EKRAN TEHLİKESİ

ABONE OL
18:51 - 01/10/2020 18:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Yaşamımızda, çevremizde ekrandan daha tehlikeli olaylar, etkenler var. Savaşlar, terör, trafik kazaları, hastalıklar ve çevre kirliliği gibi saymakla bitmiyor. Sorunlar çözülmeyen problem olarak kalırsa ileride tehlike oluşturuyor.

Ülkeleri idare edenler, kitaplar yazıp gündemdeki olayları saptıranlar, ya dikkati başka tarafa veya kendi varlıklarını öne çıkarıp egolarını, çıkarlarını besliyorlar. Bu nedenle ileride tehlike olabilecek bir konuyu seçtim. Televizyon, internet ve diğer bilgisayar gereçlerin iyi yönleri saymakla bitirilemez. Doğru kullanılırsa çocuklar için okul, büyükler için üniversite anlamına gelir. Çocuğunuz bilgisayarı hediye olarak istiyorsa önce kız mı erkek mi, diye sormak gerekir. Oniki ondört yaşları arasında kız çocuğu ise evet, erkek çocuğa hayır demek gerekiyor.
Zira araştırma neticesine göre kız çocukları televizyon, bilgisayarı ev ödevlerini yapma, öğrenmek için kullanıyor. Erkek çocuklar ise şiddet öneren oyunlara yöneliyorlar.
Şiddetin toplumda çoğalmasını uzmanlar ekranın yanlış kullanılmasına bağlıyorlar.
Evde televizyon bulundurmamak bir çözüm olmuyor. Çocuk ya arkadaşına gidiyor veya büyük anne babaya giderek izliyor.
O zaman daha sakıncalı gizli bir ortama giriyor. Anne baba kontrolü tamamen elden çıkarıyor.
Öğretici yayınları izleyen öğrencilerin genel bilgisi artıyor. Uzun süre televizyon izleyen öğrenciler okulda dersini dikkatli dinleyemiyor.
Okulöncesi çocuklarda günde yirmi dakika, hafta sonu yarım saat, okul çocuklarında haftada bir iki saat normal sayılırken üniversite öğrencileri ve yetişkinler için en fazla üç saat normal sayılıyor.
Sınırı aşan çocukların başarısı düşüyor, hatta davranış bozukluğu başlıyor.
Fazla ekranda zamanını geçirenlerin günlük hayatta çözmekte mutlaka bir veya birkaç sorunu var. Öğrenci açık kalan bilgisi için gereken ilâve ders desteği almamış olabilir. Bu durumda açıklık gittikçe büyüyor, ekran tutku haline geliyor kaçış olarak kullanılıyor. Bu durumda tıpkı alkolden, sigaradan kurtarma gibi, uzmanlardan terapi alması gerekiyor. Ki çocuğun ilerlemesini engelleyen bilinç altındaki psikolojik problemler ortaya çıkarılsın.
İnsan sosyal varlıktır, o halde her yaşta yaptığı, başardığı yeteneklerin tanınması, övülmeye ihtiyaç duyar. Hele bir çocuk sınıfında yok sayılıyorsa, hatta dışlanıyorsa sınıf veya okul değiştirilmesi kolaylaştırmalıdır.
 
Her gün okulda neler olduğunu, öğretmen ve sınıf arkadaşlarının davranışlarını, onu rahatsız eden her şeyi küçük, önemsiz demeden anlatmasını alışkanlık haline getirilmelidir. Böylece çıbanın başı büyümeden yok edilebilir.
Rehabilitasyon kliniklerinde ameliyattan çıkan hastalara fizik tedavisi uygularken ağrırsa bırakın diyorlar, yani başarı kendinle yarışmak, yapabildiğin kadar uygulanıyor. Okulda da öğrenciler birbirleriyle yarış halinde değil, kendi kendisi ile yarışmalıdır. Öğrenci dünden bugün daha iyi olmaya teşvik edilmelidir.
Bu satırları yazarken yanımdan geçen bir eğitmen, iki Almanya birleşirken çabuk olduğundan dolayı problemler bugünkü duruma geldi, dedi. Batı yalnız trafik lâmbasında giden yeşil adamla, televizyondan kum adamı aldı. Halbuki Doğu Almanya’da öğrenciler ve öğretmenler bütün gün okulda kalıyor, ders yapıyordu. Önce alınması gelen, biz Batıda bilmediğimiz kim bilir daha pozitif durumlar vardı.
Konumuza tekrar dönersek, ekran tutkusu olan çocuklar okulda başarısız oluyor. Dikkati dağınık olduğundan eline bir kitap alıp okumuyor, zaten okuması kötü oluyor.
Davranış bozukluğu yanında beyinde hücrelerin gelişmesi duraklıyor, hatta geriye gidiyor. Ekran tutkusu olan çocuklar hep evde televizyona yakın yerde kalmak istiyorlar. Arkadaşları ile oynama, sinema, tiyatro, müze veya gezintiye gitmek istemiyorlar. Konsantre olamadıkları için dinlemeyip, üstlerine düşen görevleri yerine getiremiyor, ödevlerini yapmıyorlar değil, yapamıyorlar. Fantezi yeteneği tamamen kayboluyor. Çok oturdukları, hareket etmedikleri için aşırı şişmanlıyor, onu takiben daha başka hastalıklara sebep oluyor.
Bu nedenle tehlike başlamadan önlem almalı, tehlike olmuşsa tek çare tedavi etmek, tutkulu alışkanlıktan vazgeçirmek için çok sabırlı davranmak gerekiyor.
Hoşça kalın!
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 
 
Bu konuda okuduğum kitap:
Manfred Spitzer, Vorsicht Bildschirm
Deutscher Taschenbuchbverlag, 2012
ISBN 978-3-423-34327-5

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.