EŞKİYA MECLİSE HÜKMEDERSE

ABONE OL
18:52 - 01/10/2020 18:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye’de olanlara bazen akıl erdirmek olanaklı değil.
Dünyanın en ilginç ülkesi olma yarışında hiçbir ülke Türkiye’ye rakip olamaz.
Her gün olağan dışı olaylara yetişmek olanaklı değil.
Aziz Nesin, bu kadar öyküyü nasıl yazdığını düşünür, çıkar yol bulamazdım.

Yaşananlara, olanlara tanık olunca işinin zor olmadığı sonucuna vardım.
Kenan Evren Picasso’nun resimlerine bakıp bakıp:
”Bu adam nasıl meşhur olmuş yahu?” Diye gazetecilere dert yanmış. ”Fırçayla bir o tarafa, bir bu tarafa çizgiler çekmiş, resim diye yutturmuş.”
Sonra koltuğunda kaykılmış, elini masaya vurup: ”Yarından tezi yok resim yapacağım netekim.”
Gazeteci kimlikli dalkavuklar el çırpıp; ”Hem de alasını yaparsınız paşam” diye gerdan kırınca adam kendini resme verdi.
Sergiler açarak Picasso’nun pabucunu dama attı.
Demirel şehrin birinde nutuk atarken buyurdu: ”Kalkınan ülkelerde planın yeri yoktur.” Deyince kalabalık yeri göğü inletti. Aynı Demirel başka bir şehirde: ”Planı bu ülkeye biz getirdik.” Dedi, halk yine çılgınca alkışladı.
Nakşî tarikatının el üstünde tuttuğu Turgut Özal’a her şeyin ateş pahası olduğu bir devirde: ”Ev kirasına denk gelen maaşıyla memur nasıl geçinir?” Diye sorulunca:
”Benim memurum işini bilir! Diye o erdem dolu ünlü sözünü söylemişti!
”Ben zenginleri severim.” Diye dünya görüşünü açıklardı ama en çok oyu yoksullardan alırdı.
” Demiryolu komünist Moskof işidir.” Deyince Iğdırlı Kamil ”Bu Almanya’da komonistmiş abi!” Diye şaşıp kalıvermişti.
Son dönemlerde 28 Şubat dönemine intikam çığlıklarıyla saldıran Siyasal İslam’ın tekmili birden imamı ve müritleri 12 Eylül darbesine, Kenan Evren’e davalar açtıklarına bakmayın. O dönem için Fetullah Gülen: ”Kenan Evren zorunlu din dersini getirdiği için cennetliktir.” Demişti.
Tayyip Erdoğan laiklik konusunda ne diyordu: ”Hem Müslüman hem Laik olunmaz! Ya Müslüman olacaksın ya da Laik.”
”Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir diyorlar. Külliyen yalan. Hâkimiyet kayıtsız şartsı Allah’ındır.”
”Demokrasi amaç mı olacak, yoksa araç mı? Tartışılacak konu bu. Demokrasi bize göre asla amaç olamaz. Demokrasi bizim için sadece araçtır!”
Şimdiki Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in bakanlığa getirilmesi rastlantı değildir. Kendisi Erdoğan’ın daha İstanbul Belediye Başkanı döneminde baş danışmanı idi.
Profesörlük tezinin aşırma (çalıntı) olduğu kanıtlanınca YÖK tarafından unvanı alındı. 2008 yılında mahkeme kararıyla aşırma yaptığı kesinleşti. Buna rağmen AKP döneminde Başbakanlık müsteşarlığına, daha sonra bakan yapılarak bugünlerde yaşama geçirilmek istenen Amerikan İslam’ının Türkiye’deki kilit adamlarından biri olduğu o dönemlerdeki yazılarından ortaya çıkmaktadır:
”Türkiye Cumhuriyeti’nin ortaya koyduğu laiklik, cumhuriyetçilik gibi temel ilkelerin yerini daha adem-i merkezi, daha Müslüman bir yapıya devretmesi zorunludur. İslam dünyasında bir enerji birikmiştir bunun önünde durulamaz. Türkiye bu yenidünya düzeni karşısında duramayacaktır.” Bu gün ortaya konan budur.
Kanal kanal dolaşıp, İmam Hatip Okullarının orta kısmının açılacağını savunurken, kız çocuklarının okumasının önünün kesileceği, küçücük çocukların kuran kurslarına yönlendirileceği gözlerden kaçırılmak istenmektedir.
Milli Eğitim Komisyonlarında boy gösteren çiçeği burnunda milletvekili Hakan Şükür artık gündemden eksik olmuyor. Hakan Şükür sadece futbolda değil, Gülen Tarikatının da milli mürididir.
Seçilmiş milletvekillerinin tutukluluğunun devamı üzerindeki soruya:
”Ben bilmem, büyüklerim bilir.” Yanıtı gündem yaratmıştı.
Sonra LİG TV’de aylık 150 Bin Avroya sunuculuk yapmasıyla ülkede tartışma yarattı.
CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce: Ben fizik öğretmeni olarak para almadan Ankara’da bir okulda ders vereyim istedim, Meclis Başkanlığı izin vermedi. Diyerek bu ayrıcalığa karşı çıktı.
Meclis başkanı etik açısından Hakan Şükür’ün para karşılığı yorumculuk yapmasını doğru bulmadığını söyleyince Hakan Şükür:
” Ben Beyefendi’den izin aldım. Gerisi beni ilgilendirmiyor.” Demez mi?
İzinli olduğu günlerde LİG TV de para karşılığı programa çıktı
Komisyon çalışmalarında başkanlık odasında maç izlediği ortaya çıktı.
TBMM’de komisyon toplantısına girmemesi gereken danışmanı (fedaisini) getirdi.
Fedai CHP milletvekilini yumrukladı.
Bugün mecliste çoğunluğun zorbalığı gündemi belirledi.
Türkiye’yi ABD’nin belirlediği yenidünya düzenine engel gördükleri CHP’yi bertaraf etmeye başladılar.
Milli Eğitim Komisyonunda İktidarca konuşmalarını yasakladığı CHP milletvekillerine önceden planlandığı gibi sandalyeler ve yumruklarla saldırarak meclis tarihine bu günü bir utanç günü olarak geçirdi.
İsmet Paşa’nın DP döneminde ”Eşkıyanın bu gece ne yapacağı bilinmez!” demişti.
Bugün o söze CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce ekledi:
”Eşkıya Meclisi ele geçirdi!”
Daha başka ne denir?
Medya’da nasıl yansıyacak?
Onu da ben söyleyeyim:
AKP’nin zaferi!
Milli Eğitim yasası komisyonda kabul edildi!

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.