EN ÇOK MİKROP NELERDE VAR?

ABONE OL
19:01 - 01/10/2020 19:01
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Günlük hayatımızda şaka yolla veya tepki amaçlı karşıdakine yönelttiğimiz tanımlamalardan biri de mikrop sözcüğüdür.

Çevremizde, toplumda uluslararası arenada var olan mikrop diye tanımladığımız insanları bir tarafa bırakabilir miyiz? Çok zor.

İşyerinde, mahallemizde, Tv ekranlarında tepki duyduğumuz insana ilk sözümüz mikrop sözcüğüdür.

Öylesine ki, aldığımız besinde veya yediğimiz yemekte, ya da buzdolabında beklettiğimiz gıdalarda olan veya olabilecek mikropları çoğu kez ardı ederiz. Ve bana bir şey olmaz der geçeriz.

Kirli giyside veya ev eşyalarında var olan mikroplara da çoğu kez önem vermeyiz.
Çiçeklerimizi de bahçemizde tarlamızda var olan bitki ve sebzelere musallat olan parazitleri de genellikle mikropla ifade eder gerekli tedbirler alırız.

Ama gerek insan gerek diğer canlılarda gerekse bitkilerde var olan birçok hastalıkların nedeni olan mikroplar konusunda yeteri bilgi sahibi miyiz?

Bakın; Tifo, hepatit A, dizanteri, çeşitli ishaller, grip, parazitsel hastalıklar, şarbon ve hatta tüberküloz gibi hastalıklar iç içe yaşamaktayız…. Tüm bu hastalıkların günlük hayatımızda pek çok kez temas ettiğimiz kâğıt ve metal paralardan kaynaklanabileceğini biliyor muydunuz?

Yaşamsal ihtiyaçlarımızı karşılamak için kullandığımız paralar, hijyen kurallarına dikkat edilmediğinde ve dikkatli kullanılmadığında yaşamımızı tehdit eder hale gelebiliyor. Günlük hayatımızın vazgeçilmez parçası olan paralardan mikropların nasıl bulaştığını ve bu mikroplardan nasıl korunması gerektiğini uzmanlar açıklıyor.

Nedir bunlar;
Eşyalarımız gibi temiz tutulmalı
Hayatımızın vazgeçilmezleri arasında yer alan kağıt ve bozuk paralar, dışkı yoluyla çıkıp ağız yoluyla bulaşabilen bütün mikropları barındırmaktadır. Bu nedenle paralar sadece maddi varlık olarak görülmemeli, günlük kullanılan eşyalar gibi temiz tutulması gereken nesneler olarak görülmelidir. Kağıt ve bozuk paralar, elden ele dolaştığı için dışkı yoluyla çıkıp ağız yoluyla bulaşabilen bütün mikropları barındırmaktadır, bu da tifo, hepatit A, dizanteri, çeşitli ishaller, grip, parazitsel hastalıklar, şarbon ve hatta tüberküloz gibi hastalıkların yayılmasına yol açmaktadır.

Nasıl önlem alınmalı?
Paranın üzerindeki mikroplar el temasıyla kişiden kişiye çok kolay bulaşabilir. Bunu engellemek için paraları cüzdana koyup teması kesmek önlemlerden birisidir. Üstelik cüzdan kullanımı, paraların deforme olmaması için de önemli bir noktadır. Paralar aracılığıyla mikropların yayılmasını önlemek için paraların yiyecek ve içeceklerle temasının mutlaka engellenmesi gerekmektedir.

Gıda maddesi satan kişiler önce ürünlere, daha sonra da paraya dokunmaktadır. Bu da beraberinde çeşitli tehlikeleri getirmektedir. Örneğin; kasaplar et kesmekte daha sonra da müşterilerinden parasını almaktadır. Bu durumda, hayvan ürünlerinden kasapların ellerine ve daha sonra paraya şarbon bulaşma riski çok yüksektir. Mikropların solunum yoluyla alınması durumunda insanlarda bağırsak şarbonuna yol açma riskleri bulunmaktadır. Bağırsak şarbonunun ise yüzde 90 öldürücü bir hastalık olduğu asla gözardı edilmemelidir.

Sayarken parmak ıslatılmamalı
Paralardan mikrop kapmamak için para sayma konusuna da son derece dikkat edilmelidir. Para sayarken parmaklar tükürükle ıslatılmamalı, pul ve zarf gibi maddeler tükürükle yapıştırılmamalıdır. Para ile temas eden eller ise mutlaka yıkanmalıdır. B:u arada çocukların paraları ağızlarına götürme alışkanlığının da mutlaka engellenmesi gerekmektedir. Çocuklar iyi bir hijyen eğitiminden geçirilmeli ve özellikle paraları kirli kabul edip, kullandıktan sonra el temizliği yapmayı öğrenmeleri sağlanmalıdır.

Obsesyon yani takıntı, çok korkulan konularda ortaya çıkan ve bastırıldıkça yoğunlaşan, psikolojik bir sorun. İnsanlık ayıbı mikroplarkla iç içe yaşamada kendimiz dışındkailere yüklenmenin sebebi de ‘takıntı’ olsa gerek!

‘Ölen öldü kalan sağlar bizimdir’ boş vermişliğiyle yaşanılan ülkemizde, ‘Kol kırılır yen içinde kalır’ öğretisinin pısırıklığıyla susuluyor. Başkası obsesyonu’yla suçlama yapanlar da, toplumdaki yaralara tuz basmaktan başka bir işe yaramıyor!

Günün Sözü: Beden sağlığına ve ruh sağlığına, kişilikli gelişimin için öncelik ver.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.