EKLEMEDDİN İHSANOĞLU: CHP İÇİN ZOR, MHP İÇİN KABULLENİLEBİLİR, AKP İÇİN ÜRKÜTÜCÜ BİR ADAY…

ABONE OL
18:21 - 01/10/2020 18:21
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

EKLEMEDDİN İHSANOĞLU:


CHP İÇİN ZOR, MHP İÇİN KABULLENİLEBİLİR, AKP İÇİN ÜRKÜTÜCÜ  BİR ADAY…
Sonunda Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adı yüksek sesle açıklandı.  Bu ülkede hiçbir şey gizli kalmadığı için bir süredir fısıltı gazetesi diğer adayların arasında bu ismi de kulaktan-kulağa taşıyordu.
 Ekmeleddin İhsanoğlu,  CHP için kolay hazmedilemeyecek, tabandaki pek çok fraksiyon tarafından itibar görmeyecek bir aday olacak. 
MHP için durum farklı. İslami kişiliği ile kabullenebilir çizgide yer alıyor.  
Oysa CHP tabanı biraz daha hazımlı davranabilse ve Ekmeleddin İhsanoğlu’nun “ Bilim adamı” yönü ile ilgilenebilse,  MHP’de biraz destek verip kendisine  “ilim adamı” yönü ile değer biçse Cumhurbaşkanlığı krizinden galip çıkmaları işten bile değil.  
Özgeçmişine bir göz atalım:
“İslam Konferansı Örgütü eski genel sekreteridir (2005-2014)…Bilim tarihi, TÜRK Kültürü, İslam dünyası hakkında değişik dillerde çok sayıda eseri mevcuttur…1974’te Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’nde doktorasını tamamladı…İngiltere’de Exeter Üniversitesi’nde doktora sonrası çalışmalar yaptı…1984’te profesör oldu…İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilim Tarihi Bölümü ile Türk Bilim Tarihi Kurumu’nun başkanlığını ve İstanbul Üniversitesi Bilim Tarihi Müze ve Dokümantasyon Merkezi müdürlüğü görevlerinde bulundu…UNESCO ve Harvard Üniversitesinde birçok kere görevler almıştır…Türkiye Devlet Üstün Hizmet Madalyası(2000), Ürdün Birinci Derece İstiklal Madalyası, İKÖ Şeref ve Liyakat Sertifikası ile Mısır Cumhuriyeti Liyakat Nişanı ile ödüllendirildi…2008’de Uluslararası Bilim Tarihi Akademisi tarafından Koyre Madalyasına layık bulundu…9 ayrı üniversiteden tarafından Fahri Doktora verilmiştir…İhsanoğlu, evli ve 3 çocuk babasıdır…4 Dil bilmektedir…İngilizce ve Arapça’yı çok iyi derecede…Fransızca ve Farsça’yı orta dercede bilmektedir…Yazdığı kitaplar İngilizce,Arapça,Fransızca, Japonca, Boşnakça, Malay ve Kore dillerine tercüme edildi…Bülent Ecevit tarafından üstün hizmet madalyasına layık görülmüştür…NAZIM HİKMET’in şiir kitaplarını ilk defa Arapça’ya çeviren kişidir…”
AKP’nin, daha doğrusu Recep Tayyip Erdoğanın karşısına bugüne kadar siyasi arenada ilk defa çok güçlü ve ciddi bir rakip çıkıyor…
Öylesine ki, ismi fısıltı gazetesinde ortaya atıldığından beri yüksek sesle ifade edilinceye kadar AKP kendi adayını açıklamayı bir yana bıraktı.  “Önce muhalefet, sonra biz” dedi.  
Recep Tayyip Erdoğan, Bundan sonra adaylıktan çekilip, başbakanlığa devam kararı da alabilir, başka birini de aday gösterebilir. Doğrusu böyle bir gelişme olursa hiç şaşırmayın…
İktidar partisinin sözcüleri; eleştiri olarak MHP ve CHP’nin “Kendi içinden aday çıkaramadıkları …” söylemleri ile hücuma geçmiş  durumda…  
Oysa CHP veya MHP, Cumhurbaşkanlığı için kendi içinden bir aday gösterseydi, tarafsız davranma ve uzlaşma  şansını ellerinden kaçıracaklardı.
