ENDÜLÜS’TE RAKS II

ABONE OL
18:52 - 01/10/2020 18:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Bu başlığı Yahya Kemal Beyatlı’nın şiirinden almıştım,

arşivde şiirin tamamını birinci bölümde okuyabilirsiniz.
Janset Bilgin ve arkadaşlarının müzikli Flamenko dans gösterisi o günden bugüne tek kelimeyle mükemmel olmuş. Annesi babası konuklara organizeye candan yardım ediyor, ilgi gösteriyorlardı.
Çok küçük yaşta bale ile başlıyor, daha sonra step jazz dansları öğreniyor. Okulda dersleri etkilenmesin diye ara veriyor. Flamenko’ya tekrar başladığında yeteneğini gören Centro Flemenco Cultural’ın sahibi Manuel Morena’nın daveti hemen gerçekleşmedi. Nihayet tahsilini bitirdikten sonra İspanya’da dansın anavatanında ilerletti. Annesiyle arada konuşurken çok küçük yaşta bale öğrenimi aldığını duyunca şu hikâyeyi düşünmemeye çalıştım. Bu satırları yazarken hatırlamamda ise bir sakınca yok.
 
Halk ozanı Nesimi Çimen, Anadolu’nun bağrından kopar, yolu Paris’e düşer. Yalnız, karnı aç, kalacak yeri yok. Bakar ki sokakta müzik yaparak, çalgı çalarak para kazanıyorlar.
O da curasını eline alır, yanık yanık söylemeye başlar:
”Aç kulaklarını dinle sözümü, yalan söz gerçeğe tuzak değil,
insan hakkını hak bilen kişi, özünde nur doğar, yalan ateşi
kâmili taşlamak cahilin işi, cahilden kötülük hiç uzak değil
…”
Tesadüfen orada bulunan ressam Abidin Dino onu alır evine götürür, karnını doyurur, yatacak yer verir.
Abidin Dino’ya bana yarın alışverişte yardım edin, deyince, sen hiç masraf etme, biz her ihtiyacını karşılarız. Bir iş bulana kadar bizde kal, der. Ben oğluma bale ayakkabısı alacağım diyerek onu şaşırtır.
Karnı açken bale ayakkabısı aldığı oğlu Mazlum Çimen, İstanbul Opera ve Bale yüksekokulunu bitirir. Okul masrafını Can Yücel vermiştir. Oğlu ünlü müzikal tiyatro oyuncusu olmuştur.
Babası gösteriyi nasıl bulduğumu sordu. Ben de muhteşem, artık profesyonel olmuş Janset, ama beni ailesinin desteği, sizin gibi anne babası olduğu daha çok mutlu ediyor, diye cevap verdim.
İspanya olarak bilinen Flamenko Endülüs bölgesi kültürüne ait. Dansın hakkını veriyor acısını, hüznünü, isyanını, sevincini kıvrak vücuduna hâkimiyeti ile müthiş anlatıyordu sahnede.
Bu dans bir yaşam tarzı diyordu adeta. Elinde yelpazesi ile ayı, sonra güneşin doğuşunu anlatırken salonda sanki nefesler tutulmuştu.
Dans eden Javier Malaguilla ile bir hikâye canlandırdılar. Erkek kadına beğenilmek için hayli ter döktü. İspanyolca anlayanlar gülüyorlardı arada bir. Dans bitince ole, bravo sesleriyle salon çınlıyordu.
Oryantal dansta, Flamenko elementleri ile birleşen şahane bölümde seyirciler el çırparak ritim ve tempo tutuyordu.
Önde altın kadehlerini koyacakları küçük masaları olanlara arkada masası olmayanlar biraz imrendi. Ama her rengi istemez gönlümüz aldadır, gözler saçındaki meftun eden gülde kaldı. İşte bir başka olan Gençlik Bayramı.
José Ramirez hem şarkı söyledi, hem de perkussion çaldı. Yanlış anlamadıysam eşiydi. Bir de onbeş yaşında kızları var. Annesi söylemeseydi özel hayatı sormazdım. Şarkı sözlerini anlamasam da tahmin edebiliyordum. Zira bu dans 14. yüzyılda çingene, Arap, Yahudi, dışlanmış Hristiyanlar kısaca en aşağıdakilerin problem, acı ıstırap, isyanlarını müzik eşliğinde anlatıyor. Sert figürlerde isyanı, haksızlığa karşı koymayı dans ve müzikle ifade etmişler. Bu sınıf yıllarca zulüm gören, yoksulluk çeken insanlardan oluşmuş. Tarımda veya madende orta sınıfın yapmak istemediği kirli ve zor işlerde çalışmışlar. Flamenko sert duruşu, hüzünlü ifadeleri, şarkılarla anlatarak acıları ve sevinçleri paylaşıyor.
iltergh-04-06-a.jpg
 
José, o akşam izleyicilerin yüreklerini iyice ısıttı:
”Ah ne büyük mutluluklar içindeyim,
hep sen varsın ya hayatımda
Minnetdarım günü gününe, bana verdiğin sıcaklıkla,
hep yanımdasın ya
Ah ne korkum kaldı, ne de bir dert,
gelip kurtarı verdin sen hepsinden
Ne uzaklara git, ne ayrıl yanımdan,
olalım birlikte hep sen ve ben
Ey güçlülerin güçlüsüsün sen,
bulunamaz bir yerde sana benzeyen
Cennetteyim seninle birlikte,
verdiğin kuvvet çok değerli bir hediyen
Enerjin her zaman sonsuzdur ve
bana güç verir hayatımın her anında
Rabbim şükrederek açarım ellerimi sana,
duy beni Allah’ım bir daha:
Hiç bitmesin güneşin doğuşları asla ve
asla göstereyim sana sevgimi defalarca.”
 iltergh-04-06-b.jpgİyi bir dans sanatçısı olarak yalnız koreografisini kendisine göre yapmamış. Gitarda Zamna Urista Rojas ve Ulrich El Rizos, Bass-Laud Humborto Lincoln, saksafon Vladimir Karparov, perkussiyonda José Ramirez ve Javiar Malaguilla’nin hep beraber çaldıkları melodiyi dinleyerek, şarkının sözlerine kulak vererek oluşturulmuş. Moderatörlüğünü dört dilde kendisi yaptı. İşte umutlarımızı besleyen gençliğe çok güzel bir örnek çok yönlü, çok dilli.
Sevgili Janset, arkadaşlarına ve sana başarılar diliyorum. Böyle devam ederseniz projelerini uygulaya bileyeceksin. Dans ederken tüm akıcı ahenkli hareketinle, göz kamaştırıcı rengârenk kostümlerle büyükleri mutluluğunla mutlu etmeye devam edeceksiniz. Bu enerjinle açtığın dans stüdyosunda mutlaka başaracaksın, küçüklere örnek olup, yetiştireceksin.
Güneş doğudan doğmaya, ışığıyla ısısıyla bizi kendine mıknatıs gibi çekmeye devam edecek.
Hoşça kalın, ama asla sanatsız kalmayın!
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.