EKMEK İÇİN

ABONE OL
18:23 - 01/10/2020 18:23
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

EKMEK İÇİN

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine iki hafta kala halen akılların karışık olması, toplumun içine sinmeyen birşeylerin olduğunun göstergesidir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, toplum tarafından tanınmakta, yaptığı yolsuzluklar bilinmekte ve despot kişiliğiyle korku salmaktadır. Yüksek Seçim Kurulu’nun ilginç kararı uyarınca, başbakanlıktan ayrılmadan, cumhurbaşkanlığına aday olan Tayyip Erdoğan, devletin olanaklarını kullanarak, ölçüsüz ve eşit olmayan bir yarışa girişmiştir.  

Yeni CHP Genel Başkanı’nın çatı adayı olan ve “tanıdıkça seveceksiniz” dediği Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ise tanındıkça oy yitireceği belli olmuştur. Adnan Menderes ve Turgut Özal’ın mezarlarını ziyaret ettiğinde söyledikleri özellikle CHP’ye oy verenleri hayrete düşürmüştür. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarını ‘diktatörlük’ olarak adlandıran çatı aday, Menderes sayesinde diktatörlükten kurtulduğumuzu söylemiştir. CHP’nin tek parti yönetimini “mutlakiyet” olarak nitelemiş ve cumhuriyeti de “eli sopalı” olarak tanımlamıştır. Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük liderlerden birisi olduğunu söylediği Turgut Özal’ın, başbakanlığı dönemindeki hırsızlıktan, ahlaksızlıktan  ve laik düzene karşı yapılanlardan ya haberi yoktur ya da onay vermektedir.

Daha önce de Tayyip Erdoğan için “başbakanın başbakanlığını beğeniyorum. Güzel projelerini sürdürmesini istiyorum” sözlerini söyleyen çatı aday, laik düzene karşı yapılan projeleri beğendiğini açıklamakta sakınca görmemektedir. Din tüccarı Fethullah Gülen’e saygı duyduğunu söyleyen ve basın toplantısına besmele ile başlayan çatı adayın, ılımlı İslam projesi için uygun olduğu görülmektedir.

Yeni CHP Genel Başkanı 24 Temmuz 2014 tarihinde Trabzon’un Vakfıkebir ilçesinde yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Ortadoğu bataklığında Müslüman, Müslüman kanı döküyor. O bataklığı kurutmak istiyorsak, Ekmeleddin beye ihtiyacımız var.” On iki yıldır İslam Konferansı Örgütü’nün genel sekreteri olarak, Müslüman’ların birbirini öldürmesini önleyemeyen biri, Türkiye Cumhurbaşkanı olunca mı önleyecek? Bu kadar desteksiz bir atışı ancak yeni CHP genel başkanı yapabilir; çaresizlik insana neler söyletebilmektedir..

Yıllarca Ergenekon, Balyoz gibi operasyonlarla ulusalcılara ve Atatürkçülere zulüm yapılmasına, sahte kanıt üretilmesine, haksız tutuklanmalara sessiz kalan çatı aday, bu yapılanlar hakkında hiçbir görüş bildirmemiştir. Ancak bunları yapan polislerden bazılarına yasadışı dinleme, suç uydurma, sahte belge düzenleme ve sahte kanıt üretme gerekçeleriyle şimdilik hesap sorulurken çatı aday, operasyonu kınayan bir açıklama yaparak, şunları söyledi; “suç uyduruyorlar. Kanun kitaplarında tarifi olmayan suçlarla suçlanıyorlar. Bugüne kadar hiçbir makam bunlarla ilgili bir delil ortaya koymadı.”

Birgün gazetesine verdiği röportajda, PKK terör örgütünün başının özgürlüğünü sağlayacak yasanın gelmesi durumunda “toplumda mutabakat olan herşeyi cumhurbaşkanı da kabul etmek durumundadır” diyerek yanıtlayan çatı aday, Diyarbakır’da yaptığı basın açıklamasında PKK terör örgütünün eylemlerine ‘terör’ diyememiş, Kürtçe eğitimi kabul etmiş ve Atatürk’e ‘deccal’ diyen bir soysuz adama Saidi Nursi hazretleri demiştir. Bu çatı adayın, Tayyip Erdoğan’dan ne farkı vardır? “Ekmeleddin’e oy verirseniz, Tayyip’ten kurtuluruz” söylemiyle yapılan içi boş propaganda, bir kandırmacadır. Çünkü bu yarışta Tayyip’in kendisi ile, kopyası Ekmeleddin mücadele edecektir.

Tayyip Erdoğan’a karşı “kurtarıcı” görevi verilen Ekmeleddin İhsanoğlu, Tayyip Erdoğan gibi cumhuriyet değerlerini benimsemeyen ve cumhuriyetin karşısında olan birisidir. Türkiye’yi Tayyip Erdoğan’ın zulmünden kurtaracağı söylenen çatı adayın gerçek kimliği ortadadır. Çatı aday konuştukça inciler saçmayı sürdürmektedir.

Bu “kurtarıcı” görevi verilen çatı adaya dört elle sarılan Atatürkçüler, yurtseverler, cumhuriyet savunucuları, devrimciler Ekmeleddin İhsanoğlu’nun gerçek kimliğini hala anlamadılar mı? 12 Eylül 2010 halk oylamasında tarafsız kaldığını açıklayan bir demokratik kitle örgütü, şimdi çatı adaya oy verilmesini savunmaktadır. Bir eğitim sendikası, kendi merkez yürütme kurulundaki bir üyenin akçeli işlerini sorgulamayıp, çatı adaya oy verilmesini savunmaktadır. Bunlar gibi daha nice örnek varken, halen çatı adayın kimliğini görememek, söylediklerini duymazdan gelmek emperyalizme hizmet etmekle eşanlamlı değil midir? Tayyip Erdoğan’a da, Ekmeleddin İhsanoğlu’na da oy vermek, ılımlı İslam projesini kabullenmek, ABD’nin bölgede yürüttüğü büyük işgal projesinin uygulanmasına onay vermek anlamındadır.

Bayrak indirme olayının yaşandığı Diyarbakır’daki 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın kapatılmasının gündeme geldiği günümüzde, bütün bu sorunlar bir köşeye itilmiş ve cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili polemikler yapılmaktadır. 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın kapatılması, bölgenin terk edilmesine zemin hazırlamaktadır ve Ortadoğu’yu İsrail’in egemenliğine bırakmak anlamına gelmektedir. Bu olanlar hakkında bir tek söz bile söyleyemeyenler, bizim adayımız olamaz. Bütün bu adayların ardında Amerikan emperyalizmi vardır. ABD’nin istediği bu adayları, bizlere dayatanlardan hesap sorulmalıdır. Türkiye’nin Ankara’dan yönetilmesi gerekir. Bu siyasi iktidardan kurtulmak için önce parlamentodaki muhalefet yöneticilerinden kurtulmak gerekliliği bulunmaktadır.

Ekmek için Ekmeleddin’e, reçel için Recep’e, silah için Selahattin’e oy verilmez, ABD’nin istediği adaylara oy vermek, ihanete ortak olmak demektir. İhanete oy vermemek için, geçersiz oy vermek gerekmektedir. Bilinçli, örgütlü, kararlı, cesaretli olduktan sonra, başaramayacağımız hiçbir şey yoktur.


Suay Karaman


Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.