Ekmeleddin İhsanoğlu kimin adayıdır? Hangi partiyi destekler,  hangi sosyal kulüplere üyedir, şu ana kadar bir açıklaması yok.   
İsim doğrumu? Bunu bilemiyoruz… Partiler dışından bir adayın belirlenmiş olması şimdilik en doğru karar olarak görünüyor.
Her iki partide bu işi hakkı ile yapabilecek, çok sayıda Cumhurbaşkanı adayı çıkarabilirdi.  Her iki partide de pek çok değerli milletvekilinin olduğu kesin… 
Ancak tek başlarına oylarının yeterli olamayacağı da ortada… Körü-körüne oy veren bir kitlenin karşısına kimi çıkartırsanız-çıkartın Ekmeleddin İhsanoğlu kadar etkili olamazdı. 
Buna rağmen önümüzdeki günlerde farklı Cumhurbaşkanı adaylarının da  ortaya çıkacakları sürpriz  değil. 
AKP kurmaylarının şimdiden akılları karışmış, stratejiler alt-üst olmuş durumda… Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığına taşımak için önlerinde ki engeller çoğaldı. Eğer birine takılıp tökezler iseler;  bundan sonra yapılacak olan Milletvekilliği seçimleri de onlar için tehlikeye girer…
***
Şu günlerde yaşanan bazı olaylar nedense bana DSP nin iktidara taşındığı günleri hatırlattı. 
IŞİD Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Türk görevlileri iade etmez ve esir tuttuğu Türklerden bir kaçını öldürür ise ortalık fena karışacak… 
Yok eğer,  Türk-Amerikan kuvvetleri ile ortak bir  operasyon yapılır, Öcalan’ın Türkiye’ye getirilmesi gibi esirler kurtarılır ise  seçim öncesinde ülke bayram havasına girer.  Tabii,  Recep Tayyip Erdoğan’da kahraman olur ve Cumhurbaşkanlığı koltuğuna rahatça oturur. 
Böyle bir senaryonun gerçekleşmesi benim  için sürpriz olmaz.  Siyasi tarih tekerrür  etmiş olur.
Başlıca korkum; ülkenin değişik yerlerinde bugün sokağa dökülen öfke ve isyanların, sınır ötesine taşmasıdır  ki kendimizi  bir ateş çemberinin içinde buluveririz…
Çanakkale’ye uzaklardan Anzakları getiren zihniyet; sınırımızda meydana gelen olaylar karşısında bizi hazır asker olarak görebilir ve piyon olarak kullanmaya çalıişabilir. Bu; uzak bir ihtimal değildir. 
Böyle bir durumda ülkede uygulanacak savaş ekonomisi;  mevcut iktidar için bir “mazeret”, yönetimde kalmasını sağlamak için millete gerekçe  olarak sunulan “geçerli bir neden”, seçimden çok geçim derdine düşecek geniş halk kitleleri için “istikrar korkusu” olarak yansır.  
Tüketim mabetlerinde pek çok malın piyasadan yok olduğu görüldüğünde; ellerindeki paranın bir işe yaramadığını fark edenler, ısınmak için kömür; yemek için patates dağıtanlara daha fazla “biat” ederler,  daha da çoğalırlar…
Ve bu ülke insanları; bu günleri sadece aramakla kalmaz; nerede yanlış yaptıklarını sorgulayan, bir avuç aydın ile çözüm üretmeye çalışırken, kendilerini derin bir karanlığın içinde bulurlar. 
Parası olanlar farklı ülkelerde yaşamlarını sürdürürken, kalanların hayatında yolsuzluk ve yoksulluk alır başını gider…  
Dilim varmıyor ama, bir gün yaşam güvenliği olmayan hayalet kentler oluşuverir. 
Tarihte örnekleri var.
 İnsanoğlunun yer yüzünde sürdürdüğü  iktidar savaşının faturası, daima masum ve fakir halk kitlelerine çıkmıştır.  Bedelini onlar öder… 
Çoğunlukla da canları ve Cananları ile…


Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.