EKLER

ABONE OL
19:03 - 01/10/2020 19:03
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Dilimizin bilinmesi zorunlu konularından biri de kullandığımız eklerdir.
Ekler; görevleri gereği, ikiye ayrılırlar:
Çekim ekleri
Yapım ekleri

Çekim ekleri: Sonlarına geldikleri sözcüklerin anlamlarını değiştirmeyen, onları çeşitli yönlerden belirleyen, tamlayan, sınırlayan eklerdirler. Aşağıda vereceğim örnekte bu çok kolay ve açık olarak anlaşılacak ve görülecektir.

Yapım ekleri: Sonlarına geldikleri sözcüklerin anlamlarını değiştiren, onlara yeni bir anlam kazandıran eklerdirler.

Bunu bir örnekle anlaşılır duruma getirelim.

Açılımın ve direnişin sanatçıları ayrı buluştular.

Sözcüklerin eklerden arınmış yalın durumlarına kök denir. Açılımın sözcüğünün kökü “aç”tır. Bu köke gelen ekleri sıralayalım. İlk ek -ıl, ikinci ek -ım, üçüncü ek -ındır.
Aç sözcüğüne gelen ilk ek onu başka bir fiil yapmıştır. Sizin de, çok açık olarak göreceğiniz gibi, “aç” ve “açıl” fiilerinin anlamları aynı değildirler. Sözcüğün anlamını değiştiren -ıl eki bir yapım ekidir.
Sözcüğe gelen ikinci ek -ım ona başka bir anlam kazandırmış, fiilden ad türetmiştir. “Açıl” ve “açılım” sözcüklerinin anlamları ayrıdırlar. Anlam değiştiren bu ekler yapım ekidirler.
Son ek, -ın eki sözcüğe yeni bir anlam kazandırmaz. Bu ek, tamlamanın tamlayan ekidir. Anlamı değiştiremeyen bu eke çekim eki denir.

Yapım ekleriyle yeni anlamda sözcük elde etme işine sözcük türetme, bu yolla elde edilen sözcüklere de türemiş sözcük denir.

M. Kemal ATATÜTK; Türk Dil Kurumu’ nu kurmuş ve ona dilimizi yabancı sözcüklerden arındırma görevi vermiştir. Bu görev yerine getirilirken, kuralları konularak, yeni sözcükler de türetilmişlerdir. Türetme işinin kuralları, sözcük türeten yapım ekleri bu kurum tarafından konulmuş ve belirlenmişlerdir. Aklına esenin, aklına esen ekle sözcük türetmesi söz konusu bile değildir. Dilimizin arınmasına karşı olanların uydurdukları kimi sözcükler ya da sözcük anlamı verdikleri kimi uydurma tamlamalar salt kendileri gülünç değildirler, uyduranları da gülünç duruma düşürmüşlerdir.

Mutfağımızın en ünlü ürünlerinden olan “imambayıldı” için uydurdukları şu saçma tamlamaya bakın lütfen! İçi geçik dinsel kişi!…

“Hostes” yabancı bir sözcüktür. Bugün de kullanırız. Onun için uydurulan şu sözcüğe nerenizle gülersiniz tanrı aşkına? “Gök götürgende konuksal avrat” Bu arada tayyare yerine türetilen “uçak”ta bunların ellerinde “gök götürgen”e dönmüştür.

Antalya’da kısa dönem yedek subay eğitimi yaparken bölük komutanı bana yedek subay marşını arkadaşlarıma yazdırma görevi verdi. Marşı yazdırırken “mısra” yerine “dize” sözcüğünü kullanmama kızan bir Türkçe öğretmeni bu tutumumuzun dilimizi bir oba diline dönüştürdüğünü söylemişti bana. Oba dili ne demekse?

Dilimiz oba diline dönüşmedi. Bu saygın kurumun 12 Eylül 1980’de darbe yapan beşibiryerdesi tarafından adı ve görevi değiştirilinceye değin yaptığı çalışmalarla, tümüyle olmasa da, kirlilikten kurtuldu. “Kurtulmuştu.” demek belki de daha doğru olacak. Dil kirliliğinin günümüzde hangi boyutlarda olduğunun siz de, kesin olarak, ayrımındasınız.

Özet olarak şu tümceyi kurmam zorunludur. İlgi duyanlar, kaynaklarını arayıp bularak, çekim ve yapım eklerinin tümünü gözleriyle de göreceklerdir. Dilbilgisi kitaplarında konu, ayrıntılarıyla, yer alır.

Son tümce: Sonuna yapım eki alarak anlamı değişen sözcük artık kök değil, gövdedir.

(Sayın Erçakmak’a ev ödevi: Örnek tümcenin diğer sözcüklerindeki çekim ve yapım eklerini bulur musunuz lütfen!)

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.