ENTERASAN BİR PROFİL

ABONE OL
19:03 - 01/10/2020 19:03
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Yazımın başlığını Avrupa’da da izlenilebilen Türkçe televizyon kanallarından birinde izlediğim bir magazin yayınından aldım.

Başlıkta geçen enterasan yabancı bir sözcüktür. Türkçe’deki karşılığı ilginçtir bu sözcüğün. Profil de yabancı bir dilden alınmadır. Türkçe sözlükteki karşılığı -lütfen dikkat- yandan görünüş olarak verilmiş. Sunucu hanım; “Şimdi size enterasan bir profil göstereceğim.” dedikten sonra yaşlı bir kızıledrilinin yandan çekilmiş bir resmi geldi ekrana. Ama; ben, sizin de fark ettiğinizi umduğum, bu iki yabancı sözcük üzerine yazmak gereği duydum.

Türkçe’si olan bir sözcüğün terine yabancı dilden alınan bir sözcüğü kullanmak oldum olası rahatsız eder beni. Yapmamaya özen gösteririm, özen gösterilsin isterim. Bu, benim dilimize olan saygımdandır. Neden ilginç varken enterasan, neden yandan görüntü varken profil? Öyle olunca daha mı anlaşılır oluyor?

Son gönlerin tartışma tamlaması, çizgisi son derece belirgin olan bir gazetemizin, 30 yıldır, milli takım yerine kullandığı, ulusal takım tamlamasıdır. Milli yerine ulusal sözcüğünün kullanılmasına karşı çıkan bir dönek, Türk Dil Kurumu’nun dilimizin yabancı sözcüklerden arındırılması konusunda yaptıklarını “TDK’nın zırvaları” olarak da değerlendirecek denli basitleşti. Bu değerlendirmemi kabalık olarak algılamayın lütfen!

60 yıllarda lisede öğrenciydim. TDK; dilimizin arınması konusunda, yabancı sözcükler yerine Türkçe olanlarının kullanılmaları konusunda, dünya durdukça saygınlığını koruyacak olan, çalışmalarını tüm ülkede tanıtmak amaçlı toplantılar düzenliyordu. O toplantılardan birini ilçem Ceyhan’da da düzenledi. Toplantı, hiç unutmuyorum, bir sinemanın hınca hınç dolu salonunda gerçekleşmişti.

Konuşmacı; yapılanlara karşı olanların, yapılanlarını baltalamak amacıyla uydurdukları kimi sözcükleri, TDK’nın türettiği savıyla ortaya attıklarından söz ederek o sözcüklerden örnekler vermişti. Örneğin; güya, TDK, hostes yerine gökgötürgende konuksal avrat, istiklal marşı yerine ulusal düttürü sözcük ya da tamlamalarını türetmişti. O gün bu devrimci grişime böyle karşı çıkanlarla bugün ulusal sözcüğüne milli sözcüğüyle karşı çıkan kafalar arasında bir ayrım var mı sizce?

Bakın, size o kafanın bu konuda yazdığı son yazısından iki tümce alıyorum:

“Kaldı ki “milli” kelimesinin “ulusal” dönüşmesi dahi “zaptiyelik” sonucu değil mi? Sözcük dilin doğal evriminden doğmadı.”

Altlarını çizdiğim sözcüklere dikkat edin lütfen! İlk tümcesinde kelimeyi kullanan bu dönek, ikinci tümcesine zırvaladığını savunduğu TDK’nın dililmize kazandırdığı sözcüğü kullanırken utanmıyor. Dönüşmek, sonuç, evrim sözcüklerini kim kazandırdı dilimize? Sen mi, senin gibi aydınlık düşmanları mı?

İşi o denli ileri götürdün ki; genelyayın yönetmenin, koruyucun dizginini (tasmanı demiş olmamak için) çekmek zorunda kaldı.

Senin de konuştuğun yabancı dilin sahipleri dillerinde yabancı sözcük kullanımını yasayla yasaklıyorlar a şaşkın, ondan da mı habersizsin?

Benim konuştuğum yabancı dilin sahipleri, yazılarında ve konuşmalarında yabancı sözcük kullananlara “Ukala!” diyorlar.

Şimdi bu yazıyı okuyanlara soruyorum: Kıymet hükümleri mi dersiniz, değer yargıları mı? Hangisi daha analşılır sizce?

Somut önerim şudur: Türkçe’si varsa yabancısını ne yazarken ne de konuşurken kullanın!

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.