0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Adı Selman, soyadı Öğüt’müş. Hayranı olduğu Suudilerin Mekke’sinde dünyaya açmış gözlerini. Bu nedenle ilk Arapları görmüş ve kim bilir, belki de Türkçeden önce Arapça öğrenmiş.

Üniversite bitirmiş. Avrupa Birliği’nin Erasmus bursuyla Almanya’da da boy göstermiş bir ara.

Bonn’da yaz okulunda tam burslu olarak da dirsek çürütmüş.

Birden şu anekdotu anımsadım.

Hani; babanın biri oğluna „Sen adam olmazsın! “dermiş her fırsatta. Sonunda büyükbaş bir adam olmuş oğul ve babasını makama getirtmiş.

Ona; „Sen, bana her fırsatta adam olamayacağımı söyledin. Bak! Hem de çok büyük bir adam oldum. “demiş.

Babanın yanıtı bu Öğüt denen nanköre cuk oturuyor.

„Ben; sana büyükbaş olamazsın demedim. Adam olamazsın dedim. “ demiş baba büyükbaş oğluna.

Bu Öğüt de tam bir büyükbaş…

Bir şeyler olmuş da adam olamamış.

Türk televizyon kanallarından birinde Atatürk’e ve Kemalistlere dil uzatmaya kalkmış.

Kemalist bir gazeteci o diki koparmış ve uygun bir yerine sokmuş bu büyükbaşın.

Amma etmiş!

Bu nankör; Kemalistlerin kurduğu tüm olanaklardan yararlanmış ve üniversitelerde görevler almış.

Şimdilerde kindar ve dindar kuşağın yetişmesine katkılarda bulunuyor.

Büyük olasılıkla oralardan da nemalanıyor.

Kemalistlerin, ezanı Türkçe okutarak Müslümanlara eziyet ettikleri herzesini yumurtlamış.

Kısa bir dönemdi o. Kemalizm’in düşmanları yönetimi ellerine geçirince ilk işleri ezanın Türkçe okunmasını yasaklamak pldu.

Ezanın da ibadetin de dili Arapça.

Türkiye’de, dili Türkçe olan bir ülkede ezanın ve ibadetin dilinin insanlara Arapça olarak dayatılmasıdır eziyet.

İçine düşürüldüğümüz orta çağ karanlığının nedeni çağdaş bir dünya görüşü olan Kemalist çizgiden çıkartılmamızdır.

1950’den bu yana, bu ülkeyi Kemalizm karşıtları yönettiler, yönetiyorlar.

Bu zihniyetin yönetiminde her alanda nal topladı, topluyor ülke.

Dünyanın her alanda başarılı olan ülkeleriyle aramızda sıra dağlar var.

Bu nede durum, Kurtarıcı ve Kurucu’ya karşıt olanların kifayetsizliği, hafleti, dalâleti ve hatta ihanetinin sonucudur.

„Düşman olanlar “dememiş olmak için „Karşıt olanlar “dedim.

Onlar; Kemalizm karşıtları, Ahmed Arif’in bir şiirinde dediği gibi, engerekler ve çıyanlardır.

Salt ekmeğimize ve aşımıza göz koymadılar. Geleceğimizi de kararttılar.

Uyguladıkları politika ne içeride ne dışarıda ne eğitimde ne ekonomide ne savunmada ne güvenlikte ne barınmada ne beslenmede ülkem insanının yararınadır bu Kemalizm karşıtlarının.

Ne çağı yakalayabiliriz bunların ellerinde ne de çağdaş dünyanın uygarlık düzeyini.

Tek çıkar yol; laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletine yeniden dönmektir.

Tek çıkar yol; bu kifayetsiz muktedirlerden kurtarmaktır yurdu ve yurdum insanını.