durumda adeta ağlıyarak Atatürk’e kötü dil uzatan başka bir komşumun cazalandırılmasını, dernekten çıkarılmasını istiyordu. Kutuplaşmalar ya siyah, ya beyaz demek zorunluğu, duygusal davranmalar siyah ile beyaz arasında kalan o güzelim iç açıcı renkleri görmeye engel oluyor.
Bavul yine hazırlandı, içimde bir ses yolda olmak istemiyorum, ya orada ya burada olmalıyım artık, yorgunum dostlar yorgunum derken, öteki ben cevap veriyordu. Kendini zorlama çok mutlu say kendini, çünkü sen siyah ile beyaz arasındaki bütün güzel rekleri görüyorsun. Senin gibiler gerekli, onlara görmeyi öğret, diyordu.
Yetişkin çocuklarımızı ve torunları evde bırakıp, son dikilen çiçeklerin yağmur yağmayınca torunumun sulayacağını bilerek yola çıkıyoruz. Sitede kalan komşular çocuklarımızın daha iki hafta kalmasından çok memnun. Zira her kapanan kapı kalan komşulara hüzün veriyor.
İlk konaklama yerimiz Ayvacık Öğretmen Evi. Çok memnun kalıyoruz, yolculukta gereken herşey var. Tek olmayan şey Cumhuriyet Gazetesi idi. Eski gazeteleri karıştırıyorum, onlar eski diyor görevli. Amacımı anlamıyor … Didim’de Cumhuriyet Gazetesi okurları zor gazete buluyor, daha dağıtımda kısıntı yapılıyor.
En çok kapkaççınının olduğu şehrin Çanakkale olduğunu okumuştum. Çok şükür böyle bir olay yaşamadan Eceabat’a ulaşıyoruz.
Feribot tam zamanında kalkıyor, eşime bakıyorum, gayet memnun. Yalnız almanlar değil dakik olan, Gestaş Rota dergisini çok beğeniyoruz. Deniz ulaşımında pozitif bir gelişme var. 
 
 iltergh-eve-dns-a.jpg
İkinci konaklama otelimize ulaşıyoruz. Otelde beni duygulandıran bir sürpriz bekliyordu. Keşan Önder Yerli Gazetesi’nde Keşan’ı neden sevdiğimi, isteyerek geldiğimi anlatan bir hikâye yazmıştım. Yazıyı çerçeveliyerek otelde duvara asmışlar, büyüterek masanın üzerine koymuşlar. Bana onur konuğu muamelesi yaptılar.
Abartmadan yazmıştım, dışardan gelen birinin gözleri ile gerçekleri anlatıp, farkına varmalarını sağlamaktı amacım.
Eğitimde yaptığım deneyimi uygulamak istemiştim. Başarısız öğrencilerimi cezalandırıp, eleştirme yerine, iyi öğrencilerimi, överek, ödüllendirerek daha çok iyiye güzele ulaşacağımıza inanıyordum.
Yazımda şöyle devam etmiştim:
“Keşan’da en çok sevdiğim şey, Atatürk ilkelerinin göze çarpmasıdır. Kadınlar günlük hayatta yer alıyorlar, dernek başkanı oluyorlar. Ürek Otel’inde resepsiyonda kadın görünce çok sevindim.
Berlin’den yola çıkıp Türkiye sınırına kadar bütün Batı Avrupa ülkelerinde kadın erkek restoranlarda, otellerde, benzin istasyonlarında gece geç saatlerde bile birlikte çalışıyorlar.
Türkiye’ye girince adeta erkek dünyasına girmiş oluyorsunuz. Kızlarımız dünya güzeli seçiliyorlar, onları neden saklıyoruz, diye düşünüyorum …”
Bu satırlarımı tüm turizmde çalışanlar ve Turizm Bakanımızın da okuyup, değerlendirmelerini çok arzu ediyorum.
Aynı yazımda bahsettiğim, Keşan’ı bize sevdiren can dost Üzeyir ailesinden Keşan’dan ayrılmak hayli zor oldu. El işi yün çorap hediyeleri ile Batı Avrupa soğuğuna karşı hazırlanmıştık.
Gelecek yazımda Eve Dönüş’e Bulgaristan’dan devam edeceğim.
Geçmiş Cumhuriyet Bayramınız Kutlu olsun.
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen
 
 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.